Gündem

Kılıçdaroğlu'na şehit cenazesinde kurşun atan saldırgan: Olay spontane gelişti!

“Tehdit etmedim, tehdit edecek olsaydım başka bir tepki ortaya koyardım”

11 Haziran 2016 12:52

İstanbul Vezneciler'deki TAK’ın üstlendiği bombalı saldırıda hayatını kaybeden 11 kişiden biri olan şehit polis memuru Gökhan Topçu’nun dayısı  İrfan Cengiz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önüne neden kurşun attığını anlattı. Yeğeni Gökhan Topçu'yu oğlu gibi gördüğünü belirten Cengiz, yaşadığı acıların etkisiyle aniden gelişen bir tepkide bulunduğunu, tavrının bir tehdit olmadığını ifade ederken, “Tehdit etmedim, tehdit edecek olsaydım başka bir tepki ortaya koyardım” diye konuştu.

Sabah’ta Salih Zengin’e konuşan İrfan Cengiz şöyle konuştu:

"İki yıl önce bir oğlum oldu. Uzun yıllar çocuk özlemimiz vardı. Ablamın oğlu Gökhan, benim yeğenim değil oğlum gibiydi. Onun şehit olduğu haberini aldıktan sonra Adli Tıp'a teşhis için gittim. Ertesi sabah gasilhanede yıkanırken yanındaydım. Patlamanın vücudunda yarattığı tahribatı görünce içim hepten yandı kavruldu. Yani benim Kılıçdaroğlu'na tepkimi birinin anlaması için bütün bunları yaşaması gerekiyor.

 

Spontane gelişti

 

"İnanın o an ne hissettiğimi bilmiyorum. Tarifi yok. Tören mangası şehidi almak için düzen oluşturduğu sırada ben de öne çıkıp tabuta yetişeyim dedim. O esnada Kemal Kılıçdaroğlu'nu gördüm. Biz de elbet insanız ve etkileniyoruz. Son zamanlarda onun yaptığı açıklamaları, beyanatları, teröre destek anlamına gelen söylemleri bilinçaltıma yerleşmiş demek ki! Bütün bu söylemler içine ateş düşmemiş insanları bile etkilerken; yeğenini o haliyle yıkanırken görmüş birisi olarak tamamen akıl ve mantık devreden çıkmış şekilde bir tepki oluştu bende. Tepkim bunların bir bileşenidir. Keşke olmasaydı, üzgünüm. Allah'a yemin ederek söylüyorum ki bu spontane gelişti. Bilinçli, tasarlanmış bir şey değildi. O esnada nasıl olduğunu, ne yaptığımı bile bilmiyorum. Bunun Kılıçdaroğlu'na yapılmış bir tehdit olması söz konusu değildir. Öyle bir psikolojide değilim zaten. Bugüne kadar kimseye karşı 'Şunu bir tehdit edeyim' psikolojisinde hiç olmadım. Öyle bir psiklojide olsam başka türlü bir tepki ortaya koyardım. Güneydoğu'da şehit olanları duyduğumuzda ağlar, duvarları yumruklar, 'vatan sağolsun' derdik. Ama bu acı direkt kalbin merkezine düşünce bambaşka oluyormuş. Benimkisi bu acının ortaya çıkardığı bir tepkidir."

 

“AK Parti’de bir görevim yok”

 

"Benim AK Parti'de hiçbir görevim yok. Yazılıp çizilenler tamamen iftiradır. Bu asılsız iftiraları ortaya atan insanları Allah'a havale ediyorum. Benim yerim yurdum, ne işle uğraştığım belli. Bugüne kadar hiçbir olaya karışmamış, vukuatı olmayan bir insan olduğum için bunlara cevap vermeye gerek bile görmüyorum. Olmayan bir şeye ne cevap vereyim, ne söyleyeyim? Bunları ciddiye bile almıyorum. İnsanın kendisini bilmesi yeterli.

 

“Başbakan bana bir şey söylemedi”

 

"Başbakanımızla ilgili bazı fotoğrafları birleştirip, montajlayıp bu olay üzerinden hükümete yüklenmeye çalışıyorlar. Başbakanımız Binali Yıldırım, şehit abisinin yanına geldiğinde ben de 20 cm uzağındaydım. Başbakanımıza doğru eğilip 'Terörle mücadelede çok iyi gidiyorsunuz. Geri adım atmamanız ve kararlılığınız bizlerin yüreğindeki ateşi biraz olsun söndürecektir' dedim ve yerime çekildim. İddia edildiği gibi Başbakan bana bir şey söylemiş değil.