24 Haziran'da gidilecek erken seçimler için partiler milletvekili listelerini YSK'ya sundu. CHP'nin aday listesinden, ‘Sol kanat tasfiye edildi, İnce’ye yakın isimler liste dışı kaldı’ iddialarına ilişkin olarak, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu tartışma da tümüyle yanlış bir tartışma; doğru değil. Bana çok yakın olup da listede yer alamayan arkadaşlarım da var. Sonuçta bir kan değişimine ihtiyacımız var. Kişiye yakın milletvekillerini tanımlamayı çok doğru bulmuyorum" dedi.
Hürriyet’ten Hande Fırat'a konuşan Kılıçdaroğlu, “Aday adaylarımızın tamamı çok değerli. Tercih yapmak elbette ki zordu. Hangi listeyi hazırlarsak hazırlayalım doğal olarak bir tartışma çıkacaktı. Bunu da insani olarak görüyoruz. Anlayışla karşılıyoruz. Bu listeyi 25 Haziran sabahı demokrasiye uyanan bir Türkiye’de şevkle, heyecanla görev yapacakların bir listesi olarak görmek gerekiyor" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
(Bazı teşkilatların istifa ettiği iddiası) Medyadan izliyoruz. Bize gelen bir istifa yok şu anda. İstifa gelirse de işleme koyarız.
(Sol kanat listelerde yer bulmadı eleştirisi) Hayır, solculuk da sağcılık da kimsenin tekelinde değildir. İnsanların düşünceleri vardır ve o düşüncelerini özgür ortamlarda paylaşırlar. CHP sosyal demokrat bir partidir. O ayrımı yapmayı çok doğru bulmuyorum. Listelerde yer alan arkadaşlara haksızlık yapmış oluruz.
(Haluk Pekşen’in Gül’ün adaylığına karşı çıkanlar tasfiye edildi açıklaması) Kişilerin görüşleri olabilir. Abdullah Gül’ün adaylığına karşı ya da destek veriyor diye milletvekili listesi belirlenebilir mi? Bunun akılla bağdaşır bir yanı var mı? Hiç ilgisi yok.
"Siyaset bir meslek değildir"
(Listelerde Muharrem İnce’nin ekibine sınırlı yer verildi iddiası) Bu tartışma da tümüyle yanlış bir tartışma; doğru değil. Bana çok yakın olup da listede yer alamayan arkadaşlarım da var. Sonuçta bir kan değişimine ihtiyacımız var. Kişiye yakın milletvekillerini tanımlamayı çok doğru bulmuyorum. Muharrem Bey’i sevenler de var, beni sevenler de var, Deniz Bey’i sevenler de var. Bu bir görevdir. Siyaset bir meslek değildir. CHP’nin iktidarı ve Muharrem Bey’in Cumhurbaşkanı seçilmesi için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Bu tarihin bize yüklediği bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun gereğini yerine getirmek, listede yer alalım almayalım, bu ülkenin ve çocuklarımızın geleceği için hepimizin görevidir.
(Muharrem İnce’nin bakanların listesini yapacağım’ açıklaması) Cumhurbaşkanı seçilecek ve doğal olarak bakanların listesini, cumhurbaşkanı yardımcılarını kendisi belirleyecek. Liyakat, bilgi, deneyime sahip, topluma güven verecek insanları atayacaktır. Muharrem Bey bu sorumlulukla hareket edecektir. Zaten tüm arzusu kötü yönetilen bir Türkiye’yi daha iyi yönetmektir. Ben Muharrem Bey’in Cumhurbaşkanı seçildikten sonra çok nitelikli bir kadro oluşturacağına, Türkiye’nin içinde bulunduğu açmazdan Türkiye’yi kurtaracağına yürekten inanıyorum.
"Abdüllatif Bey ile aynı yolun yolcusuyuz"
(Abdüllatif Şener’in adaylığı) Abdüllatif Şener’in CHP’de siyaset yapması güzel ve önemli bir örnek. Haktan, hukuktan, temiz siyasetten yana olanların başvuracağı kapılardan birisinin CHP olduğunu göstermesi açısından son derece önemli. AK Parti’de siyaset yaptığı dönemde en erken partiyi terk eden siyasetçi. Oradaki kirliliği gördü ve terk etti. Abdüllatif Bey ile aynı yolun yolcusuyuz. Türkiye’yi çağdaş uygarlığa birlikte çıkaracağız.
(Kadın aday sayısı az eleştirisi) Bazı çevreler CHP’de kadın vekil sayısı az çıkacak diye yorumlar yapıyorlar. 24 Haziran’daki seçimlerde kadın milletvekili sayımız, bugünkü parlamentoda olan kadın milletvekili sayımızdan daha fazla olacak. Gençlere de büyük önem veriyoruz.
(AK Parti listeleri) Havuz medyası üzerinden tanımlayayım. Orada ‘kan değişimi’, bizdeki ise ‘tırpan’ olarak tanımlanıyor. İktidar medyasının muhalefete ne kadar önyargı ile baktığını göstermek için bu örneği verdim. Her siyasal parti oturur düşünür; Türkiye’yi yönetme arzusundadır. AK Parti’nin de kendine göre bir listesi vardır. Oturup bakmadım, değerlendirmedim. Beni şaşırtan ise şu oldu. Fetullah Gülen’i ziyaret eden milletvekillerinin bir kısmının listelerde yer alması. AK Parti’nin FETÖ ile mücadele konusundaki yapısını, tutarsızlığını ortaya koyması açısından ilginç.
(Eren Erdem’e yurtdışı yasağı) Eren Erdem çalışkan, birikimli bir milletvekilimiz. Kendisinin suçlandığını biliyorum, ama o davadan da beraat edeceğine inanıyorum. Belki geçici olarak yurtdışına çıkış yasağı konmuş olabilir ama bu demokrasi açısından da Türkiye’nin ayıbıdır. Bu batıda Türkiye’nin demokrasi algısına da ciddi bir zarar verir.”