Kolombiya'da 28 Nisan'da başlayan, hükümetin daha sonra geri çektiği vergi reformu tasarısına yönelik protestolar aralıksız sürüyor. Başkent Bogota'da göstericilerin bazı karakollara saldırılar düzenlediği açıklandı.
Protestoların başlangıcından bu yana, biri polis en az 24 kişi yaşamını yitirdi. Polis ve göstericiler arasındaki çatışmalarda 800'den fazla kişi yaralandı, 80'den fazla kişi ise kayıp.
Kolombiya Ombudsman Ofisi, en az 11 kişinin ölümünden polislerin sorumlu olduğunun düşünüldüğünü açıkladı.
Bogota Belediye Başkanı Claudia López "kabul edilemez" olduğunu söylediği artan şiddet olaylarını kontrol altına almak için ordudan destek istedi.
Claudia López, Salı gecesi şiddetin tırmandığı protestolarda bir karakolun ateşe verildiğini ve içerideki 15 görevlinin sağ kurtulduğunu, gece boyunca bazı polislerin vurulduğu ve bazılarına bıçakla saldırı düzenlendiği yönünde de ihbar aldıklarını açıkladı. Çarşamba gecesi 30 sivil ve 16 polis memuru yaralandı. En şiddetli protestoların yaşandığı Cali dahil pek çok şehirde de gerginlik hakimdi.
Birleşmiş Milletler (BM) ise güvenlik güçlerine "ateşli silah kullanmaktan kaçınmaları" çağrısında bulundu.
Protestoların nedeni ne?
Protestoların hedefinde aslen hükümetin pandemi ile artan ekonomik krizi yönetmek amacıyla açıkladığı vergi reformu tasarısı vardı.
Ülkenin en büyük sendikalarının düzenlediği protestolar, reformlar sonucu yoksulluğa itileceğinden kaygılanan orta sınıf grupların da katılmasıyla giderek büyüdü.
Ülke nüfusunun yarıya yakını yoksulluk sınırında yaşıyor. Covid salgını sonucu ülkedeki gelir eşitsizliği de artmış durumda.
Hükümetin vergi reformu tasarısı, aylık geliri 684 dolar ve daha fazla olanların daha fazla vergi vermelerini, kurumlar vergisinin de artırılmasını öngörüyordu. Reformların hayata geçmesi durumunda, bazı kesimlere yönelik vergi muafiyetleri de ortadan kalkacaktı.
Pazar günü Kolombiya Devlet Başkanı Iván Duque, vergi reformuna ilişkin tasarıyı geri çekme kararını açıkladı ancak protestolar sürdü.
Aksine Kolombiya'daki emeklilik, sağlık ve eğitim sistemlerinin iyileştirilmesi talebiyle gösteriler devam etti. Göstericiler, güvenlik güçlerinin orantısız güç uyguladığı gerekçesiyle protestolarını sürdürdü.
Cali şehrinde neler oluyor?
En şiddetli protestoların bazıları ülkenin en büyük üçüncü şehri Cali'de görüldü.
Göstericiler kentte çok sayıda yolda barikat kurdu, onlarca karakol ile kamu ve özel şirketlerin binalarına saldırılar düzenledi.
Yetkililer orduyu durumu kontrol altına almak için bölgede görevlendirdi.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nden Salı günü yapılan açıklamada Cali'de polisin "bir önceki gece göstericilere ateş açtığı" ve kentte göstericilere uygulanan şiddetin "derin endişe" yarattığı kaydedildi.
BBC Mundo Servisi'ne konuşan bir grup lideri, gösterilerden birinde "kapüşon takan polis görevlileri ve bazı askerlerin yarı otomatik silah ve tüfek kullandığını", mühadele sırasında bölgede "bazı annelerin çocuklarıyla birlikte olduğunu" öne sürdü.
Bazı yorumcular, protestoların büyümesinde başka etkenler olduğu görüşünde. Cali, onlarca yıldır paramiliter gruplar ve uyuşturucu kaçakçılarının yaygın olması nedeniyle şiddet olaylarının sık görüldüğü bir şehir. Kentte silah kullanımı da oldukça yaygın.
İnsan hakları uzmanı Katherine Aguirre, "Bazı sivil gruplar buradaki gerginliğin azaltılması çağrısında bulunuyor. Öte yandan bazı vatandaşların evlerinden silahla ateş ettiğini, şehirdeki silah akışının şiddeti körüklediğini gördük" dedi.
- Kolombiya'da vergi protestoları: En az 17 kişinin öldüğü açıklandı
- Kolombiya'da yüz binlerce kişi hükümet karşıtı gösteriler için sokaklarda (2019)
- Kolombiya'da eski FARC lideri Ivan Marquez yeniden silahlanma çağrısı yaptı
Yetkilileri ne diyor?
Kolombiya hükümeti şiddetin tırmanmasından "sol grupları" sorumlu tutuyor.
Hükümet yetkilileri, Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) üyelerinin yanında, 2016'da hükümetle barış anlaşması imzalayarak siyasi partiye dönüşen ancak dağılmayı da reddeden Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) gerillalarını da suçluyor.
Kolombiya Savunma Bakanı Diego Molano, "Bu sistematik şiddeti suç örgütleri destekledi ve finanse etti" dedi.
Kolombiya Devlet Başkanı Iván Duque ise hükümetin göstericiler ile diyaloğa açık olduğunu ve "vatandaşları dinleyip çözümler üretmeye" hazır olduklarını açıkladı.
Ülke tarihinde daha önce de hükümet karşıtı gösterilerde ölümler yaşanmıştı. Son olarak Eylül ayında Bogota'da polisin birini elektroşok tabancasıyla öldürdüğü gerekçesiyle düzenlenen protestolarda en az 7 kişi yaşamını yitirmişti.