Gündem

Kıyı ve sahillerdeki imar talanı ve maliyedeki usulsüzlükler, Sayıştay raporunda ortaya çıktı

Sayıştay’ın 2013 yılını kapsayan Maliye Bakanlığı denetim raporu açıklandı

06 Ekim 2014 12:07

Sayıştay’ın 2013 yılını kapsayan Maliye Bakanlığı denetim raporu, kıyı ve sahillerdeki tabii güzelliklerin nasıl talan edildiğini ortaya çıkardı. Kocaeli, Antalya ve Mersin gibi illerde belediyelerin kiraladığı Hazine arazileri üzerinde inceleme yapan Sayıştay denetçileri, usulsüz uygulamalarla karşılaştı. Yönetmeliğe göre, 6 metrekareyi geçmemesi gereken büfelerin bazı yerlerde 307 metrekareye kadar büyütüldüğü, çevrelerine eklenen platformlar ile kafe, bar ve restorana dönüştürüldüğü belirlendi.

Rapora göre, İzmit Sahil Marina bölgesinde; 8 balık lokantası ile toplam büyüklüğü 3 bin 185 metrekare olan 4 kafe/restoran ve bin 976 metrekare büyüklüğünde 2 spor tesisi, geçerli bir sözleşmeye dayanmaksızın 2006’dan beri faaliyet gösteriyor. Zaman'dan İsa Sezen'in haberine göre, bu lokantaların işletmecileriyle söz konusu alan üzerinde hukukî hiçbir yetkisi bulunmayan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi arasında da kira sözleşmeleri bulunuyor.

Sahillerde devlete ait arazilerin nasıl talan edildiği, belediye ve Maliye’nin talana nasıl göz yumduğu Sayıştay’ın yeni açıklanan 2013 yılına ait Maliye Bakanlığı denetim raporu ile gözler önüne serildi. Kocaeli, Antalya ve Mersin gibi şehirlerde Hazine’ye ait olan ve belediyelere kiraya verilen arazileri inceleyen Sayıştay denetçileri, ‘dudak uçuklatan’ tespitlerin yer aldığı bir rapor hazırladı.

Sayıştay’ın Maliye Bakanlığı denetim raporuna göre, yönetmelik uyarınca 6 metrekareyi geçmemesi gereken büfelerin bazı yerlerde 307 metrekare büyüklüğe ulaştığı, çevrelerine yapılan platformlar ile cafe, bar ve restoranlara dönüştürüldüğü belirlendi. Belediyelerin özel şahıslara kiraladığı devlet arazilerinin bu kişiler tarafından üçüncü kişilere kiraya verildiği, bu sayede arazinin asıl sahibi olan Maliye’ye ödenen kira bedelinin 27 kat fazlası gelir elde edildiği tespit edildi. Belediyelerin, düşük bedelle kendi şirketlerine kiraladığı azileri doğrudan kamunun özel şahsa kiraya vermesi halinde devletin 50 kat fazla kira bedeli alabileceğine dikkat çekildi.

Rapora göre sahillerdeki birçok yerde devlet arazileri hiçbir bedel ödenmeden işgal edildi. Başkalarına kiraya verildi. İzinsiz yapılaşma gerçekleşti. Bu yerlerin boşaltılması için gereken işlemleri kanunun açıkça emretmesine rağmen gerek belediyeler gerekse Maliye Bakanlığı bu icraatı yerine getirmedi.

Sayıştay Başkanlığı’nın yeni açıkladığı Maliye Bakanlığı 2013 denetim raporunda özellikle Mersin, Antalya ve Kocaeli gibi illerde kıyı kesimlerindeki Hazine arazilerinin usulsüz kullanımına yönelik önemli tespitlere yer verildi. Raporda protokollerle belediyelerin kullanımına bırakılan kıyı niteliğindeki araziler üzerinde, mevzuata aykırı yapıların inşa edilerek ticarî amaçlı işletildiği belirtildi. Raporda somut örneklere de yer verildi.

Sayıştay denetçileri, Maliye Bakanlığı’nın sorumluluğunda olan devlete ait kıyıların, bazı kişilerce işgal edildiği, bu alanların tahliye edilmediği tespitini de yaptı. Kocaeli’nin İzmit ilçesinde Sahil Marina bölgesinde; 8 balık lokantası ile toplam büyüklüğü 3 bin 185 metrekare olan 4 cafe/restoran ve 1.976 metrekare büyüklüğünde 2 spor tesisinin geçerli bir sözleşmeye dayanmaksızın 2006’dan bu yana faaliyet gösterdiği belirtildi. Ayrıca bu lokantaların işletmecileriyle söz konusu alan üzerinde hukukî herhangi bir yetkisi bulunmayan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi arasında kira sözleşmelerinin bulunduğu belirtildi.

Antalya Alanya’da 99 bin 270 metrekarelik alanın şezlong, şemsiye, gölgelik, voleybol sahası, iskele ve yeşil alan olarak işgal edildiği; tahliye edilmeden sadece ecrimisil (haksız işgal tazminatı) uygulanarak işgallere süreklilik kazandığı görüldüğüne dikkat çekildi. Rapora göre Antalya merkezde kiralama yetkisinin protokolle mahallî idarelere devredilen kısımları hariç olmak üzere 438 dönümlük devlet arazi işgal altında. İşgal konularına göre dağıtıldığında bu rakamın 125 dönümünde restoran, havuz, bar, aquapark, spor alanı gibi sabit yapılar kurulmuş. 261 dönümü şezlong, şemsiye ve gölgelik olarak, 30 bin 510 metrekarelik alan iskeli, 22 dönüm alan ise deniz yüzeyinin tasarruf altına alınması suretiyle işgal edilmiş durumda. Mevzuata göre araziler üzerindeki işgalcilerin derhal tahliye edilmesi gerekirken, ecrimisil uygulamasıyla işgallerin süreklilik kazandığı tespiti yapıldı.

Mersin Adnan Menderes Bulvarı imar planında 48 metrekare olarak belirlenen 14 kafeterya ve çay bahçesinden bazılarının 1.800 metrekare büyüklüğe ulaştığı ifade edildi. Aynı bölgede toplamda 7 bin metrekarelik protokol dışı kullanım olduğu tespit edildi. Belediyenin yine kendi bünyesindeki şirkete kiraladığı 14 kafeteryanın 6’sının mevzuata aykırı olarak alt kiracılara kiralandığı buna rağmen cezai yaptırım ve sözleşmenin feshi yoluna gidilmediği görüldü. Raporda, “Kira sözleşmelerinin incelenmesi sonucunda; büfe alanının, belediye tarafından tüçüncü kişilere kiraya verilmesi halinde elde edilen kira bedeli ile benzer yerlerin belediye şirketine kiraya verilmesi halinde elde edilen kira bedeli arasında yaklaşık elli katlık bir fark olduğu anlaşılmıştır.” denildi.

 

'Kiracının elektrik faturasını devlet ödüyor!'

 

Sayıştay raporunda bazı kamu arazilerinin okul, yol, park gibi umumî hizmetler dışında kullanılamayacağı belirtilmesine rağmen bu yerler ve üzerinde yer alan tesislerin kanuna aykırı olarak çeşitli adlar altında kiraya verildiği belirtildi. Bazı tesislerde kiracının ödemesi gereken elektrik, su ve doğalgaz giderlerinin bile kamu idaresi tarafından ödendiği tespit edildi. Rapordaki diğer tespitler şöyle: “Bazı kamu idarelerince Devlet İhale Kanunu’nda belirtilen özel durumlar oluşmadığı halde pazarlık usulü uygulanmakta. Üniversitelere ait bazı taşınmazlar kanuni düzenlemelerde belirtilen dernek ve vakıflar dışında kalan dernek, vakıf ve kooperatiflere ücretsiz olarak kullandırılmakta. Bazı kamu idarelerinin kira artırımında sadece enflasyonu dikkate aldığı, emsal ve rayiç bedel mukayesesinin yapılmadığı, kira bedellerinin günün emsal ve rayiç bedellerine nispeten düşük kaldığı görülmüştür.”