CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Sedat Peker’den 10 bin dolar alan” bir siyasetçi olduğunu yönündeki iddiasıyla ilgili Meclis Başkanı Mustafa Şentop'a seslendi. "Şentop bu konuyu açıklamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne düşen bu kara gölgeyi kaldırmak zorundadır" diyen CHP lideri, "Eğer Şentop konuşmuyorsa, acaba 10 bin dolar benzeri bir olay her ay ona da mı veriliyor?" diye sordu.
Soylu'nun söz konusu siyasetçiyi bildiğini ifade eden CHP lideri, "İçişleri Bakanı suçluyu niye gizliyor? Şunu mu demek istiyor? 'Bana dokunma ha dokunursan bu daha başlangıç.' Normalde suç olduğunu içişleri Bakanı bilir. Ama şuna güveniyor. Ben onu teslim aldım, bana dokunamaz. Devleti bu mantıkla yönetirseniz devleti mafyaya, terör örgütlerine teslime dersiniz" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu sözlerinin devamında ise, "Boşuna demiyordu damat, 'at izi it izine karıştı' diye. E bir bildiği var, o da görüyor zaten. Bu iktidar TC tarihinin gördüğü en vasat iktidardır en beceriksizidir. En dar görüşlü iktidarıdır. Sadece ailesini ve yakın çevresini düşünen ve Türkiye'yi düşünmeyen bir iktidardır. Bu iktidar illegal organizasyonlarla iç içe geçmiş bir iktidardır. Bu iktidar beceriksiz ve etkisiz bir iktidardır. Bu iktidar 83 milyonun omuzlarına ciddi yükler getiren iktidardır. Onun için bir an önce seçime gitmeliyiz diyoruz" diyerek bir kez daha erken seçim çağrısı yaptı.
Öte yandan CHP lideri, Ayasofya'da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın katıldığı programda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'e "zalim ve kafir" diyen imam Mustafa Demirkan'a tepki gösterirken, "Atatürk bizim kırmızı çizgimizdir" diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, "O çizgi biraz uzayıp saraya yaklaşınca renk değişiyor" eleştirisinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, "O çocukları o meczuba teslim eden kim? Kendi tarihine ihanet etmeyi bir kural haline getiren bir meczubu orada nasıl tutarsınız?" diye sordu.
"128 milyar dolar nerede? sorusunu bir kez daha gündeme getiren CHP lideri, "Türkiye Cumhuriyeti suçlular tarafından yönetiliyor. Erdoğan bir dava açacak açmazsan namertsin. Mahkeme ispat edeceğim, suçlular tarafından devletin yönetildiğini" ifadelerini kullandı.
CHP lideri konuşmasının sonunda Erdoğan'a, "Sende yürek varsa sende cesaret varsa ister CNN Türk, ister A Haber olsun ikisine de çıkarız" diyerek seslendi.
Bu haftaki CHP'nin grup toplantısına, Rize'nin İkizdere ilçesinde Cengiz İnşaat'ın yapımına başladığı taş ocağına karşı çıkan köylüler de katıldı. Kılıçdaroğlu, sözlerine salondaki İkizderelilere, "Onların verdiği mücadele sadece bugünün değil, geleceğin de mücadelesidir. Onların torunları o suyu, o doğayı görmek, bütün güzellikleri içselleştirmek istemez mi? Ama mantığı talan olan bir siyasi anlayış her türlü zorluğu çıkarıyor. Neredeyse bir ordu görevlendirecekler. Kadınlar siz yeri geldiğinde bir orduyu da dağıtırsınız ben buna da inanıyorum" diye seslendi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Mutlu haberlerle geldim. Ayşe Begüm Onbaşı jimnastik şampiyonasında altın madalya kazandı. Kendisini yürekten tebrik ederiz. Bu sporcuya sahip çıkan Mansur Yavaş ve bütün ekibine ve EGO spor yöneticilerine teşekkür etmek bizim görevimizdir. Anadolu Efes'i de tebrik etmek lazım. Yürekten teşekkürler."
"Hafta arası perşembe günü Isparta ve Burdur'daydık. Gezdik, vatandaşlarla konuştuk, sabahın beşinde gül toplamaya gittim. Oradaki kadınlar bazı sorunları aktardılar, onların sorunlarını bir şekilde çözmek bizim boynumuzun borcudur. Isparta gül merkezi, Isparta'nın korunması lazım. Isparta'nın aynı zamanda gül sektörünün merkezi olması dışında o merkezin büyütülmesi lazım. Altından daha değerli ama değerini ne hikmetse siyasetçi bir türlü kavrayamadı. Ne istiyorsunuz döviz yok şu yok bu yok. Topraktan üretiyor ve büyük bir kısmını ihraç ediyor ve ülkesine döviz getiriyor. Kendi ülkesine döviz getiren bir tarım alanı bu. Taban fiyatın en az 7,5 lira olması lazım. Ciddi bir altyapı planlaması yapılması lazım. Gülü savunanların, emek harcayanların iktidarında olur, bunları yapacağız."
"Bir dahaki seçimde yalan söyleyene oy verme kardeşim"
"Tam 10 yıldır her seçimde Şarkikaraağaç'a giderler kesinlikle kapalı devre su getireceğiz diye vaatlerde bulunuyorlar, sonra da Ankara'ya dönerler, Şarkikaraağaç'ı unuturlar. Biz unutmayacağız. Onar yapmadılar biz yapacağız. Onlar size önem vermediler bir veriyoruz. Onlar sizin oylarınızı almak için size yalan söylediler biz asla ama asla söylemeyeceğiz. Bir bir şeyi yapabiliyorsak yapacağız, yapamıyorsak sebeplerini açıklamak zorundayız. Buradan sözümdür. 20'ye yakın köy var, aldatılmış vaziyetteler. Bu köylerin çoğunluğu ağırlıklı olarak AK Partiye oy vermiş köyler. Şimdi buradan sesleniyorum; seni kandırdılar mı kandırdılar. Bir dahaki seçimde yalan söyleyene oy verme kardeşim."
Güzelpınar'a destek: Siz mücadeleyi verin biz her türlü desteği size sağlayacağız
"İkizdereli kadınlar, diğer kadınlara da örnek oldunuz. Diğer kadınlar da kekik üretimi konusunda sizin verdiğiniz mücadeleyi gösteriyorlar. Verdiğiniz mücadele bir hak hukuk adalet mücadelesidir. Köyünüze, ağacınıza sahip çıkıyorsunuz. Aynı şekilde Güzelpınar mahallesi kadınlarına da yürekten teşekkür ederiz. Siz mücadeleyi verin biz her türlü desteği size sağlayacağız. "
"Biz hakkınızı teslim edeceğiz, o zaman yanımıza geleceksiniz"
"Çay üreticisi çıkmış hakkını istiyor. Hak istemenin suç olduğu bir dönemi yaşıyoruz. O nedenle çay konusunda Rizeli, Artvinli kardeşlerim yıllardır itiraz ediyorsunuz, yıllardır haklarınız verilmiyor. Hiç aklınıza geliyor mu ya oy verdiğiniz AK Parti yıllardır Türkiye'ye tonlarca çay ithal ediyor. Kaçak çay mı diyorsun her yerde görürsün. Biz ithalatı kesinlikle yasaklayacağız. Kaçak çayı da meydana koyup dibine kibriti vereceğiz, meydanda yakacağız. Onlar sizin hakkınızı savunamaz. Onlar sizin hukukunuzu savunamaz. Ama biz bize oy verirsiniz vermezsiniz o ayrı bir şey ama iktidar sahiplerinin her vatandaşın hakkını teslim etmesi lazım. Biz hakkınızı teslim edeceğiz, o zaman yanımıza geleceksiniz. Sizin hakkınızı hukukunuzu teslim ettiğimizi göreceksiniz. Siz sandığa gittiğinizde de vicdanınıza göre oy kullanacaksınız ben bunu çok iyi biliyorum.
Fındığı uluslararası tekellere teslim ettiler. Bu düzen böyle giderse önümüzdeki 10 yıl içinde bütün fındık üreticileri büyük bir tekelin işçisi olacak. Fındık bahçelerini satın alıyorlar şimdi. Ne olacak peki? İşçi olacak asgari ücrete mahkum olacak. Fındık konusunda fiyatın 35 lirası olması lazım. Türk lirası zaten eridi. Bir fındık 4 dolar etmez mi? Bu fiyatı verirler mi? Endişem var, vermezler. Niye? Uluslararası tekellere hizmet ediyor bunlar. Fındık üreticisine hizmet etmezler bunlar. AK Parti İl Başkanı da üreticiyi tehdit ediyor yerel televizyonda. E biri dönüp size ayağını denk al diyor siz de gidip tıpış tıpış oy veriyorsanız elbette sizi açlığa mahkum edeceklerdir. Her birimizin uyanması gerçekleri görmesi lazım.
"Sana söz verilmiş ama gereği yerine getirilmemişse oyunun rengini değiştireceksin"
Türkiye Ziraat Odalar birliği 41 ilde kuraklık yaşandığını ifade etti. Dünyada ısının giderek yükseleceğini herkes biliyor. Dünyada ısı giderek yükseliyorsa tarım için önlem almak gerekiyor. Tarlaların bir şekliyle sulanması gerekiyor. Kim düşünecek bunu? İktidar sahipleri? Düşünüyorlar mı? Kesinlikle düşünmüyorlar. Burdur'a gittiğimizde dediler ki Karacaören Barajı var bize söz verdiler Bucak ovasını sulayacak diye. Yapmadılar. Yapmazlar kardeşim. Her seferinde gidip oy verirsen niye yapsın ki! Unutmayacaksın kardeşim. Sana söz verilmiş ama gereği yerine getirilmemişse oyunun rengini değiştireceksin.
"Halka yalan söylüyorlar"
"Efendim ekeriz kuraklık olur e bir şey olmaz dışarıdan ithal ederiz. mercimekten tutun nohuta kadar ithal ediyorlar zaten. Et de dışarıdan geliyor. Daha ucuza alıyoruz diyorlar. Halka yalan söylüyorlar."
Yabanı çiftçileri zengin ediyorlar. Ziraat Odası Başkanı bağırıyor raporlar hazırlıyor gönderiyor, bakın çiftçi perişan, saman bile elde edemiyor diye. Çözüm , iktidar sahiplerinden çözüm için bir cümle duydunuz mu? Duyamazsınız. Ama rantiye sınıfı olsa hepsini orada görürsünüz. Havadan apra kazananlar.
"Gayrimenkul sahibinin yükünü niye getirip esnafın sırtına yıkıyorsunuz?"
"Normalleşme başladı umarım kısa sürece normalleşme yüzde yüz olur, sadece biz değil herkes maskelerini atar ve böylece daha huzurlu daha sağlıklı bir dünyada yaşamış oluruz. Açıldı ama birkaç noktada iktidarın dikkatini çekmek bizim görevimizdir. İş yerlerini açtınız, Aşılamada önce iş yeri sahibi ve sonra orada çalışanların aşı olması lazım. Bu olduğu takdirde daha sağlıklı bir süreci başlatmış oluruz. İkincisi kiralarda stopaj kalkmadı mı? Kalkması lazım. Esnafın ne işi var. Gayrimenkul sahibinin yükünü niye getirip esnafın sırtına yıkıyorsunuz? İcra dairelerini bir süre bırakın ya bir nefes alsın. İcra dairelerini üç ay beş ay erteleyin bir nefes alsınlar. Bankalardan alınan kredilerin faizlerini erteleyin esnaf bir nefes alsın. "
Atatürk'ü hedef alan imama sert tepki
Ayasofya Camii'ni açtılar. Güzel. Camide görev yapan imamların sevgiyi saygıyı hoşgörüyü birlikte yaşamayı anlatması lazım. Dert varsa çözümler konusunda toplumu aydınlatması lazım .Biz nasıl tarihime saygılıysak camilerde görev yapan imamların da tarihlerine saygılı olması lazım. Hele hele Müslümanlığın ön gördüğü sevgiyi saygıyı hoşgörüyü barışı unutmamaları gerekir. Kinden beslenen bir din insanı olmaz. Ayasofya'yı açtınız da Atatürk'e hakaret etmek için mi açtınız? Atatürk hayatını bu millet için vermiş bir kişi. O meczup acaba İstanbul'un işgalini biliyor mu? Bu meczup kişi acaba Kahramanmaraş'ın kurtuluşunda ilk kurşunu atan Sütçü İmam'ı biliyor mu? İlk ne söylediğini biliyor mu acaba? Her kim ki Mustafa Kemal ve Kuvâ-yi Milliye aleyhine fetva verip düşmanlık yapar bilin ki onların damarlarında kafir kanı vardır diyor. Bu meczupların geldiği yer 'Keşke Yunan galip gelseydi' eksenidir. Bu eksenden geliyorlar. Baskı altında yaşamayı kabullenmişler. Neden bu hafıza kardeşim. Açıp bir tarih kitabını okumuyor musunuz siz? UNESCO Atatürk'ü nasıl tanımlıyor? Bu meczup neler söylüyor.
"Kendi tarihine ihanet eden bir meczubu orada nasıl tutarsınız?"
Sayın Bahçeli'nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e sahip çıkması eyvallah başımın sütüne. Ama asıl kızmamız gereken bu meczup mu. Bu meczup bu konuşmayı kimin önünde yapıyor? O devlet ricalinden bir Allah'ın kulu çıkıp yanlış söylüyorsun dedi mi? E Bahçeli'ye soruyorum, sen kime kızıyorsun arkadaş? O çocukları o meczuba teslim eden kim? Kendi tarihine ihanet etmeyi bir kural haline getiren bir meczubu orada nasıl tutarsınız? Atatürk bizim ortak değerimizdir. Bahçeli 'Atatürk bizim kırmızı çizgimizdir' diyor güzel ama o çizgi biraz uzayıp saraya yaklaşınca renk değişiyor. Değişmeyecek arkadaş!
Kılıçdaroğlu'ndan TÜİK'in açıkladığı büyüme rakamına tepki
"Milliyetçi Hareket Partisi şu soruyu Erdoğan'a sorma cesaretini gösteriyor mu: TC devletinde Türk Lirası geçerlidir. Ne zamandır siz dolar üzerinden TC vatandaşlarından borç almaya başladınız? Saray beslemeleri onlar yüzde 7, yüzde 40 zaten büyüyorlar. İhaleler zaten onlara veriliyor. Eskiden bir maaş alanlar şimdi 4-5 maaş alıyor. Onlar da bu yüzde 7'den yararlandılar. Mafyanın keklediği siyasetçiler. Onlar da bu işten bir para kazandılar. Alıyorlar. Rüşvet. Cepler dolu. Onlar şikâyet eder mi? Etmez tabi. 83 milyon insan bir avuç kişiye çalıştı. Memleketi bu hale getirdiler. Kim büyüdü kim büyümedi. Bunun üzerinde durmak gerekiyor. "
İçişleri Bakanı suçluyu neden gizliyor; "Bana dokunma ha dokunursan bu daha başlangıç" mı demek istiyor?
"Emniyet İstihbarat, Jandarma istihbarat İçişleri'nin emrinde. Dolayısıyla İçişleri Bakanı'nın kafadan attığı bir rakam değil bu. Kişiyi de rakamı da biliyor. Ve verenlerin dilinden konuşuyor keklemişler diye. Bakın savcı çağırırsa gideceğim açıklayacağım diyor. Şimdi benim AK partili ve MHP'li kardeşlerimin dinlemesini istiyorum. Ne diyor kanun? TCK ne diyor? Yüz kızartıcı bir suç bir sefer (TCK 279. maddeyi örnek gösterdi). Söyledi 10 bin dolar. Kime? Bir siyasetçiye dedi. Suçu gizliyor mu? Gizlemiyor. Suçluyu gizliyor mu? Gizliyor. İçişleri Bakanı suçluyu niye gizliyor. Şunu mu demek istiyor? Bana dokunma ha dokunursan bu daha başlangıç. Normalde suç olduğunu içişleri Bakanı bilir. Ama şuna güveniyor. Ben onu teslim aldım, bana dokunamaz. Devleti bu mantıkla yönetirseniz devleti mafyaya, terör örgütlerine teslime dersiniz. "
"Şentop konuşmuyorsa, acaba 10 bin dolar benzeri bir olay her ay ona da mı veriliyor?"
"Şentop bu konuyu açıklamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne düşen bu kara gölgeyi kaldırmak zorundadır. Eğer Şentop konuşmuyorsa, acaba 10 bin dolar benzeri bir olay her ay ona da mı veriliyor? Sessiz kalamaz Şentop. Saraydakiler sessiz kalabilir onların tamamı zaten bir yerlerden besleniyor. Ama Şentop TBMM'ni temsil ediyor. Bu meclisin onurunu korumak, bu pisliği aydınlatmak zorundadır."
"Soylu koltuğu garanti alama peşinde, Erdoğan da Soylu'ya sahip çıkmak zorunda"
"Soylu'ya bakanlığı kim verdi? Erdoğan. Peki 10 bin dolar rüşvet verdiğini devletin televizyonunda açıklarken Erdoğan bunu duymadı mı? Erdoğan Soylu'yu çağırıp ya arkadaş sen bu 10 bin dolar rüşveti kime verdin diye sordun mu? Sormadın. Sorabilir mi? Soramaz. Ayrıca şunu da sormalı; 'Çıktın devletin televizyonuna bir siyasetçinin her ay 10 bin dolar rüşvet aldığını söyledin bir de çıktım bir şey daha söyledin. Eskiden içişleri bakanlarının çocuklarının evlerinde para sayma makineleri var dedin. Ya 17-25 ile bana bir mesaj mı vermek istedin?' Soylu koltuğu garanti alama peşinde. Erdoğan da Soylu'ya sahip çıkmak zorunda. Böyle bir tablo ile karşı karşıyayız. Eğer siz hükûmeti yer altı çetelerine teslime derseniz, yer altı çeteleri hükümet erbabına talimat verirse böyle bir tablo çıkar ortaya. "
"Devleti yönetenleri yönetiyor yer altı dünyası"
"Zindaşti uyuşturucu kaçakçısı nasıl çıktı hapishanelerden? Elde ettiler siyasetçiyi. Hakime talimatlar verildi ve çıktı. Devleti yönetenleri kontrol edenleri kontrol ettiğiniz anda devleti yönetmeye başlarsınız. Devleti yönetenleri yönetiyor yer altı dünyası. Düşünün 80 milyon insan yer altı dünyasından bir lideri ne söylediğine bakıyor. Böyle bir tablo TC devletine yakışıyor mu? Memleketi bu hale kim getirdi? Bakın siyasetçiye rüşvet verdiğiniz andan itibaren elde edersiniz ama Türkiye'nin aleyhine olur, kaybeden Türkiye olur. Örnek iki tane rüşvetçiyi büyükelçi atadılar. Rüşvetçi arabasında Türk Bayrağı taşıyor. Peki bu rüşvetçiye yabancılar daha fazla para verip devletin sırlarını alabilirler mi? Verirsin orayı istediğin bilgiyi alırsın. Peki TC devleti tarihinde hiç bu duruma düştü mü? Düşmedi.
"Boşuna demiyordu damat, 'at izi it izine karıştı' diye. E bir bildiği var, o da görüyor zaten. Bu iktidar TC tarihinin gördüğü en vasat iktidardır en beceriksizidir. En dar görüşlü iktidarıdır. Sadece ailesini ve yakın çevresini düşünen ve Türkiye'yi düşünmeyen bir iktidardır. Bu iktidar illegal organizasyonlarla iç içe geçmiş bir iktidardır. Bu iktidar beceriksiz ve etkisiz bir iktidardır. Bu iktidar 83 milyonun omuzlarına ciddi yükler getiren iktidardır. Onun için bir an önce seçime gitmeliyiz diyoruz."