Paul Adams
BBC News
Suriye'nin Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nün (OPCW) 190. üyesi olduğu gün, ülkedeki kimyasal silah programını tecrit ve imha etmekle yükümlü olan örgüt hızlı bir ilerleme kaydedildiğini açıkladı.
Genel Direktör Ahmet Üzümcü, ekiplerinin şimdiden Suriye yetkilileri tarafından belirtilen 20 yerden 5'ini ziyaret ettiğini söyledi.
BM-OPCW ortak faaliyetini yakından takip eden Batılı bir diplomat daha da iyimser bir tablo çizdi.
Söylediğine göre, ekipler Pazartesi akşamına kadar 10 civarında yeri ziyaret etmiş olacaktı.
Diğer ifadeyle, işler takvime uygun yürüyor.
OPCW, ay sonuna kadar işinin denetleme ve etkisiz hale getirme kısmını tamamlamak durumunda.
Ekip üyelerinin Suriye'de karşılaşabileceği tehlikelerle ilgili uyarılara rağmen bu diplomat, şimdiye kadar kasti bir müdahale örneğiyle karşılaşmadıklarını belirtiyor.
İsyancı cephesi
Fakat denetçilerin çatışmaların sürdüğü bölgelere ziyaretler düzenleyebilmek için, savaşan tarafların geçici ateşkese ne kadar yanaşacaklarını denemesi gerekiyor.
Üzümcü, kendisiyle yapılan röportajda, belirtilmiş olan yerlerden birinin, isyancıların elindeki bölgede olduğunu dile getirdi.
Bu yerin terk edildiği söylense de, denetlenmesi gerekiyor. Bunun ne zaman gerçekleşeceğine ilişkin bir ifade yok.
Neredeyse 2 aydır dünya, görece küçük bir mesele olan Suriye'nin kimyasal silahlarına takılıp kalmışken, savaş kontrolsüzce devam ediyor.
'Katalizör' umudu
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry artık, Cenevre-2 konferansı denilen toplantıyı bir ay içinde gerçekleştirmek için siyasi cephede adım atmak konusunda sabırsızlandığını belli ediyor.
BBC'ye tıklayın röportaj veren Ahmet Üzümcü ise ekibinin faaliyetinin geniş bir siyasi sürecin katalizörü olması umudunu aktardı.
Kafasında sürekli kimyasal silahlar dolaşan birinden beklenebileceği gibi "öncül" kelimesini kullandı.
Ancak çok koyu bir iyimser Suriye'yi kitle imha silahlarından arındırmakla kapsamlı bir barış anlaşması arasında açık bir bağ kurabilir.
Fakat daha önce görülmedik düzeydeki Amerikan-Rus işbirliği, bunlardan ilki için bir anlaşmanın yolunu açtığı gibi, ikincisi için de belli belirsiz bir umut ışığı vaadediyor.