Gündem

Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet gazetesini ziyaret etti

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "12 Eylül, 12 Mart askeri dönemlerinde bile yargıçlar daha bağımsızdı" dedi

10 Kasım 2016 23:07

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta düzenlenen operasyonun ardından 9 yazar ve yöneticisi tutuklanan Cumhuriyet gazetesini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu burada yaptığı açıklamada, "Baskıya direnmelidir yargı. 12 Eylül, 12 Mart askeri dönemlerinde bile yargıçlar daha bağımsızdı" dedi.

Saat 13:15'te Şişli'deki binasına gelen Kılıçdaroğlu kalabalık bir partili grubu tarafından karşılandı. Gazetenin yönetim katına çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na eşi Selvi Kılıçdaroğlu da eşlik etti.

Cumhuriyet Gazetesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu'na, "Benim Cumhuriyetim" yazılı rozet takıldı.

 

Atatürk'ü anarak başladı

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıkışta bir açıklama yaptı. Atatürk'ü anarak konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü sonsuzluğa uğurladığımız gün, onu minnetle şükranla yad ediyoruz. Onun koyduğu ilkelerin ne kadar önemli olduğunu bugün çok daha iyi biliyoruz" dedi.

 

Hapiste gazeteci olmaz

 

Bir ülkede medyaya baskı varsa, gazeteciler hapisteyse, o ülkede demokrasiden söz edilemeyeceğini söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Eğer bir toplumda medya özgürlüğü yoksa, halkın haber alma kanalları tıkanmış demektir. Biz medyadan söz ederken, medyadaki çeşitliliğe özenle vurgu yapıyoruz. İktidarın yanında veya karşısında diye bir ayırımdan özenle kaçınmamız gerektiğini biliyorum. Hapiste gazeteci olmaz. Gazetecinin elinde kalemi vardır, önünde kağıdı vardır. Dünyaya bakar, halka bakar, yorumlar ve yazısını yazar. Arzu ederseniz, katılırsınız, arzu etmezseniz katılmazsınız. Dolayısıyla medya özgürlüğüne hepimizin ihtiyacı var" diye konuştu.

 

"Hava kurşun gibi ağır"

 

Türkiye'de hapisteki gazeteci sayısının 142'ye ulaştığı hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Dünyada bizim kadar gazetecisi içeride olan ikinci bir ülke yok. Bu çok ağır bir tablodur. Aynı şairin dediği gibi, 'hava kurşun gibi ağır'. Medya açısından, demokrasimiz açısından, özgürlükler açısından hava kurşun gibi ağır. Bu ağırlık sadece medyayı vurmuyor. Bu ağırlık esnafı da vuruyor. Turizmciyi vuruyor. Sanayiciyi vuruyor. Taciri vuruyor. Çiftçiyi vuruyor. Ürününü satamıyor. Dolayısıyla Demokrasi eksikliği, özgürlük eksikliği, toplumun her kesimine kademe kademe yansıyor. Biz hiçbir ayırım yapmadık. Gazeteciler açısından. Kim tutukluysa onun yanında durmaya özen gösterdik" şeklinde konuştu.

Başta Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarları olmak üzere bazı tutuklu gazetecilerin isimlerini okuyan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,"Hiçbir ayırım yapmıyorum. 'Bu bizi destekledi, şu karşı çıktı' diye bir ayırımı yapmıyorum. Eline kalem alıp, gazetecilik yapan herkese saygı gösteriyorum. Ve bunu Cumhuriyetle yaşıt bir gazetenin önünde söylemekten de gurur duyuyorum" dedi.

 

12 Eylül, 12 Mart askeri dönemlerinde bile yargıçlar daha bağımsızdı

 

"Yargıç arkadaşlara seslenmek isterim" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şu şekilde tamamladı: Medya sadece benim için önemli değil. Esnaf için, sanayici için, çiftçi için önemli değil. Medya aynı zamanda yargı için de önemlidir. Yargı da kendi sorunlarını medya aracılığıyla geniş kitlelere aktarır. Medyanın özgür olması, kendisine oto-sansür uygulayabilecek bir konuma taşınmaması yargı açısından da çok önemlidir. Yargı Türkiye'nin önünü açmalıdır, baskıya direnmelidir yargı. 12 Eylül, 12 Mart askeri dönemlerinde bile yargıçlar daha bağımsızdı. Hukukun üstünlüğüne daha fazla bağlıydılar. Bugün de aynı tabloyu görmek isteriz. Baskıya direnmeli, vicdanının sesini dinlemeli, hukukun üstünlüğüne bakmalı, Anayasa'nın kendisine verdiği güvenceye bakmalı ve yargı bağımsız, hukukun üstünlüğüne inanarak demokratik kurallar içerisinde, uluslararası sözleşmelere de bakarak, kararını vermelidir. Yargıya açık ve net çağrımdır bu. Bugün Cumhuriyet'e uygulanan, bugün pek çok yazara uygulanan baskıcı, özgürlükleri kısıtlayıcı uygulamalar, yarın yargı için de geçerli olabilir. O nedenle herkes, demokrasi konusunda, özgürlükler konusunda duyarlılığını korumalıdır.