T24 - Şükrü Saracoğlu'ndaki pankartlardan ötürü 'Fenerbahçe gençliği'ne de dava açılır mı diye kaygı duymuyor değilim! Malum kışın da ortasındayız. İster misiniz bu kış komünizm Fenerbahçe ile gelsin memlekete!!!
Kenan Başaran'ın Radikal gazetesinde yer alan yazısı şöyle: Sarı-Lacivertli taraftarlar, kale arkasına tezahürat yapan iki taraftarı resmedip Haklıyız kazanacağız pankartı astı.
Son yıllarda başkanlarının marifetiyle aralarındaki derbiler bir hayli gergin geçiyordu Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın... Ancak 26 Ocak’ta Demirören’in ‘Fenerbahçemiz’ demesi, akabinde de Fenerbahçe’nin Çarşı’ya yaptığı ‘Kadıköy daveti’yle ikili arasında bahara çalan havaya doğa ana da eşlik etti. Şubat ayında güneşli bir pazar ve derbi... Bir futbol tutkunu daha ne isteyebilir ki... 90 dakika öncesi tüm meyhanelerini gezdim Kadıköy’ün! Çoğunlukla ‘Lefter çubuklusu’ giymiş ‘demdar bir nesil’ saatleri eritiyordu kadeh kadeh (!)... Misafir muhitin çarşısında da manzara bundan farklı değildi. Sadece kadehlerin şerefine kaldırıldığı renkler farklıydı, o kadar... Elbet park ve bahçelerde sevgilileri ve arkadaşlarıyla derbiyi bekleyenler bir hayli fazlaydı.
Pankart yandı
Son yıllarda sağlanan üstünlüğün verdiği rahatlıkla Sarı-Lacivert yüzlerde endişe okunmuyordu. Galatasaray derbileri öncesi yapılan o ‘manyel’lerden eser yoktu. Stattayız... Tüm pankartlar şike davasına meydan okuyor yine. Başlama vuruşuna ‘beş kala’ ‘Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin okunacağı anons edilmişti Antu’nun sitesinde, ancak böyle bir hitabeti duymadık tribünlerden. Oysa ilginç olabilirdi Saracoğlu’nda böyle bir ‘Hababam Sınıfı çıkışı’.
İlk düdük öncesi Zülfü Livaneli’nin sesinden “Âsiye çıksa da adımız...” sözlerini duymak sahalarımızda ender görebileceğimiz hareketlerdendi. Her zamanki gibi Muazzez Ersoy bekleyen bünyeleri şoke etmiş bile olabilir!.. Dahası Grup Yorum’un ‘Haklıyız kazanacağız’ sözlerinin pankart olması da dikkatlere şayandı. Son dönem özellikle de öğrenci gençliğe açılan davaları düşününce, bu tür pankartlardan ötürü ‘Fenerbahçe gençliği’ne de dava açılır mı diye kaygı duyuyorum! Malum kışın ortasındayız. İster misiniz bu kış komünizm Fener ile gelsin memlekete!!!
Devre arasında ise emniyet en ufak bir ‘kalkışma’ya dahi müsaade etmeyeceğini gösterdi. Uzaktan ne olduğunu tam olarak kestiremezsek de yükselen gaz ve duman bulutundan müdahalenin yakılan meşalelerden kaynaklandığını öngörebildik. Bir-iki ufak soruşturmadan sonra birkaç taraftarın polis tarafından sıkılan biber gazından ötürü yaralandığını da öğrendik.
Polis, üç-dört taraftarı alıp götürken Siyah-Beyazlı taraflar da emniyet aleyhine şu şekilde bağırdılar: Burası Türkiye, İsrail değil! Evet, statlarımızda her polis müdahalesinden sonra bu tezahürat yapılır, her nedense...
Beşiktaş tribünlerindeki gerginlik 67’de yangın yerine döndü! Siyah-Beyazlıların “Sana geldiğim gün öldüğüm gündür benim” yazılı pankart ateşe verildi. Yanan pankart müdahele eden görevlilerce söndürüldü.