Diyarbakır’da OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan yayın kuruluşlarında çalışan gazeteciler, oturma eylemi başlattı.
28 Eylül tarihinde Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile aralarında Hayatın Sesi, İMC, Jiyan, Azadi, Özgür Gün, TV10, Denge, Zarok TV’nin de bulunduğu 12 televizyon kanalının TÜRKSAT yayını durdurularak kapatılmıştı. Daha sonra televizyon binaları mühürlenmiş, kanalların tüm mallarına da el konularak TRT’ye devredilmişti.
Gazeteduvar'dan Vecdi Erbay'ın haberine göre; kapatılan yayın kuruluşlarında çalışan gazeteciler bugün Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) binasında basın açıklaması yaparak hükümetin uygulamasını kınadı.
“Özgür basın, özgür toplum” pankartı önünde bir araya gelen gazeteciler, “Biz gazeteciyiz” yazılı önlükler giydi. Burada gazeteciler adına ilk açıklamayı İMC TV’nin Diyarbakır çalışanı gazeteci Faruk Balıkçı yaptı.
"Kapatma kararını protesto ediyoruz"
Basın özgürlüğünün, bir ülkede demokrasinin en önemli göstergelerinden olduğuna dikkat çeken Balıkçı “Ancak bölgede son bir yıldır biz gazetecilerin haber yapma ve halkın haber alma hakkının ciddi biçimde engellendiği koşullar altındayız. Darbe girişimi sonrasında darbecilerle mücadele adına ilan edilen OHAL ve uygulamaya konulan KHK’lerle asıl darbeyi basın özgürlüğü yemiştir. En son onlarca televizyon kanalı ve radyo kapatılarak mal varlıklarına el konuldu. Bizler kapatılan, baskı altında tutulan medya organlarında çalışan gazeteciler olarak, bizi işsiz bırakan, haber yapma hakkımızı ve halkın gerçekleri öğrenme hakkını ortadan kaldıran kapatma kararını protesto ediyoruz” dedi.
"Kapatma kararı geri çekilsin"
İktidarı bu hukuksuz uygulamadan geri dönmeye çağıran Balıkçı, “Hiçbir demokratik ve hukuki dayanağı olmayan bu karara karşı kamuoyunu duyarlı hale getirmek ve basın özgürlüğünü savunmak için Diyarbakır’da 3 günlük oturma eylemi başlatıyoruz. İktidarı gazete, televizyon ve radyolara yönelik kapatmaları ve cezaları geri çekmeye ve basın, yayın, haberleşme özgürlüğü önündeki engelleri kaldırmaya çağırırken, gazeteci arkadaşlarımızı ve bütün kamuoyunu basın özgürlüğünü savunmaya; birlik ve dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz” diye konuştu.
"Barışın sesi olmaya devam edeceğiz"
Balıkçı’nın ardından söz alan Hayatın Sesi TV Diyarbakır Temsilcisi Cumhur Daş konuşmasına 10 Ekim Ankara katliamında yaşamını yitirenleri anarak başladı.
“Katliamlara rağmen barışın dili, sesi olduk. Bunun karşılığında yapılanları basına yönelik bir darbe ve habere erişimin, barışın sesinin engellenmesi olarak değerlendiriyoruz” diyen Daş, barışın sesi olmaya, haber verme mücadelelerini sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.
Açıklamaların ardından gazeteciler üç gün sürecek oturma eylemine başladı.