CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni öngören 16 Nisan'daki referandumdan 'evet' çıkması halinde tüm yetkilerin bir kişide toplanacağını belirterek. "Hata yaparsa, faturayı seksen milyon ödeyecek. Bizim İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin dediği gibi, bu kadar yetkiyi evliyaya verseniz, evliyayı azdırırsınız. O bir kişi çok iyi niyetli de olabilir. Ya hata yaparsa, faturayı seksen milyon ödeyecek." dedi.
16 Nisan'da yapılacak referandum kapsamında Denizli'de konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Nasıl bir tercihte bulunacağız. "Evet" mi diyeceğiz, "Hayır" mı diyeceğiz. Önce yapmamız gereken şey, düşünerek sandığa gitmek. Bizim önümüze neyi koyuyorlar ve neye "Evet" diyeceğiz. Diyorum ya, bu bir siyasi parti toplantısı değil, hepimizi ilgilendiriyor. Biz buna tercihimizi koyarken düşünerek oy kullanmak zorundayız. Memleketi düşüneceğiz, bayrağımızı düşüneceğiz.
"Çocuklarımızı, torunlarımızı düşüneceğiz"
Çocuklarımızı, torunlarımızı düşüneceğiz. Onun için "Evet" veya "Hayır" diyeceğiz. "Yasama, yargı, yürütme, güçler ayrılığı var" deniyor. Doğrudur, şu anda var. Ama tamamı bir kişiye teslim edilsin deniyor. O zaman bu 600 milletvekiline niye maaş veriyoruz? Aynı soruyu defalarca sordum, 550 milletvekili neyinize yetmiyor? Bana bir Allah'ın kulu çıksın bunun nedenini anlatsın. Milletin sırtına 187 trilyonluk ek yük getirilecek. Bu parayı siz ödeyeceksiniz. Tek adamlığı bilmiyorum, bana anlatın diyorlar.
"Tek adamlık şu; her şeye muktedir"
Tek adamlık şu; her şeye muktedir. Davalar mı görüşülecek, hâkim tek adama bakacak. Tayini o yaptı çünkü. Öyle yetkiler veriyoruz ki tek kişiye, devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili bütün yetkiler tek adama veriliyor. Bu ne demektir biliyor musunuz? şu demek, bütün yetkileri tek adama verdik. Tek adamı kandırırsanız Türkiye Cumhuriyeti'ni 24 saatte ele geçirirsiniz. Biraz hazırlık zamanı gerekiyor da onun için 24 saat.
Bütün müsteşarlar, bütün valiler, bütün kaymakamlar, bütün emniyet müdürleri, bütün daire başkanlarını, devletin tamamını bir kararnameyle değiştirebiliyorsunuz. FETÖ terör örgütü devlete 30 yılda sızdı, şimdi 30 yıl uğraşmanıza gerek yok. Bir kişiyi ikna edeceksiniz, 24 saatte devleti ele geçireceksiniz.
"Israrla diyorum bu bir parti meselesi değildir"
Ben ısrarla diyorum, bu bir parti meselesi değildir. Biz sandığa gidip bir parti iktidara gelsin veya gelmesin diye tercih yapmıyoruz. Bu bir memleket meselesi, bir bayrak meselesi. Bunun cumhurbaşkanı ile de bir partinin genel başkanıyla da ilgisi yoktur. Devletin altındaki halı çekiliyor. Devletin hiçbir freni kalmıyor.
Muhtar arkadaşıma sorayım; köylerde muhtarımız var değil mi? Tek adam mı? Hayır. Yanında ihtiyar meclisi var. Şimdi biz tek adam getiriyoruz, ülkenin tapusunu ona teslim ediyoruz. Sizden istirhamım bunu herkese söyleyin. Bu kadar tehlikeli bir sürece Türkiye sokuluyor. Yazık günah bu memlekete.
Şehitlerimiz var, gazilerimiz var. Bakın Erzurum Kongresi'ne bakın tek adam var mıydı? Sivas Kongresi'nde tek adam var mıydı? 1920, Meclis açıldığı zaman tek adam mı vardı? TBMM vardı. 1924 anayasası görüşülürken TBMM'yi fesih yetkisini Atatürk'e vermek istiyorlar. İki genç milletvekili çıkıyor kürsüye, diyorlar ki; "Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü iyi biliyoruz, büyük bir komutan, onu da biliyoruz. Ama bizi TBMM'ye millet getirdi. Milletin getirdiğini Gazi Mustafa Kemal feshedemez" diyorlar. Ve reddediliyor.
Bu iki milletvekilini Mustafa Kemal daha sonra bakan yapıyor. 16 Nisan'da bir kişiye öyle bir yetki veriyoruz ki, sizin seçtiğiniz milletvekillerinin gittiği TBMM'yi sabah kalkıp by-pass ediyor, yeniden seçime götürüyor. Canı sıkıldı çünkü. Bizim İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin dediği gibi, bu kadar yetkiyi evliyaya verseniz, evliyayı azdırırsınız.
O bir kişi çok iyi niyetli de olabilir. Ya hata yaparsa, faturayı seksen milyon ödeyecek. ülkücü kardeşime söylüyorum, eğer milliyetçilik çok değerliyse, ki değerlidir, hiç kimse endişe etmesin bu kardeşiniz de milletçidir.
Ben de milliyetçiyim, 80 milyon da milliyetçidir. Ama ben hiçbir ortamda "Evet" diyenler şöyledir, "Hayır" diyenler böyledir diye bir suçlama getirmedim. İnsanımıza saygı göstereceğiz.
Çıkıp vatandaşın önüne, neden "Evet" demeleri gerektiğini anlatamıyorlar. Oturup anlatmaları lazım değil mi? Ne diyorlar? "Hayır" diyen teröristtir, niye teröristtir arkadaşlar. Bunu söylediğiniz zaman, eli silahlı dağda gezen adamı aklamış oluyorsunuz. Onların "Evet" için çalıştığını gayet iyi biliyorum, beş tane vilayeti birleştirip tek vilayet yapabilirler. "