CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Birileri yıllardır işsiz gezerken, birileri 6 yerden maaş alıyorsa bir sorunumuz var demektir. Bir haksızlık, adaletsizlik var demektir. Soru şu: sorunu kim çözecek?” dedi.
Kılıçdaroğlu, İstanbul'un Kadıköy ilçesinde Demokrasiyi Güçlendirme Derneği’nin düzenlediği iftar yemeğine katıldı.
Gazete Duvar'dan Ferhat Yaşar'ın haberine göre Demokrasiyi Güçlendirme Derneği Başkanı İlyas Buzgan’ın davetiyle programa katılan Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
İftar sonrası konuşma yapan Kılıçdaroğlu, “Ramazan ayındayız. Manevi duygularımızın yoğunlaştığı bir aydayız. Eğer adalet dediğimiz kavramı içselleştirmişsek, adaletin ne kadar yüce bir kavram olduğunu biliyorsak, devletin dini adalet ise adalet bu ülkeye gelinceye kadar adaleti sağlayıncaya kadar her bir vatandaşımızın teker teker sorumluluğu var” dedi.
“Sorumluluk nedir?” diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Demokratik yollarla tepkimizi ortaya koyacağız"
“Adaleti bu topraklardan kaldıran ya da adaleti aksatan ya da adaletin gelmemesi için mücadele eden siyasal iktidara demokratik yollarla tepkimizi ortaya koyacağız. Eğer bunu yapabilirsek elbetteki bir bahar akşamı burada, İstanbul’da değil bütün Türkiye’de bir bahar akşamı bütün vatandaşlarla 84 milyonun bir masa etrafında olsun, sohbet etsin. Anılarını anlatsınlar. Gülsünler, fıkralar anlatsınlar. Öykülerini anlatsınlar. Ben bunu isterim.”
"Sorgulamamız gereken bu ülkedeki işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik"
Kamplaşma ve kavga yerine işsizliğin, yoksulluğun sorgulanması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Şu sorunun cevabını hepimiz öğrenmek zorundayız: Neden kamplaşıyoruz? Neden kavga ediyoruz? Neden ayrışıyoruz? Neden kimliklerimizi sorguluyoruz? Neden inançlarımızı sorguluyoruz? Neden yaşam tarzlarımızı sorguluyoruz? Oysa sorgulamamız gereken bu ülkedeki işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik. Bunları sorgulamamız lazım” diye konuştu.
"Sandığa gidip oy veren herkesin sorumluluğu var"
Oy kullanan herkesin sorumluluğu olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Benim sorumluluğum var, ben bunu biliyorum. Ama sandığa gidip oy veren herkesin sorumluluğu var. Demokrasiden, adaletten, haktan, hukuktan yana oy kullanırsanız, haksızlıklarla karşı karşıya kalmazsınız. Eğer bir haksızlıkla karşı karşıya kaldığınızda, 'Ben adaletsiz bir uygulama ile karşılaştım' dediğinizde, birileri gelip yakanıza tutup sizi tekrar sorguluyorsa adaletsizliği katmerleştiriyor demektir. Böyle bakmamız lazım” ifadelerini kullandı.
"Ben düşüncelerimi özgürce ifade edebilmeliyim"
Demokrasi için düşünce ve basın özgürlüğünün önemli olduğunu söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Demokrasi diyoruz. Gayet güzel. Demokrasiyi Güçlendirme Derneği. Ne demek demokrasi? Ben düşüncelerimi özgürce ifade edebilmeliyim. Gazeteler, yazarlar yazılarını özgürce yazabilmeli. Hakimler, vicdani kanaatlerini ve hukukun üstünlüğüne göre karar vermeli. Bir kişiden, bir makamdan ve bir yerden gelen talimatla karar vermemeli” dedi.
"Demokrasi bizi yönetenlerin bize hesap vermesi demek"
Yöneticilerin hesap vermesi gerektiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, “Demokrasi aynı zamanda bizi yönetenlerin bize hesap vermesi demek. Her birimiz madem ki vergi ödüyoruz ve ödediğimiz vergileri birileri harcıyorsa, o paraların nerelere harcandığının hesabını bize vermek zorundalar. Demokrasi budur. Demokrasi bir kişinin eline sopayı alıp toplumu dizayn etmek değildir. Demokrasi seçilenlerin halka hizmet demektir. Halka hizmet ediyorsanız demokrasi vardır. Ve halkın her sorusunu cevaplandırıyorsanız demokrasi vardır. Aksi halde demokrasi yoktur” şeklinde konuştu.
“Güçlendirilmiş parlamenter sistem konusunda Millet İttifak’ını oluşturan siyasi partilerin çalışmasının temel felsefesi budur” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Sizi eleştiren kişiye tahammül edemeyip onu hemen yaka paça tutukluyorsanız o ülkede adalet yoktur"
“Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek istiyoruz. Gerçek anlamda özgürlüğü getirmek istiyoruz. Artık haksızlıklardan bıktık. Adaletsizliklerden bıktık. Sofraların bereketi kaçtı. Yapılan yardımlar bile ne inancımıza ne kültürümüze uygun bir şekilde yapılıyor. Yoksula yardım oy gerekçesiyle yapılıyorsa, o yardım yardım olmaktan çıkmıştır. Eğer sağ elin verdiğini sol el görmeyecekse, yardımı o felsefeyle yapmıyorsanız o bir yardım değildir. Siyaset kurumun sorumlulukları var. Siyaset kurumu sorumluluğu ahlaki temeller üzerine ve adalet ilkeleri üzerine yerine getirmelidir. Eğer siz adaletten uzaklaşmışsanız, sizi eleştiren kişiye tahammül edemeyip onu hemen yaka paça tutukluyorsanız o ülkede adalet yoktur."
"Birileri 6 yerden maaş alıyorsa bir sorunumuz var demektir"
“21’inci yüzyılın Türkiye’sinde konteynerlerde yiyecek toplayan vatandaşları görünce vicdanım sızlıyor. Birileri lüks yaşam sürdürürken, birileri ekmeğe muhtaçsa ve biz aynı bayrağın altında yaşıyorsak ciddi bir sorunumuz var demektir. Birileri yıllardır işsiz gezerken, birileri 6 yerden maaş alıyorsa bir sorunumuz var demektir. Bir haksızlık, adaletsizlik var demektir. Soru şu: sorunu kim çözecek?”