Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İngiliz The Guardian gazetesine verdiği demecin arkasında olduğunu belirterek, "İlk defa söylemediğim bu sözlerimin de arkasındayım; çünkü Kıbrıs Türk halkının gerçek duygu ve düşüncesi budur. 'Kıbrıs Türk’tür Türk Kalacaktır' siyaseti 1950’lerin sloganıdır. Gerçek durumla ilişkisi yoktur" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin istifa çağrısı yaptığı KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: "Mesele hiç karmaşık değil, nettir: Kıbrıs Türk halkı çok büyük bir oranda Rum tarafına azınlık olmayı ya da Türkiye’ye sürekli bağımlılık ilişkisi içinde yaşamayı istemiyor. Kendi kendini yöneten, kendi kendine yeten, kendi kurumlarında gerçek manada söz sahibi olan bir yapıyı özlüyor.
"İlk defa söylemediğim sözlerimin arkasındayım"
Elbette özellikle ekonomi ve diğer alanlarda başarmamız gerekenler olduğu da kuşkusuzdur. Toplumumuz ilhak olasılığını ise asla benimsemiyor. Böyle bir halkın seçtiği lider olarak, Kırım ile ilişkilendirilerek sorulan soruya verdiğim cevap başka ne olabilirdi ki?
Evet, Kırım benzeri bir ilhak senaryosunun korkunç olduğunu ve bunun Kıbrıs Türklerinin olduğu gibi, Türkiye’nin de yararına bir gelişme olmayacağını belirttim. KKTC’yi asıl ortadan kaldıracak senaryo da budur. İlk defa söylemediğim bu sözlerimin de arkasındayım; çünkü Kıbrıs Türk halkının gerçek duygu ve düşüncesi budur."
'Kıbrıs Türk'tür, Türk Kalacaktır' siyaseti 1950'lerin sloganıdır
KKTC’nin iki eşit kurucu devletten birine dönüşerek federal çatı altında ve uluslararası hukuk içinde hak ettiği saygın yeri almasının esas olması gerekliliğine işaret eden Akıncı, "Bu çabaya destek olunması gerekir. Böylesi bir Kıbrıs, kuzeyi ve güneyi ile Türkiye’ye dost bir coğrafya olur. Bu da herkesin yararınadır. 'Kıbrıs Türk’tür Türk Kalacaktır' siyaseti 1950’lerin sloganıdır. Gerçek durumla ilişkisi yoktur.
Kıbrıs’ta yaşayan farklı toplumlar vardır ve barış içinde yaşayacakları federal bir düzen arayışı sürmektedir. Kıbrıs Türk halkı Atatürk ilkelerine bağlı, laik ve demokratik, hoşgörü ve barış kültürünü içselleştirmiş bir halk olarak çağdaş Avrupa değerlerinde bir yaşam için mücadelesini sürdürmek istiyor.
Bu mücadeleye ancak saygı duyulur, saldırı yapılmaz. Düzeyimi koruyarak vereceğim cevap budur. Yapılan bazı açıklamalarda istendiği gibi asıl cevap, elbette halkın vereceği cevaptır" ifadelerini kullandı. (DHA)