Ekonomi

‘Konfeksiyon ürünleri hiç bu kadar ucuzlamamıştı’

Kumaşı Türkiye’den giden ve işçiliğin ucuz olduğu ülkelerde üretilen konfeksiyon ürünleri ‘sudan ucuz’ fiyatlarına rağmen satılamıyor.

01 Mart 2009 02:00
Kumaşı Türkiye’den giden ve işçiliğin ucuz olduğu ülkelerde üretilen konfeksiyon ürünleri ‘sudan ucuz’ fiyatlarına rağmen satılamıyor.

Büyük bir bölümünün kumaşı Türkiye'den giden ancak, işçiliğin ucuz olduğu Çin, Hindistan ve Pakistan'da üretilen konfeksiyon ürünleri Türkiye'de oldukça düşük fiyatlardan satılıyor.

Aralarında ünlü markaların da bulunduğu birçok mağazada, kumaş ve kot pantolonlar 5 TL, penye tişörtler 3-5 TL, montlar 7,5-15 TL, gece elbiseleri ise 20 ile 60 TL aralığında tüketicilere sunuluyor. Düşen fiyatları "Şaka gibi" sloganlarıyla duyuran, vitrinlerine "Ne alırsan 5 TL, üstelik kredi kartına 5 taksit" ilanları asan mağaza sahipleri, buna rağmen satış sıkıntısı yaşamaktan şikayet ediyor.

Adana'da, alış veriş trafiğinin en yoğun olduğu ve elit bir kesime hitap eden kent merkezindeki 5 mağazanın sahibi olan Sibel Kabasakal, sattıkları ürünlerin "sudan ucuz" olduğunu söyledi.

Kabasakal, "Konfeksiyon ürünlerinin büyük bir bölümü, kumaşı Türkiye'den giden ancak, Çin, Hindistan ve Pakistan'da üretilenlerden oluşuyor. Bir bölümünü ise yurt içindeki ihracat fazlaları oluşturuyor. Sürümden kazanmak için bu ürünleri İstanbul'daki toptancılardan alarak tüketiciye sunuyor, ancak, bu durumdan üzüntü de duyuyoruz. Türkiye'de konfeksiyondaki işçilik maliyetleri düşürülse kumaşlarımızın katma değeri Türkiye'de kalacak" şeklinde konuştu.

Satın alınan bir pantolonun paça boyunun tadilatı için bile 3-5 TL ödenirken, bir pantolonu şimdi 5 TL'ye sattıklarını belirten Kabasakal, "Toptan alım yaptığımız dev firmalar fiyatları taban yaptırmak zorunda kaldılar. Çünkü, alım gücü tamamen daraldı. Piyasada nakit para kalmadı, çekler, senetler dönüyor" dedi.

Ünlü bir markanın Adana mağazasının sahibi Pelin Girmen ise mevcut durumda hiçbir tekstilcinin kazanma şansı bulunmadığını ifade ederek, "İstanbul'da toptan alım yaptığımız firmalardan ürün alırken içimiz sızlıyor. Daha önce 300 TL'ye rahatlıkla sattığım bir monta şimdi 30 TL'ye alıcı çıkmıyor" diye konuştu.

Girmen, düşen fiyatların gardırobunu yenilemek isteyenler için bulunmaz bir fırsat olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Çünkü, önümüzdeki yıl bu kadar ucuzluk olmayabilir. Çünkü, şu anda birçok firma ya üretimini durdurmuş ya da tamamen kapanmış oldukları için ellerindeki stokları eritmek için fiyatları maliyetin altına düşürdü."

Sezon geçişi sıkıntılı

Adana Genç İşadamları Derneği (AGİAD) Başkanı Mehmet Işıkay ise Türkiye'de bugüne kadar konfeksiyonun hiç bu kadar ucuz olmadığını vurgulayarak, piyasadaki durgunlukta sezon geçişi döneminin olmasının etkisinin bulunduğunu, 15 Mart'a kadar satışlarda canlanma olmazsa işçi çıkışmaların artacağını savundu.

Işıkay, daha önce indirimlerini yüzde 15-30, en fazla yüzde 50 ile sınırlayan birçok ünlü markanın bile daha az tanınan firmalar kadar büyük indirimlere girdiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

"Bu durumda, çok ünlü markalar daha fazla satış yaparken, az bilinen markaların sıkıntısı büyüdü. Çünkü, büyük markaların indirimleriyle rekabet edemediler. Müşteri (madem bu kadar indirim var 3-5 kuruş fazla verir büyük markalardan giyinirim) diye düşünüyor."

Işıkay, son bir yıldır sezonları erken açıp, cazip kampanyalar ve kart avantajlarıyla sektörü ayakta tutmaya çalıştıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Sorunun çözümü için devletin başta tekstilci olmak üzere tüm işverenleri desteklemesi gerekir. Çünkü, işçi çıkışları büyük boyutlara ulaştı. Bunun daha da artmasının endişesini yaşıyoruz. Türkiye'de asgari ücret vergi dışı bırakılıp, enerji giderleri düşürülürse daha ucuz işçilikle sadece Türkiye'nin ihtiyaçları için değil yurt dışına da fason üretim yeniden başlar. Çünkü, atık Türkiye'de konfeksiyonun maliyeti oldukça yükseldi. Birçok uluslararası marka üretimini başta Çin ve Hindistan olmak üzere işçiliğin ucuz olduğu ülkelere kaydırdı."