Kıbrıs ile Türkiye arasında doğu Akdeniz'deki doğalgaz kaynakları konusunda yaşanan anlaşmazlık bugün Kıbrıs'ın Türkiye'yi bir kez daha bir sondaj gemisini engellemekle suçlamasıyla devam etti.
Türkiye'den bu iddiaya henüz bir yanıt gelmedi. Ancak Türkiye, Kıbrıs Rum hükümetinin bölünmüş adanın bütün karasularında doğalgaz arama hakkı olmadığını, bazı bölgelerin kendi sularına girdiğini söylüyor.
Bugün Kıbrıs Haber Ajansı'na konuşan Kıbrıs hükümet sözcüsü Victoras Papadopulos bugün durdurulan geminin de aynı alanda arama yapmaya giderken beş Türk gemisi tarafından yolunun kesildiğini, bu durumu uluslararası platformlara taşıyacaklarını söyledi.
Papadopulos, "Sondaj gemisi, beş Türk savaş gemisi tarafından şiddet kullanma ve çarpmakla tehdit edilmiş ve geri dönmek zorunda kalmıştır"diye konuştu.
Geminin Limasol limanına döndüğü ve burada bir kaç gün bekleyeceği söyleniyor.
Gemiyi kiralayan İtalyan şirketi Eni, geminin önümüzdeki günlerde Fas'a gitmesinin gerekebileceğini bildirdi.
Diplomatik gerilim 9 Şubat'ta Akdeniz'de tatbikat yapan Türk donanmasına mensup gemilerin Kıbrıs sularında doğalgaz araması yapmakta kullanılan bir gemiyi durdurması ile başlamıştı.
Kıbrıs Rum hükümeti ile diplomatik ilişkisi bulunmayan Türkiye doğu Akdeniz'deki askeri tatbikatını 10 Mart'a kadar uzatmıştı.
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis'in konuyu bugün Brüksel'de yapılan AB liderleri toplantısı gündemine taşıması bekleniyor.
Anastasiadis daha önce doğalgaz ve petrol arama planlarını uygulama konusunda kararlı olduklarını söylemişti.
Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, ayrıca BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Güvenlik Konseyi üyelerine yolladığı bir mektupla Türkiye'nin Akdeniz'deki haklarını çiğnediğinden şikayet etti ve Kıbrıs'ta yeniden müzakerelere başlanabilmesi için Türkiye'nin Akdeniz'deki çalışmalarının son bulması gerektiğini kaydetti.
İtalyan Eni ve Fransız Total şirketleri geçen ay Kıbrıs açıklarında ümit verici bir doğalgaz yatağı keşfettiklerini, bulunan yatakların Mısır açıklarındaki dev yataklarla benzer bir jeolojik yapıda olduğunu açıklamışlardı.