Gündem

Kocasakal: Aynı fikri paylaşmıyorsanız Ergenekoncu'sunuz

İstanbul Barosu’nun yeni Başkanı Kocasakal, kendisiyle ilgili olarak yapılan “Ergenekoncu”, “darbeci” gibi yorumlara da cevap verdi

09 Kasım 2010 02:00

T24 - İstanbul Barosu’nun yeni Başkanı Kocasakal, kendisiyle ilgili olarak yapılan “Ergenekoncu”, “darbeci” gibi yorumlara da cevap verdi: “Baronun hukuksuz dinlemelere karşı çıkmasının darbecilikle, Ergenekonculukla ne ilgisi var?”

26 bin üyesiyle dünyanın en büyük barosu olan İstanbul Barosu’nun önceki gün yapılan genel kurulunda başkan seçilen Doçent Dr. Ümit Kocasakal, Milliyet’e konuştu. Kocasakal baroya kayıtlı genç avukatların oylarıyla seçimi kazandıklarını, diğer gruplardan da “cumhuriyet, laiklik ve üniter devlet” konularında hassasiyetleri olanların kendilerine oy verdiğini söyledi. İşte Kocasakal’ın Milliyet gazetesinden Musa Kesler'e söyledikleri...

“Seçimleri kazanmamız benim için sürpriz olmadı. Bu dip dalgasını bekliyordum. Biz bir ekibiz. Çağdaş Avukatlar Grubu’nun (ÇAV) özellikle Cumhuriyet’le ilgili kaygıları olan kesiminden belli bir oy aldık. Bunun yanı sıra Katılımcı Avukatlar Grubu‘ndan (KAV) önemli ölçüde oy aldık. Asıl oyumuz gençlerden geldi. Gençler gümbür gümbür bize oy verdi. Katılımda artış var, bu artışta yeni katılan meslektaşların katkısı çok. Biz bunlardan çok oy aldık.


‘Gençler dinamizm istiyor’

Hukukun Üstünlüğü Platformu bu yeni avukatların oylarının, yani genç oylarının kendilerine gideceğine inanıyorlardı. Ama oylar bize geldi. ‘Gençlerin muhafazakârlaştığı’ görüşünün de doğru olmadığı ortaya çıktı. Demek ki gençler baroda bir dinamizm istiyor, yeni bir heyecan istiyor. Biz zaten daha yönetim kurulu listesini hazırlarken gençlere verdiğimiz önemi ortaya koyduk. Genç Avukatlar Birliği Başkanı Hasan Kılıç’ı bizim yönetim kurulu listemize koyduk.”


‘Milliyetçiler de oy vermiş olabilir’

“Ben sol gelenekten gelen bir insanım ama ülkenin belli dönemlerinde belli hassasiyetler ön plana çıkar. Dolayısıyla benim ve yönetim kurulu listemizdekilerin uzun zamandan beri özel cumhuriyet, cumhuriyetin temel nitelikleri ve ulus üniter devletle ilgili gösterdiğimiz tutum milliyetçi tabanda da bir sempati yaratıyor. Dolayısıyla bu tabandan bir kısmın bize oy vermiş olma ihtimalini yükseltiyor. Kesin olarak ölçümleyemesek de milliyetçi tabandan bu hassasiyetlerden dolayı bize oy gelmiş olabilir.”


‘Ergenekoncu’ iddiasına yanıt

“Belli bir kesimle aynı fikri paylaşmadığım için benimle ilgili ‘Ergenekoncu’ yorumları yapılıyor. Düşünce özgürlüğü konusunda ilerleme kaydettiğimiz söyleniyor. Farklı düşünen insanları ‘Ergenekoncu’, ‘Balyozcu’ diye yaftalamak..

Baronun hukuksuz dinlemelere karşı çıkmasının darbecilikle, Ergenekonculukla ne ilgisi var? Siyaset bunun neresinde? Toplumun tamamını rahatsız eden hukuki uygulamalarda Baro ses çıkarmayacak mı? Baronun hukuk ihlallerine ses çıkarması Ergenekonculuk mu?

Ancak o da bir görüştür. Biz başkalarının bizimle ilgili ne düşündüğüne bakmıyoruz, doğru bildiğimiz yolda yürüyoruz. Yürümeye de devam edeceğiz.”



ANALİZ


‘Üniter yapı vurgusu

Doçent. Dr. Ümit Kocasakal, 2008 yılındaki seçimlerde dönemin Baro Başkanı Muammer Aydın’ın kontenjanından Baro Yönetim Kurulu’na girdi. Daha sonra Aydın’la “ilkesel anlaşmazlığa” düşerek Aydın’dan önceki Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu’nun da desteğiyle Aydın’a karşı baro başkanlığına aday oldu. “İlkene, ülkene, cüppene sahip çık” sloganıyla seçimlere giren Kocasakal avukatların mesleki sorunları yanı sıra “ülkenin içinden geçtiği zor durumda yaşanan hukuksuzluklara” da sık sık vurgu yaptı. Şüphesiz kastettiği Ergenekon ve Balyoz davası süreçleriydi.

“Kara Para”, “Ekonomik Suçlar” ve “Türk Hukukunda Terörle Mücadele Uygulamaları” konularında uzman olan Kocasakal, Ergenekon ve Balyoz operasyonları sürecinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) uygulamalarına yönelik eleştirileriyle öne çıktı. Soruşturma ve operasyonlar süreciyle birlikte uzun süren tutukluluk süreleriyle ilgili çok net tavırlar ortaya koydu.

Balyoz soruşturması kapsamında 102 muvazzaf ve emekli subay hakkında çıkan yakalama kararının hukuksuz olduğu yönünde çok sert eleştiriler yaptı. Kocasakal’ın bu tavrının baro başkanlığı döneminde de devam edeceğine şüphe yok. Yani İstanbul Barosu kurumsal olarak Ergenekon ve Balyoz davaları ve benzer davalarda daha aktif rol alacak. Ayrıca Kocasakal seçim sonuçlarının açıklanmasının hemen ardından yaptığı açıklamada “Cumhuriyete ve onun temel değerlerine, üniter yapımıza sahip çıkacağız. İstanbul Barosu, kendisine yüklediği görev nedeniyle bir siyasi partiye yandaşlık yapmadan hukukun yanında dimdik ayakta duracak” ifadeleri kullandı. Kocasakal’ın açıklamasında “üniter yapı” ve “yandaşlık” gibi kavramları kullanması baronun ülke meselelerinde de taraf olmaktan kaçınmayacağını gösteriyor.

 
En büyük iki baroyu iki akademisyen yönetiyor

Vedat Ahsen Çoşar’ın Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’na seçilmesinin ardından boşalan Ankara Barosu Başkanlığı’na da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Feyzioğlu seçilmişti. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi olan Doçent Dr. Ümit Kocasakal’ın İstanbul Barosu başkanlığına seçilmesiyle birlikte Türkiye’nin en büyük iki barosunun başına iki akademisyen gelmiş oldu.