CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İsrail'in Gazze'ye gerçekleştirdiği kara operasyonunu değerlendirdi.
Hürriyet'te yer alan haberde Kılıçdaroğlu, 'Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi ivedilikle toplanıp bu sorunu çözmelidir' dedi.
İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:
BM Güvenlik Konseyi toplanmalı ve bu sorunu çözmeli. Öncelikle yapılması gereken kalıcı bir barışın sağlanmasıdır. Eğer kalıcı bir barış sağlanabilirse Ortadoğu rahatlayabileceği gibi Türkiye de bütün dünya da rahatlayacaktır. Bu barışın sağlanması için Türkiye Cumhuriyeti parlamentosunda bizim üzerimize düşen her türlü görevi CHP olarak yerine getireceğiz. Biraz sonra TBMM’de bütün partilerin katılımıyla bir ortak bildiri kabul edilecek. Ama bildiri yayınlamak yetmiyor. Toplumun bütün kesimlerini bu acı olaya karşı duyarlı olması gerekir. Yapılması gereken bir diğer önemli nokta, Gazze’ye Filistin halkına her türlü insani yardımın yapılabileceği kanalların açılması gerekir. Çocuklar aç. Kalıcı bir barışın sağlanması, ateşkesin sağlanması, yardımın sağlanması için bütün kanalların açılması en büyük arzumuzdur.
Bugün komşumuz kalmadı
Dış politika iç politikaya malzeme edilmez. İç politikanın dış politikanın dili farklıdır. Dış politikada diplomasi dili denilen bir dil gelişmiştir. Dış politikayı iç politikaya malzeme ederseniz sonuçta açmazlarla karşı karşıya kalırsınız. Türkiye’nin yaşadığı temel sorun budur. Dışişleri bakanı ve başbakanlık koltuğunda oturan kişi dış politikada Türkiye’yi ciddi bir açmaza sokmuştur. Türkiye’nin, üzülerek söylüyorum cumhuriyet tarihi boyunca Ortadoğu’da yarattığı güçlü devlet sözü dinlenen devlet başımız sıkıştığında başvuracağımız devlet imajı yara almıştır. Bütün komşularımızla dost olacaktık. Bugün komşumuz kalmadı.
Bavula paraları doldurdu...
Libya’da Kaddafi öldürüldü. Kaddafi’nin öldürülmesini reddeden tek lider benim. Sayın Davutoğlu bavula paraları doldurdu koşa koşa Libya’ya gitti. Şimdi çağrı yapıyor Libya’daki tüm Türkler Türkiye’ye dönsün diye. Her vatandaşımın sorgulamasını istiyorum.
Irak kan gölüne döndü. Konsolosluk görevlilerimizin tamamı rehin. Bir ülkenin başbakanı IŞİD’e terör örgütü diyemiyor, ve yalvarıyor serbest bırakın diye. Türkiye’nin elindeki silahları kim vermiştir acaba? O TIR’larla gönderilen silahlar acaba kime gitmiştir? Bunların hepsinin hesabı sorulacaktır.
'Dış politika iç politikaya malzeme edilmez'
Dış politikanın iç politika malzemesi olmaması gerektiğini söyledim. Erdoğan Mavi Marmara’dan sonra açıklama yaptı. “nisan ayında Gazze’ye gideceğim” dedi. “Nisan da değil ama Mayıs ayında gazze’ye gideceğim” dedi. Ama yine olmadı. Sonra John Kerry bir açıklama yaptı “Gazze’ye gitme” dedi. Erdoğan bir açıklama daha yaptı “Kerry’nin açıklaması şık değil. tarih kesinleşti Gazze’ye gideceğim” Kaç Haziran geçti? Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı bu kadar ucuz mudur?
Geldiğimiz nokta budur. İsrail’de kan dökülüyor. Saldırılıyor Gazze topraklarında. İnsanlar masum. Orantısız güç kullanılıyor tanklarla toplarla. Eğer bölgede Türkiye’nin ağırlığı olabilseydi bu tablo yaşanmazdı. Umuyorum BM güvenlik konseyi kısa sürede harekete geçer.
Tek Türk'tür
Sayın İhsanoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı’nda 547 ülkeyi yöneten insandır. Kendisine Filistin’de barışı sağladığı için Kudüs Yıldızı ödülü verilen tek Türk’tür.
Mahalle kabadayılığıyla bu sorunlar çözülmez. Kim dinliyor ki Erdoğan’ı? Hiçbir lider Erdoğan ile aynı fotoğraf karesi içine girmek istemiyor. Biz sadece Türkiye’nin değil pek çok ülkenin BM Güvenlik Konseyi’nde baskı kurmasını istiyoruz. İnsan hakları ihlalleri var. orantısız güç kullanarak Gazze’ye giriyorsanız, denizden çocukları öldürüyorsanız bu doğru değildir.
Mavi Marmara’dan sonra İsrail OECD’ye girmek istiyordu. Erdoğan hükümetine kadar kimse izin vermedi, Erdoğan hükümeti verdi. Samimi değil. Bir başbakan’ın samimi olması lazım. Doğruları söylemesi lazım. John Kerry gitme dedi, gidemedi.