Türk-İş Olağan Genel Kurulu'nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Omuzlarınızdaki yükü, baskıyı korkuyu kaldırın arkadaşlar. Siz emekçisiniz. Emeğin hakkını savunuyorsunuz. Sizin kaybedecek neyiniz var Allah aşkına. İktidara teslim olan bir sendikal hareket olabilir mi? Bu Ankara'daki beylerin bu egemenliği nereden geliyor? Emin olun kusura bakmayın o cesareti sizler veriyorsunuz" dedi.
Türk-İş'i sert sözlerle eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu Ankara'daki beylerin bu egemenliği nereden geliyor? Kim bu cesareti veriyor onlara? Emin olun kusura bakmayın o cesareti sizler veriyorsunuz. Gelip güzel güzel konuşuyorlar eyvallah. E çıkıp birimiz bir şey sormalıyız ya. Arkadaş bu ekonomik sosyal konsey 3 ayda bir toplanırdı. Hadi 3'ten vazgeç. 6 ay ya da yılda bir kez toplansın. Yav 7 yıldır toplanmıyor. O zaman bu anayasal kurumu niye anayasaya koydunuz? Kanunu niye çıkardınız?" diye sordu.
"Sendikacılık bu kadar kan kaybediyorsa oturup düşürmeniz lazım"
Sendikacılığın kan kaybettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Her eleştiriden ders çıkaran birisiyim. Ama lütfen siz de öz eleştiri yapın. Sendikacılık hareketi bu kadar kan kaybediyorsa yüzde 5 buçuka düşmüşse, oturup düşünmemiz lazım. Sorgulamazsak, siz yakında kapılara kocaman birer kilit vurabilirsiniz. Biliyorum belki bazı arkadaşlarınızı üzdüm. Bir şeyleri söylemek, konuşmak zorundayız. Siyasetin ana konusu sorunları çözmektir. Etnik kimlik, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmak değildir. Hepimizin saygı duyması gereken alanlardır. Elinizi vicdanınıza koyun. Türkiye'de, etnik kimlik, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapılıyor. Bu da ayrışmaya bölünmeye götürüyor. Komşumuzun, arkadaşımızın kimliğini sorguluyoruz. Biz böyle değildik. İslamilik araştırması sonucuna göre, İslami kurallara, yani bizim inandığımız o temel değerlere en çok uyan 3 devlet var. Sırasıyla Yeni Zellanda, Lüksemburg, İrlanda. Türkiye 103. sırada yer alıyor. Şimdi elinizi vicdanınıza koyun. Neden Türkiye bu halde. Neden sorgulamıyoruz?
"Bana ne Orta Doğu bataklığından; niye gidiyoruz, silah gönderiyoruz oralara?"
Defalarca söyledim ne işimiz var Ortadoğu bataklığında? Bana ne Ortadoğu bataklığından. Niye gidiyoruz, silah gönderiyoruz oralara? Neden Müslüman'ı, Müslüman'a kırdırıyoruz? Defalarca söyledim. Efendim siz Esadcısınız. Yav banane Esad'tan kardeşim!
Şimdi Avrupalılar ne diyorlar? Aman ha Suriyeliler gelmesin bize. Size 3 buçuk milyar Euro vereceğiz bakın. Türkiye toplama kampı mı? Bu göç iki şekilde engellenir. Bir insan ölümü göze alarak ben Almanya'ya, İngiltere'ye…gideceğim diyorsa onun önüne duvar da örseniz o adam gider. Birinci şart Suriye'de iç savaşı bitireceksiniz. İkinci şart elinizi cebinize atacaksınız Suriye'yi yeniden onaracaksınız. Avrupa'daki beyler rahat edecek. Biz sıkıntısını yaşayacağız. Olmaz böyle bir şey. Dış politika hamaset kaldırmaz. Dış politikada ülkelerin çıkarları vardır.
Biliyorum belki bazı arkadaşlarınızı üzdüm. Bir şeyleri söylemek, konuşmak zorundayız. Benim yaşamım sizlerinki gibi. Siz nasıl yaşıyorsanız ben de öyle yaşıyorum. Anadolu'nun her köşesini iddia ediyorum biliyorum. Kendimizi o dünyadan koparamayız."