Gündem

"Kilis'e düşen füzelere karşı en doğru yöntem, tehdidi silahlı İHA'larla vurmak"

Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir, Kilis'e düşen füzeler başta olmak üzere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

25 Nisan 2016 09:14

Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir, günlerdir Kilis’e Suriye’den atılan ve çok sayıda can kaybına neden olan füzelere karşı alınabilecek en doğru önlemin, “bölgeyi gözleyip hareketli tehdidi izleyip kaynağında silahlı İnsansız Hava Araçları(İHA)’yla vurmak” olduğunu söyledi.

Hürriyet Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek’e savunma sanayisi ve gelişmelerle ilgili konuşan Demir, “Geçmişte talep geldiğinde ‘nereden alırız’ diye bakardık. Artık ‘neyi nasıl geliştirebiliriz’ modundayız.” ifadelerini kullandı. Demir, “Türkiye’nin aktif mücadele içinde olduğu alanlarda acil ihtiyaçları var. Bu ihtiyaçları bir an önce temin etmek için şirketlerimiz devredeler. Sloganımız şu; ‘insan yapısı bir şey ise biz onun daha iyisini yaparız” diye konuştu.

Türkiye’de savunma sanayisinin atılımı, yerli uçak, milli gemi, denizaltı inşası projeleri, kullanılan yerli akıllı mühimmat sayesinde PKK ile mücadelede daha başarılı olunduğu yorumları, Ankara’da Roketsan’da üretilen SOM füzelerinin, 250 kilometre uzaklıktaki bir binanın penceresinden geçerek hedefini vurabilmesi, Roketsan ürünü roketlerin, 28 kilometre uzaktaki bir hedefi, 2 metre hassasiyetle tahrip edebilmesi, IŞİD füzesine hedef olan M60 tankı Kayseri yapımı zırhı sayesinde zarar görmemesi gibi konularda görüşlerini açıklayan Demir, “Başika kampındaki tank olayında olduğu gibi koruma sisteminiz yeterli ise tehdidi bertaraf edebilirsiniz. Başika’daki tank modernize edilen M60 tankımızdır ve orada gördüğümüz sonuçtan memnun kaldık. Tank hedef oldu, hasar görmedi ve kendisine saldıran unsuru vurdu. Bu önemli” dedi.

 

Komutan obüsü seçti

 

Bir komuta kontrol sistemi, hedef belirleme, değerlendirme, hangi silahınızın hangi aşamada aktif olacağını bilen bir karar sistemi bulunduğunu kaydeden Demir şöyle konuştu: 

“Örneğin, sınır ötesi hedefler için Fırtına obüsleri kullanıldı. Bu komuta kararıdır. Sınır ötesine daha değişik şekillerde müdahale edecek roket sistemleri de mevcut. Ancak komutanlar obüsleri seçti. Bizim işimiz talepleri karşılamak.” Demir geçmişte talep geldiğinde ‘nereden alırız’ diye baktıklarını hatırlatarak artık ‘neyi nasıl geliştirebiliriz’ moduna geçtiklerine işaret etti. Demir şöyle konuştu: “Çok iyi biliyoruz ki satın alma bir yere kadar. Bir ülkenin her şeyini kendisi yapması da mümkün değil. Öncelik sıralaması yapıp kritiklik çalışması yapacaksınız. Türkiye’nin aktif mücadele içinde olduğu alanlarda acil ihtiyaçları var. Bu ihtiyaçları bir an önce temin etmek için şirketlerimiz devredeler. Sloganımız şu; ‘insan yapısı bir şey ise biz onun daha iyisini yaparız.’’

 

Çözüm silahlı İHA

 

Kilis’in Katyuşyalara hedef olmasının Türkiye için yeni bir tehdit olduğunu belirten Demir “Bunlar, teknoloji kullanarak önceden fark edilip müdahale edilmesi zor unsurlar. Bu tür ilkel sistemlerle aktif mücadele eden ülkeler var. Ancak örneğin İsrail’in karşılayabildiği ilkel silahlarda bile belli bir oranda başarı sağlanıyor. En doğru yöntem bölgeyi gözleyip hareketli tehdidi izleyip anında kaynağında vuracak bir kabiliyete sahip olmak. Silahlı İHA’lar gibi” diye konuştu.  Demir şöyle devam etti: 

“Cirit, mızrak gibi isimler yerliliğin sembolü oldu. Üretimde de yerlilik oranı çok çok yüksek. Ancak, yerlileşmenin önemli boyutlarından biri tahrip, takip ve hassasiyet açısından da daha iyi bir yerli üretmek. Yerlilikte hedefimiz yüzde 100. Bağımlılık her zaman sıkıntı yaratır. Sonuçlar, 35 bin kişinin çalıştığı, 500 alt yüklenicinin oluştuğu sektörümüzü motive ediyor. 15 milyar dolar geliştirme projesi hacmi var. Bunlar pahalı projeler ve daha fazla kaynak ayrılmalı. Savunma sanayine ayrılan para sadece askeri harcama olarak görülmemeli. Çünkü elde ettiğimiz bilimsel bilgi ve teknolojiyi aktarıyoruz.”

 

Denizaltı bir sonraki adım

 

İsmail Demir, yerli denizaltı projesi hakkında ise şunları söyledi:  “Şu anda tezgahta bir denizaltı var. Projesi yerli değil ama her şeyin bir ilki vardır. İkinci, üçüncü aşamada kendi denizaltınızı yapmaya başlarsınız. Nasıl ki şimdiye kadar korvet (MİLGEM) alıyorduk, sonra korvet yapmaya koyulduk onun gibi denizaltı da olur.” 

 

Hürkuş 2018’de yuvasında olacak

 

Hürkuş eğitim uçağının çalışmalarının sürdüğünü de belirten Demir “Uzun sürmesinin sebebi sivil kullanım için Avrupa sivil havacılık otoritesinden sertifikalandırılma çalışmaları. 2018’de Hava Kuvvetlerimiz alacak. Daha sonra silahlı versiyonu gelecek” dedi.

 

Tüfek casusluğu sürpriz olmadı

 

Piyade tüfeğindeki casusluk girişiminin projelerine bir zararı olmayacağını kaydeden Demir, “Ürünümüzü piyasaya süreriz. Ancak bu tür kurumlarımızın güvenlik meselesi gerçekten önemli. Türkler ne yapıyor, hangi kuvvete sahip ya da bizim oluşturacağımız tehdidi nasıl önleyebilirler merakı var. O açıdan yaşanan olay sürpriz değil” dedi. 

 

Kurtulma olasılığı çok zayıf

 

Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın ürettiği unsurların terörle mücadelede kullanımından elde edilen sonuçların gurur verici olduğunu belirten Demir şöyle konuştu: “Gerek mağara içinde, gerek hareketli olsun, bir hedef belirlendiğinde o hedefin kurtulma olasılığı çok zayıf.” 

 

İhracatın artması için TSK referansı

 

İhracatın en önemli hedefleri olduğunu kaydeden İsmail Demir,  “Şu an tam istediğimiz seviyelerde değil. Aşinalık kazandırmanız, bilinmeniz, ürünlerinizi sık sık görmeleri ve denemeleri lazım. Savunma üretiminin sürdürülebilir olması için ihracat şart. Şu anda ihracat 1.67 milyar dolar ama biz 2023 için 25 milyar dolar hedef koyduk. Peki 7 yılda bu fark kapanır mı? Çok zor ama yapılabilir. ‘Şu mesafeden şu hassasiyetle vurabilecek bir silah Türkiye’de var mıdır’ diyen bir yabancıya ‘var’ diyebilmek, ‘yapmışlar’ dedirtmek önemli. Bu da silahlı kuvvetlerimizin bizi benimsemesi ve görünür olmamız ile mümkün. ‘TSK kullanıyorsa alınır’ refaransı önemli” dedi.

 

Yerli füzede menzil artacak

 

Füze savunma sisteminde projenin iptal olmadığını ancak ihaleyi kapattıklarını söyleyen Demir şöyle konuştu: 

“Roketsan, Havelsan gibi şirketlerimizin içinde olduğu bir yapı geliştirme sürecine girecek. Zaten orta, yüksek ve alçak irtifa projelerimiz sürüyor. 16, 20 kilometre menzilde vuracağınız bir sistem yapıyorsunuz. Bunun biraz daha menzilini artırıp gelen tehditleri daha önceden haber alıp daha yüksek bir irtifada ya da daha ileri bir menzilde karşılayan bir sistem yapıyoruz. Artık gündemde doğrudan bir alım olmadığı için adım adım geçeceğimiz sistemi zaten NATO’ya entegre olarak yapacağız.” 

 

Stratejik ürünler

 

L-UMTAS, Cirit, Som, UMTAS, Mızrak, Teber, ÇNRA Roketatar sistemleri (T 122/300 ve T 107/122) 1, Omtas, Hisar, Topçu roketleri, Denizaldı roketi ve atıcı sistemi.