Gündem

Kobanê perişan, Kobanê yalnız; yollarda ceset yiyen hayvanlar, evlerde tuzaklı bombalar!..

Muhammed Mehmet anlatıyor: Telefon çalınca bomba patladı!

20 Şubat 2015 22:55
Evrim Kurdoğlu

Kobanê merkezi ve köylerinin büyük bir bölümü özgürlüğüne kavuştu, ancak sivil halk için hayati tehlike hâlâ devam ediyor. IŞİD, Kobanê’den ayrılırken pek çok yere mayın ve patlayıcı düzenekler yerleştirmiş. Evlerine dönme sevinciyle gelen siviller, bu kez de saklanmış bombaların, mayınların ve patlayıcı düzeneklerin kurbanı olabiliyor. 27 Ocak’tan, yani Kobanê’nin özgürleşmesinden bu yana en az 15 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda sivilin yaralandığı belirtiliyor.

Özellikle köylerde, çok sayıda patlayıcı düzenek, tuzak ve tarlalara gizlenmiş mayınlar sivilleri tehdit ediyor. Hâlihazırda evlerine dönmüş Kobanêliler, temizlik yaparken ya da tarlalarına girmek isterken mayınların, bombaların hedefi olabiliyor. İnsanlar, her an bir bombaya kurban gitme ihtimalinden dolayı endişeli.

 

‘Sevinçle geldiğimiz evimize korkudan giremiyoruz’

 

Kobanê’ye saldırıya geçtiğinde IŞİD, kantonun doğusu, batısı ve güneyi olmak üzere üç taraftan ilerledi. Şeran da, doğu tarafında IŞİD’in ele geçirdiği köylerden biri oldu.

Kobanê’nin merkezine en yakın köylerden biri olan Şeran, artık özgür. Ama Şeranlılar hâlâ çok tedirgin. Ahmet Hüseyin, Şeran’ın yerlilerinden. Savaş başladığında Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Hüseyin, büyük bir sevinçle geri dönmüş, ama bugün hâlâ evine giremiyor. Sebebi, evinin önünde patlamaya hazır duran patlayıcı düzenek. Hüseyin, patlayıcıyı evini temizlerken fark etmiş:

“Ben iki gündür köyde kalıyorum. İlk geldiğim gün hemen evimi temizledim. Temizlerken kapının önündeki bu çöpleri gördüm ama çok yorulmuştum, ellemedim. O gece yatıp uyudum. Sabah kalktığımda çöpleri atayım dedim. Eğilip yerden alırken poşetin içindeki telleri gördüm. Görür görmez hemen aklıma Facebook’ta gördüğüm fotoğraf geldi. Şeran Belediyesi böyle bir fotoğraf koymuştu, ‘Böyle poşetler bulursanız ellemeyin, bomba olabilir’ diye uyarmıştı. Ben de hemen komşularıma haber verdim. YPG/YPJ güçlerini aradık. Gelip baktılar, bomba olduğunu onayladılar. Kimse ellemesin, dediler. Şimdi onların bu bombayı almalarını bekliyoruz. Sevinçle evimize geldik, ama şimdi de bomba patlayacak korkusuyla içeri giremiyoruz. Zaten aylarca çok zor koşullarda yaşadık, evimiz yıkıldı, yağmalandı, her şeyimiz çalındı. Yine de toprağımıza döndüğümüz için mutluyduk. Bu sefer de DAİŞ’in bıraktığı bombalardan, mayınlardan korkuyoruz.”

‘IŞİD zehir atmıştır diye su deposunu bile boşalttık’

 

Kobanê’ye olan yakınlığı nedeniyle stratejik önemi olan Şeran, IŞİD’in de meskeni olmuş. IŞİD, Şeran’da kaldığı süre boyunca hazırladığı patlayıcıları ve bombaları buradan Kobanê’nin merkezine fırlatmış. Patlayıcıları ürettikleri ev, şu an pek çok tehlikeli malzemeyle dolu. Evin sahipleri hâlâ Türkiye’de, henüz dönmemişler ama köylüler ev patlayıcı maddelerle dolu olduğu için her an bir patlama yaşanmasından korkuyor. Şahin Ahmet, ev sahiplerinin akrabası, 60 yaşında, köyüne döndüğünde gördüğü manzara diğer Şeranlılar gibi onu da korkutmuş:

“Bu ev DAİŞ’in patlayıcılarıyla dolu, büyük boy tüpler, barut, eldivenler ve balonlar var evin her yerinde. DAİŞ bu evde patlayıcılarını yapıyormuş. Bizim köy Kobanê’ye hem çok yakın, hem düzlükte olduğu için ağır silahlarını buradan kullanmışlar. Köyümüzdeki sağlam evlerin pek çoğunda patlamaya hazır düzenekler var. Geri kalan evlerin çok büyük bir kısmı da ya koalisyonun hava bombardımanından ya da DAİŞ’in bombalarından yıkılmış. Köydeki her şeyden şüpheleniyoruz. Bütün köye su veren bir depomuz var. İlk geldiğimizde bütün suyu boşaltıp, içini temizledik. Karşımızdaki DAİŞ. Normal bir düşman değil ki, içine zehir koymuş olabilirler. Hayatımız her şeyden şüphelenerek geçiyor. Dört aydır bir savaşın getirebileceği her türlü acıyı yaşadık, hâlâ kalan bomba tuzaklarından ölmeye devam ediyoruz. Buradan sesleniyorum, bu yabancı memleketler bize yardım etsinler, Kobanê’de hiçbir şey yok, gelip bu mayınları, bombaları temizlemeye yardım etsinler.”

Karamag köyü, IŞİD saldırıları karşısında ilk boşalan köy. Türkiye ve Suriye’yi ayıran sınır, bu köyden geçiyor. Köyün içinden karşı tepedeki Türkiye’ye ait karakol oldukça net görünüyor. Kobanêliler, dört ay önce IŞİD’den kaçmak için sınırın önüne yığılmış. Köyde, diğer köylere oranla çok fazla zarar yok. Evler yıkılmamış. Mahmut Nesan ve birkaç akrabası bir hafta önce Karamag’a dönmüşler. Nesan ilk geldiğinde köyü nasıl bulduğunu anlatıyor:

“Köyümüzde harap olan bir ev yok. Ancak DAİŞ her şeyimizi çalmış, paramızı, altınımızı, arabamızı, değerli olan her şeyi çalmışlar. Köye ilk geldiğimizde yerde kanlar vardı. Birilerini yaraladıklarını düşünüyoruz. Bir de her yerde DAİŞ’in cenazesi vardı. Hepsini gömdük, köyü temizledik. Evlerimizde bir zarar yok, ama YPG/YPJ köye gelip bizi uyardı. Köyün her yerine gidemiyoruz. Bazı yerde mayın ve bomba olmasından şüpheleniyorlar. O yüzden sadece evlerin çevresinde dolaşıyoruz.”

 

‘DAİŞ telefona ayarlı bomba yapmış, çaldı ve patladı!’

 

Kobanê’nin merkezinde de durum köylerden pek farklı değil. Evlerine geri dönen siviller temizlik sırasında patlamalara maruz kalabiliyor. Muhammed Mehmet, 15 gün önce Kobanê’ye geri gelmiş. Dün evini temizlemek isterken ne olduğunu anlayamadan kendini hastanede bulmuş:

“Kobanê’nin merkezinde oturuyorum. Beş akrabamla birlikte evimizi temizlemeye gittim. DAİŞ bütün evleri talan etmiş. Evlerimiz yıkık, dökük ve çok kirli. Evi temizlerken telefonum çaldı. Telefonum çalar çalmaz evde bulunan bomba patladı. Biz, evde bomba olduğunu bile fark etmemiştik. DAİŞ telefona ayarlı bomba bırakmış. Akrabalarımdan üçünün durumu çok kötü, doktorlar onları Türkiye’ye gönderdi. Biri, iki bacağını birden kaybetti. Ben de iki bacağımdan ve elimden yaralandım. Bir tanesi de hafif yaralı kurtuldu. Evimizi, toprağımızı bırakıp Türkiye’ye gitmiştik. Aylar sonra evimde bomba patladı, yaralandım ama yine de mutluyum. Çünkü Kobanê’deyim.”

‘Hastanede doktor var ama ekipman eksik’

 

Kobanê’deki doktolar, patlamalardan kaynaklı yaşanan ve yaşanacak olan tehlikelerden endişeliler. Kobanê’de tek bir hastane var. O da çok yetersiz. Hem ilaç, hem de müdahale için gerekli tıbbi malzemeler bulunmuyor. Doktor Muhammed Arif Ali, Kobanê’deki hastanede görev yapıyor ve uluslararası kamuoyuna “uzman gönderin” çağrısı yapıyor:

“Savaş yaşanan her yerde mayınlar, patlayıcı düzeneklerin olması oldukça normal. Ancak DAİŞ, bir de giderken tuzaklı patlayıcılar bırakıyor. Bu konuda zaten hiçbir bilgisi olmayan sivil halk tehlike altında. Evlerini temizleyip, normal hayatlarına dönmek isterken ya yaralanıyorlar ya da hayatlarını kaybediyorlar. Kobanê’de bombaları ve patlayıcı düzenekleri tespit edip etkisiz hâle getirecek uzmanlar var. Ama bu uzmanların sayısı hem çok az, hem de yeterli ekipmanları yok. Bu konuda uluslararası toplumun duyarlılık gösterip, yeterli ekipmanlarla uzmanlar göndermesini istiyoruz. Aynı sıkıntıyı sağlık alanında da yaşıyoruz. Hastanede görev yapan yeterli sayıda doktor var. İlaç, tıbbi ekipmanlar ise oldukça eksik. Burada çok ağır yaralılara müdahale etmekte zorlanıyoruz. Eğer bu konularda yardımlar gelmezse daha çok sayda sivil hayatını kaybedecek.”

 

‘Hayvanlar IŞİD’lilerin cenazelerini yiyerek hayatta kalıyor’

Doktor Arif Ali’ye göre, sivilleri yakın zamanda tehdit edecek bir diğer sorun da sokaklardaki ölü insan bedenleri. Savaş sırasında ölen IŞİD üyelerinin cenazeleri günlerdir sokaklarda, yollarda duruyor:

“Sokaklardaki cenazeler her geçen gün çürüyorlar ve salgın hastalıklara davetiye çıkarıyorlar. Üstelik canlı kalmayı başaran hayvanların pek çoğu onları yiyerek hayatlarına devam ediyor. Bir an önce hem bu cenazelerin toplanması, hem de hayvanların kontrolden geçmesi gerekiyor. Yoksa sivilleri patlamaların yanı sıra salgın hastalıklar da tehdit edecek.”

Kobanê Belediyesi de tehlikelerin farkında ve temizlik çalışmalarına başlamış. Ancak imkânların yetersizliği işleyişi yavaşlatıyor. Sokakları temizlerken ayrıca dikkatli de olmak gerekiyor. Çünkü IŞİD bazı cenazelerin altına patlayıcı düzenekler yerleştirmiş. Kobanê Belediye Başkanı Muhammed Seydi de temizlik için yardım istiyor:

“Belediye olarak yaklaşık 15 gündür sokakları temizliyoruz. Sokakları temizlemek için büyük kamyonlara ve kepçelere ihtiyacımız. Belediyemizde ise sadece üç tane böyle araç var. Bir tanesi de bazen çalışıyor, bazen çalışmıyor. Sokaklarda yıkıntıların dışında patlayıcılar da var, onların da temizlenmesi gerekiyor. Bu da bizim işimizi geciktiyor. Biz sokaklarda cenazelerin halk için tehlike oluşturmasından çok endişe ediyoruz. Bir an önce bu tehlikeden kurtulmak için büyük araçlara ihtiyacımız var. Bunu da uluslararası kamuoyundan istiyoruz. Kobanê’de hiçbir şey kalmadı. Bizim sağlıklı bir şekilde hayata devem etmemiz için yardıma ihtiyacımız var.”