Dünya

"Kocandan yazılı izin getir": İranlı kadınların çalışabilmek için yüzleştiği zorlu kurallar

08 Ağustos 2024 06:28

Faranak Amidi
BBC Dünya Servisi

İran'da doğalgaz mühendisliği yüksek lisansına sahip Neda, "Bir iş mülakatında kocamın çalışmama izin verdiğine dair yazılı bir ifade vermem istendi" diyor.

Aşağılanmış hissettiğini söylüyor.

"Onlara bir yetişkin olduğumu ve kararlarımı kendim verdiğimi söyledim."

Neda'nın yaşadığı münferit bir şey değil. İran'daki yasalara göre kadınlar çalışmak için kocalarının iznine ihtiyaç duyuyor. Bu, kadınların istihdam piyasasına girerken karşılaştığı çok sayıda yasal engelin sadece biri.
Dünya Bankası'nın bu yıl hazırladığı bir rapora göre İran iş gücüne katılımda cinsiyete dayalı yasal engeller alanında en kötü durumdaki ülkelerden biri. Sadece Yemen, Batı Şeria ve Gazze İran'dan daha alt sıralarda.

Bu durumu başka istatistiklerde de görmek mümkün. Dünya Ekonomik Forumu'nun bu yılki Küresel Cinsiyet Uçurumu raporuna göre İran çalışmada ele alınan 146 ülke arasında kadınların iş gücüne katılımında en düşük orana sahip.

2023 verilerine göre İranlı kadınlar, üniversite mezunlarının % 50'sinden fazlası. Ancak iş gücünün sadece % 12'sini oluşturuyorlar.

Cinsiyetçi yasaların dışında, yaygın cinsel taciz, kadınlara ve kabiliyetlerine karşı sıklıkla görülen cinsiyetçi tutumlar, çalışma ortamını kadınlar için çok hasmane bir hale getiriyor.

Bu makale için BBC'ye konuşan kadınların çoğu, iş yerlerinde yeterince ciddiye alınmadıklarını söylüyor.

Dünya Bankası'nın eski kıdemli danışmanlarından Nadire Çamlo "İran'da bir dizi yasal ve kültürel bariyer, İran'da kadınları iş gücünün dışında tutuyor" diyor.

Çamlo yasal düzenleme eksiklikleri, yasalardaki kısıtlamalar, ücretlerdeki büyük cinsiyet uçurumu ve kadınların iş yerlerinde ilerlemesi önündeki engellerin, ülkede kadınların iş gücüne kısıtlı katılımında rol oynayan faktörlerden bazıları olduğunu söylüyor.

Yasal ve kültürel

Erkekler, eşlerinin çalışmasına yasal olarak engel olabileceklerinin farkında ve bazıları bu yasal ayrıcalığı kullanıyor.

BBC'ye konuşan İranlı girişimci Said bir seferinde "kızgın bir kocanın elinde demir sopayla ofise girip 'Sana kim karımı işe almana izin verdi?' diye bağırdığını söylüyor.

Said şimdi, bir kadını işe aldığında kocasından yazılı izin aldığından emin olduğunu anlatıyor.

Özel bir şirkette çalışan genç Raziye de benzer bir olayı hatırlıyor. Kızgın bir kocanın ofislerine girip CEO'ya "Karımın burada çalışmasını istemiyorum" dediğini belirtiyor.

Raziye, CEO'nun kıdemli bir muhasebeci olan kadına "evine gidip, kocasıyla işleri yoluna koymaya çalışmasını istemek zorunda kaldığını, aksi takdirde istifa etmesi gerekeceğini söylediğini, kadının da sonunda istifa ettiğini" aktarıyor.

Nadire Çamlo, bu yasanın aynı zamanda pek çok şirketin genç kadınları işe almayı reddetmesine yol açtığını vurguluyor.

Çünkü işverenler "evlendikleri takdirde, kocaları işten çıkmalarını isteyebileceği için bu kadınları eğitmeye yatırım yapmak istemiyor."

Kadınlar sıklıkla çalışmak için izin almak adına kendi aileleriyle ya da eşleriyle mücadele ettikten sonra işe girseler bile, ayrımcılığın bir ölçüde hukuk tarafından desteklendiği bir iş gücüne dahil oluyorlar.

Bu yasalardan biri İslam Cumhuriyeti Medeni Kanunu'nun 1105. maddesi. Bu maddede erkekler ailenin reisi ve "ailenin geçimini sağlayan başlıca kişi" olarak tanımlanıyor. Bu da erkeklerin istihdamda önceliklendirilmesi anlamına geliyor. Kadınların da bir işe girmeleri halinde bile, erkek çalışma arkadaşlarına kıyasla çok az para kazanmasına neden oluyor.

20'li yaşlarının sonundaki Raz, birkaç kez iş değiştirmiş. Çalıştığı her yerde önce kadınların işlerinin feda edildiğini söylüyor.

"Son çalıştığım yerde bir yeniden yapılanma oldu ve işten çıkartılanların neredeyse tamamı kadındı" diyor.

BBC'ye konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen bir başka kadın da 10 yıldan uzun süredir çalıştığı işini bırakıp, evde kalmaya karar verdiğini, "çünkü asla terfi alamayacağını bildiğini" belirtti.

"Ortada erkekler oldukça, daha az kalifiye olsalar bile maaş zammı ya da terfi için hiç akıllarına gelmeyecektim" diyor.

Kadınların hanelerin geçimini sağlayan başlıca kişi olarak görülmemesi hak ve ikramiyelere erişimlerini de olumsuz etkiliyor.

Eski kıdemli Dünya Bankası Danışmanı Çamlo "Yıllarca çalışıp elde ettikleri haklar ailelerine uzanmayabiliyor. Emeklilik gibi haklar. Dolayısıyla kadınların çalışmaktan elde ettiği ve ailelerine götürebilecekleri kazancı azaltıyorlar" diyor.

Sepide, Tahran Üniversitesi'nde sanat yüksek lisansı yaptı. Üniversitede öğretim üyeliği de yapıyor ve bağımsız sanat projelerini yönetiyordu. Ancak birkaç yıldır çalışmıyor.

"Mezuniyetten sonra, tanıdığım birçok erkek gibi hayatımı kazanabileceğimi düşündüm ama sosyal, siyasi ve ekonomik yapı öyle bir tasarlanmış ki, bir kadının düzgün bir kariyere sahip olması ulaşılamaz bir rüya" diyor.

Zorunlu örtünme yasası, iki yıl önce İran'daki yaygın protestoların merkezindeydi ve bugün de başlıca tartışma ve siyasi muhalefet başlıklarından biri olmaya devam ediyor.

Bu yasa da, özellikle kamu sektöründeki işleri, en sıkı örtünme kurallarına uymak istemeyen kadınlara erişilemez kılıyor.

'Kayıp orta kesim'

Nadire Çamlo "İran da bir de benim 'kayıp orta sınıf' diye adlandırdığım bir kitle var" diyor. Bununla "orta yaşlı, orta ya da lise eğitimi almış ve çalışmayan orta sınıf kadınları kast ettiğini" söylüyor.

"Yasal olarak kocaların eşlerine çalışma izni vermesi gereği ve İran'da kadınlar için 55 olan daha düşük emeklilik yaşı, normalde diğer ülkelerde iş gücünün içinde olan bir yaş grubunu dışlıyor."
İran'ın ekonomisi ambargolar ve kötü yönetim nedeniyle kötü durumda. Bir IMF raporuna göre, ekonomik büyüme kadın iş gücünün katılımıyla doğru orantılı. Raporda, İran'da kadınların iş gücüne erkekler düzeyinde katılması sağlanabilirse, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın % 40 oranında artacağı tahmin ediliyor.

Ancak Nadire Çamlo'ya göre şu anda kadınların iş gücüne katılımını gerçekleştirecek değişiklikleri yapmak için "aktif ve bilinçli bir siyasi irade" yok.

Ancak Çamlo, İran'da kadınların küçük bağımsız işletmeler kurarak, meselenin çözümü için harekete geçtiklerine inanıyor.

"Yemek pişirme uygulamalarından, perakende satış platfomlarına en yenilikçi iş fikirleri kadınlar tarafından başlatıldı." diyor. İran'daki "gerçek özel sektörün" de çoğunlukla kadınların sahip olduğu işletmelerden oluştuğuna inanıyor.