Orta direk sorunlarının son 5 yıldır yeninden ortaya çıktığını belirten eski bankacı ve Gelecek Partisi yöneticisi Kerim Rota, bu soruna özgü politikalara herhangi bir siyasi partinin eğilmediği söyledi. Rota, bütün partilerin genel geçer bir şekilde güven oluşursa ekonominin de iyileşeceğini söylediğini ancak yargının, demokrasinin, temel insan haklarının büyük yara aldığını, bu sebeple orta direğe özgü politika geliştirilmesinin demokratikleşme için çok önemli olduğu değerlendirmesini yaptı
Daktilo1984 Youtube kanalında yayınlanan Varsayılan Ekonomi programında Enes Özkan ve Kerim Rota 'orta direk sorunu' hakkında konuştu.
Rota, orta direk sorununun son 5 yılda yeniden ortaya çıktığını söyledi, yoksulluk planlamasında nispi yoksulluğun mutlak yoksulluktan daha çok önemsenmesi gerektiğini ve demokrasi ve özgürlük talebinin orta sınıfın üzerinden gerçekleştiği yorumunda bulundu. TÜİK’in Gelir ve Yaşam Koşulları Raporu’na göre yüksek öğretim ve üstündekilerin gelirlerinin enflasyon karşısında eridiğini söyledi. Rota ayrıca yükseköğretim bitirmiş olanlar ile okuma yazma bilmeyenler arasındaki gelir farkının azaldığını da sözlerine ekledi. Fakat bu durumun enflasyonun altında bir artış olması sebebiyle reel anlamda orta sınıfın genişlemesi anlamına değil alt gelir grubunun genişlemesi anlamına geldiğini ifade etti.
"Yoksulluk politikalarının yanında Orta Direk politikaları da yapılmalı"
Türkiye’de çok önemli yoksulluk sorunu olduğunu, yeni seçilen CHP belediyelerin de bu sorun sebebiyle buna eğildiğini söyleyen Rota, ancak siyaset gündemine orta direk sorunun da girmesi gerektiğini ifade etti. Rota, orta direğe özgü bir politikalara herhangi bir parti eğilmediğini söyledi ve bütün partilerin genel geçer bir şekilde güven oluşursa ekonominin de iyileşeceğini söylediğini ancak yılın artık 2002 olmadığını ve yargının, demokrasinin, temel insan haklarının büyük yara aldığını, bu sebeple orta direğe özgü politika geliştirilmesinin demokratikleşme için çok önemli olduğu yorumunda bulundu.
Kişi başına düşen gelirin 2002’den 2013 yılına kadar arttığını söyleyen Rota, yüksek gelirli ülkeler ile Türkiye arasındaki uçurumun yeniden 2002 seviyesine geldiğini vurguladı. Rota, 2002-2013 arasında kişi başına düşen gelirin tüm dünyada düşük gelirli ülkeler için arttığını söyledi ve asıl incelenmesi gereken dönemin 2013-2020 arası dönem olduğunu, Türkiye’nin 2002-2013 yılları arasında da diğer rakiplerine oranla daha az büyüdüğünü vurguladı. Enes Özkan ise AKP’nin 2013’e kadar ekonomi konusunda başarılı olduğunun bir mit olduğunu, 2002-2014 yılları arasında da Türkiye’nin rakiplerine göre daha az büyüdüğünü, bahsi geçen yıllar arasında Türkiye’nin rakibi olan ülkelerin yüzde 5,8 oranında büyürken Türkiye için bu oranın sadece 4,9 olduğunu söyledi.
Yapısal sorunların konuşulmasının gündemden düştüğünü hatırlatan Rota, yapısal reformların iki yönü olduğunu bunun 2002 yılında tartışılan kısımlarının çok temel şeylerden oluştuğunu söyledi. Rota yeni dönemde Merkez Bankası, Kamu İhale Kanunu gibi kanunların Anayasal bir güvence ile korunması gerektiğini vurguladı. Kamu maliyesine yönelik rasyoların olması gerektiğini, kamunun gösterge tablosunun mutlaka ortaya konması gerektiğini vurguladı.