Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik, kamu toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin "Bugünkü toplantının yapılmaması ve bu noktada taraflara bir açıklamanın dahi yapılmaması, iktidarın aslında kendi içerisinde bir kriz yaşadığını, siyasal bir krize dönüştüğünü ve yönetememe krizinin bu toplu sözleşme sürecinde giderek daha fazla derinleştiğini açığa çıkardı. Bir an önce Memur-Sen’le kamu işveren heyetinin kapalı kapılar ardında, gizli görüşmelerle yürütmeye çalıştığı bu sürece son verilmelidir” diye konuştu.
Kamuda toplu sözleşme görüşmeleri 1 Ağustos’tan beri sürüyor.
Anka'nın aktardığına göre KESK Eş Başkanı Bozgeyik, bugün beklenen toplantının yapılmaması ve buna ilişkin herhangi bir açıklamada bulunulmamasına ilişkin açıklamalarda bulundu:
“1 Ağustos’tan bu yana devam eden toplu sözleşme süreci, kamu emekçileri açısından anti-demokratik bir yöntemle yürütülmeye çalışılıyor. Özellikle toplantının yürütülmesi, katılım boyutu ve kamuoyunun, emekçilerin bilgilendirilmesi noktasında da 22 gündür hem bizlere hem kamuoyunu tatmin edici bir açıklamanın yapılmadığı ve sürecin anti-demokratik bir şekilde yürütüldüğü, bugün toplantının ertelenmesi, yapılmamasıyla birlikte açığa çıktı. Zaten çok yoğun bir ekonomik kriz ortamında bir toplu sözleşme sürecini yürütmeye çalışıyoruz.
Bugünkü toplantının yapılmaması ve bu noktada taraflara bir açıklamanın, bilgilendirmenin dahi yapılmaması, yine basına bu noktada bir açıklama, izahatın yapılmaması iktidarın aslında kendi içerisinde bir kriz yaşadığını, siyasal bir krize dönüştüğünü ve yönetememe krizinin bu toplu sözleşme sürecinde giderek daha fazla derinleştiğini açığa çıkardı.
"Yasa gerçek bir toplu sözleşmeyi ifade etmiyor"
O nedenle KESK olarak, 2010 yılından beri bu yasanın düzenlenmesinden sonra, referandum sürecinde de ifade ettiğimiz gibi yasa gerçek bir toplu sözleşmeyi ifade etmiyor. Hem katılımcı boyutuyla hem grev hakkı, gerçek bir toplu sözleşme olmaması ve bugün ortaya çıkan durumun da açıkça gösterdiği gibi bu masanın artık bir anlamı kalmadığını tüm kamu emekçileri nezdinde ortaya çıkmıştır.
Derhal demokratik bir toplu sözleşme yasasının çıkartılması, örgütlenme özgürlüğü ve grev hakkı yönündeki engellerin kaldırılacağı gerçek bir toplu sözleşme yasasıyla ancak kamu emekçilerinin ve emeklilerinin haklarında bir iyileşme, çalışma yaşamında bir demokratikleşme olacağını düşünüyoruz.”