Gündem

Kılıçdaroğlu'ndan yeni belge

"Arama emri Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden, ama aranacak kişi, adres, zaman belli değil"

23 Aralık 2009 02:00
T24 - Arama emri Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden, ama aranacak kişi, adres, zaman belli değil... Yani; aranması istenen kişi ve adresler sonradan yazılarak işleme konacak. Belgeyi CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu gündeme taşıdı; "Başbakan, Adalet Bakanı bir açıklama yapmalı" dedi. Kılıçdaroğlu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini de göreve davet etti.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiğini belirttiği bir mahkeme kararını fotokopisini TBMM'de basın mensuplarına dağıtan Kılıçdaroğlu, kararda, ilgili yasanın öngördüğü "aramanın nedeni, aranacak kişi ve arama yapılacak evler ve diğer adresler" gibi zorunlu bilgilerin yer almadığını kaydetti.

Yasanın ilgili hükmünün ihlal edildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Hamili çek gibi bir mahkeme kararı söz konusudur" dedi.

Mahkeme kararının verildiği 18 Kasım 2009 tarihinden itibaren hangi ev, mekan ya da kişi aranmak isteniyorsa, mahkeme kararının boş bırakılan ilgili bölümünün doldurulması durumunda bu yerlerin aranmasının olanaklı olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, karara göre, gözaltına alınan kişilerin 24 saat süreyle avukatları ile görüşmesinin kısıtlanabileceğini ve ne ile suçlandıklarını öğrenemeyeceklerini dile getirdi.

'Yanıt bekliyoruz'

Kılıçdaroğlu, "Söz konusu kararı alan mahkemenin, yargıcın, katibin adı, karar tarihi ve karar numarası ortadadır. Buradan ilgililere sesleniyorum: Böyle bir mahkeme kararı var mıdır? Sayın Başbakan, Adalet Bakanı derhal çıkıp bu sorunun yanıtını vermelidir. Eğer böyle bir karar var ise demokratik hukuk devletlerinde böyle mahkeme kararlarına niçin ihtiyaç duyulur. Bu, yürütmenin kanunsuz işlemlerine yargı kararı ile kılıf hazırlanması anlamına gelmez mi? Şu sorulara yanıt aramak sağlıklı çalışan bir demokraside hepimizin görevi olmak zorundadır: Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görev yapan bu sayın yargıç, gerçekten açığa imza atmış mıdır? Böyle ucu açık bir karar yürürlükteki mevzuatla bağdaşmakta mıdır? Yargıç, Ceza Muhakemesi Kanunu ile bağdaşmayacak bir şekilde böyle bir karar verebilir mi? Bu karar nerede ve kimler için uygulanmıştır. Bu kişiler ne ile suçlanmaktadır? Sayın Adalet Bakanından, Sayın Başbakandan yanıt bekliyoruz. Ayrıca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini göreve davet ediyoruz" dedi.

Sadece bireylerin değil, kurumların da baskı altında olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Maalesef bu baskılar AKP iktidarının gözetim ve denetiminde yapılmaktadır. Devletin kurumları ve bu kurumlardaki yöneticiler, karar vericiler bir kamu görevlisi gibi değil, AKP görevlisi gibi çalışmakta ve karar almaktadır. O kadar ki bu görevliler kamuoyu önüne çıkıp açıkça iktidar yanlısı söylemlerde bulunmakta, kamuoyunu yanıltan demeçler verebilmektedir" diye konuştu.

Telekomünikasyon İletişim Başkanı'nın (TİB) "Yargıtay'ın santralini dinlemedik" diyebildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Peki, Yargıtay santrali üzerinden dinleme yapıldığı ortaya çıktığında, AKP'nin gözdesi, Sayın Başbakanın uğruna Anayasa Mahkemesi kararını bile göz ardı ettiği bu başkan görevinde kalabilecek mi?" diye sordu.

Arınç'a suikast iddiası: Mizah konusu...

Bir soru üzerine, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiasını değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Sayın Arınç'a yapılacağı söylenen suikast aslında mizah konusu. Sayın Başbakan, İçişleri Bakanı, sayın bakanların çıkıp açıklama yapması gerekiyor. Tamamen dedikodu üzerine giden haberlerle gazeteler çıkıyor. Ciddi bir hükümet bu konuda tutarlı bir açıklama yapmalı ve kamuoyunu aydınlatmalı" diye konuştu.