Bir kadın vücudunun parçaları, Güney Kıbrıs'taki bir gölde dibe batmış olarak bulunan bavulun içindeydi. Bu kadının, Güney Kıbrıs'taki seri katilin yedi kurbanından biri olduğu düşünülüyor.
Ada'daki ilk seri katil vakasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında bu, bulunan dördüncü ceset.
Kıbrıslı Rum bir subayın, tümü yabancı kökenli 7 kadın ve kız çocuğunu öldürdüğünü itiraf etmesinin ardından, yetkililer, olayı en başından bu yana dikkatlice soruşturmamakla suçlanmıştı.
Güney Kıbrıs polisi BBC'ye, Mitsero köyü yakınlarındaki suni gölde Pazar günü bulunan bavulun içinde bir kadın bedenine rastlandığını doğruladı. Göl, başkent Lefkoşa'nın yaklaşık 32 km batısında.
35 yaşındaki subay, kurbanlarından 3'ünün cesedini bavullara koyup zehirli göle attığını itiraf etmesinin ardından, polis bölgede inceleme başlatmıştı.
Artık kullanılmayan bakır ve sülfür madenlerinin yığıldığı gölde bulunan kadın bedeni, polisin verdiği bilgiye göre tamamen çürümek üzereydi.
Bu sebeple kadının kimliğini belirlemek için yapılan testler zaman alıyor.
Kurbanların tümünün yabancı olduğu tahmin ediliyor
Seri katil vakası ilk olarak nisan ayının başında, Güney Kıbrıs'a çalışmaya giden 38 yaşındaki Filipinli Marry Rose Tiburcio'nun cesedinin, gölün yakınlarındaki mil birikintisinde bulunmasıyla ortaya çıktı.
Cinayet soruşturması açıldı ve subay yakalandı.
İkinci kadının cesedi de birkaç gün sonra aynı yerde bulundu. Onun da 28 yaşındaki Filipinli Palanas Lozano olduğunu sanılıyor.
2017'nin sonundan beri kayıp olan bir başka Filipinli kadın, 31 yaşındaki Maricar Valtez'i de aynı subayın öldürdüğünden şüphelenildi ancak subay inkar etti.
Ancak bir süre sonra hem bu cinayeti, hem de son üç yılda dört kadın ve kız çocuğunu öldürdüğünü itiraf etti.
Tutuklanmasının ardından, Pazar günü bulunan cesedin yerini de itiraf eden subayın kurbanlarından üçü heüz bulunmadı.
Pazar günü bulunan kadının Nepal ya da Hindistan'dan gelmiş olabileceği tahmin ediliyor.
Marry Rose Tiburcio'nun 6 yaşındaki kızı, Romanyalı bir anne ve onun da kızının Eylül 2016'dan bu yana kayıp olduğu, seri katilin diğer 3 kurbanın bu kişiler olabileceği belirtildi.
'Örneğine rastlanmamış bir umursamazlık'
Yetkililer, kadınların yabancı uyruklu çalışanlar olması sebebiyle kayıp bildirimlerinin en başından bu yana dikkatli bir soruşturma yürütmemek ve olayları ciddiye almamakla suçlanıyor.
Ana muhalefet partisi AKEL'in lideri Andros Kyprianou, emniyet müdürü ve adalet bakanına istifa çağrısı yaptı:
"Örneğine rastlanmamış bir umursamazlık gösterildi, sebebi basitçe bu insanların Kıbrıslı olmayışı, başka ülkelerden geliyor olmaları…"
Göçmen ve sığınmacı destek grubu Kisa'nın direktörü Doros Polycarpou da Reuters haber ajansına, Kıbrıs'ta "iki aşamalı bir sistem uygulandığını ve Kıbrıslı olmayanların Adalılarla aynı haklara sahip olmadığını" söyledi.
Polis ise, kendilerini kısıtlayan kurallardan dolayı kabiliyetlerinin kısıtlandığını, telefon kaydı gibi bilgilere mahkeme kararı olmadan ulaşamadıklarını, bunun da ancak 5 yıldan uzun bir cezayı gerektiren suçların şüphesi halinde verildiğini söylüyor.
Polis, bu vakanın ele alınış şeklinin de soruşturulacağını açıkladı.