Kuzey Ren-Vestfalya (KRV) eyaleti İçişleri Bakanı Ralf Jäger, Köln Emniyet Müdürü Wolfgang Albers'in emekli edildiğini açıkladı. Jäger, bu kararın, ‘kamuoyunun güveninin ve Köln polisinin hareket kabiliyetinin geri kazanılması için gerekli olduğunu' belirtti.
Köln polisinin, yılbaşında yaşananların tamamen aydınlatılması ve gerekli sonuçların çıkarılması gibi önemli bir ödevle karşı karşıya olduğunu belirten Jäger, “İnsanlar haklı olarak yılbaşı gecesi neler olup bittiğini, faillerin kim olduğunu ve gelecekte bu tür olayların nasıl önlenebileceğini bilmek istiyor. Polis soruşturmaları tüm yoğunluğuyla sürdürecektir” diye konuştu.
Karnaval endişesi
Bin kişilik erkeklerden oluşan bir grup yılbaşı gecesi küçük gruplara ayrılarak kadınları çembere almış, taciz ve hırsızlık olayları yaşanmıştı. Köln Katedrali ile ana tren garı arasındaki meydanda yaşanan vakalarla ilgili polise şimdiye kadar 170 suç duyurusunda bulunulduğu açıklandı.
Yılbaşı gecesi yaşananlar ve polisin yetersiz kalması, Köln’de şubat ayı başında kutlanacak Karnaval öncesinde kamuoyunda endişe yaratmıştı.
‘Anlayışla karşılıyorum'
Köln Emniyet Müdürü Wolfgang Albers ise görevden uzaklaştırılmasını anlayışla karşıladığını belirterek, yaşanan olayların ardından kendisi ve tutumuyla ilgili kamuoyundaki tartışmaların polisin işini güçleştirip yavaşlatabileceğini söyledi. Albers, “Bu nedenle KRV İçişleri Bakanı Ralf Jäger‘in kararını anlıyorum. Söz konusu olan, kaybedilen güvenin geri kazanılmasıdır” açıklaması yaptı.
60 yaşındaki Albers, olay gecesi görev yapan polis memurlarına destek vererek, “Mevcut tartışmada emniyet yönetiminin ve özellikle de şahsımın eleştirilerin odağında olmasını kabul ediyorum. Ancak yılbaşı gecesi Köln ana tren garı ve çevresinde görevli polis memurları bu eleştirileri hak etmemiştir” dedi.
‘18'i sığınmacı'
Albers, yüzlerce yabancı kökenli erkeğin Katedral önündeki meydanda bulunan kadınları taciz ettiği, hırsızlık ve darp olaylarının yaşandığı gecenin ardından kamuoyunu zamanında bilgilendirmemekle ve saldırganların kökeni konusunda bilerek susmakla suçlanmıştı.
İçişleri Bakanlığı, olaylarla ilgili kimliği tespit edilen 31 kişiden 18’inin sığınmacı olduğunu, sığınmacı statüsünde bulunmayan zanlılar arasında dokuz Cezayirli, sekiz Faslı, dört Suriyeli, beş İranlı, bir Iraklı, bir Sırp ve bir ABD vatandaşı ile iki Alman vatandaşının da bulunduğunu açıkladı.