Gündem

Katil zanlısıyla selfie merakının sebebi ne?

İzmir Emniyet'te elleri arkadan kelepçeli hâlde beklerken 'selfie' çektirmesi soruşturma konusu oldu

14 Haziran 2016 13:16

İstanbul ve Ankara'da öldürülen üç kişinin katil zanlısı olarak aranan ve İzmir'de yakalanan Atalay Filiz'in, İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde elleri arkadan kelepçeli hâlde beklerken 'selfie' çektirmesi, emniyet içinde soruşturma konusu oldu ama Filiz ile selfie arayışı bununla sınırlı kalmadı. Bina önüne gelen bazı vatandaşlar da o an orada olduklarını gösteren selfieler çektirdiler.

Al Jazeere Türk'ten Ayşe Karabat'ın haberine göre, uzmanlara, bir katil zanlısıyla uzaktan ya da yakından selfie çektirmemizin nedenlerini, değerlendirdi.

 

"Patolojik değil"

 

Pskiyatr Profesör Kemal Sayar’a göre, post-modern ama patolojik sayılmayacak bir durum söz konusu:

“Kötü olan şey bile tartışıldıkça popülerleşiyor, ikona dönüşüyor. İnsanlar meşhur olarak algılamaya başlıyor. Bu kadar kaçabilmiş olması, üzerinde konuşulması zanlıyı ünlü yaptı. Polisler ‘biz yakaladık’ övünmesi yapmak istemişlerdir diye düşünüyorum. Vatandaş da ‘bu şöhretten ben de pay kapıyorum, tanıklık ediyorum’ amacında. İkona meftun olma hali.”

 

"Gerçek dışı durum algısı var"

 

Sosyolog Ayşegül Akdemir'e göreyse ilginin nedeni olayın şaşkınlık bir yaratan bir durum olarak algılanması:

Ben bu ilgiyi şaşkınlık yaratan bir vaka olmasına bağlıyorum. Türkiye’de adi suçlara yönelenler düşük sınıfsal konumlardan gelenlerle özdeşleştirilir. Üst sınıflar daha çok vergi kaçırma gibi suçlarla özdeşleştirilir. Türkiye’nin önemli okullarından mezun birisinin cinayet işlemesine dair bir şaşkınlık sonucu yapıldığı kanaatindeyim. Selfie çektirenler için gerçek dışı şaka gibi bir durum var. 

 

"Masum olmayan selfieler"

 

Günümüz insanın çılgınlık hali selfie, adlı bir kitap çalışması bulunan Akdeniz Üniversitesi Fotoğraf bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. Uğur Günay Yavuz, selfieleri ikiye ayırıyor, hatıra amaçlı selfie ve sosyal medya için üzerinden varlık kanıtlamak için çekilen selfieler:

“Bir yere gidiyoruz, bir toplantıya katılıyoruz, keyifli bir zamanımızın anası olarak selife çekiyoruz. Bu masum ama doğrudan sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle çektiğimiz bazı selfiler var ki bir kısmı insanlığımızdan utandırır. Mesela ben can çekişen hastalarla bir görevlinin çektirdiği selfilere rastlamıştım. Bu insanlar bu fotoğrafları çekip kendilerine saklamıyor sosyal medyada paylaşıyor. Kendini ön plana çıkarma, ‘bakın neler yapıyorum’ deme isteği, ne kadar çok arkadaşım var, ne kadar eğlenceliyim deme merakı bu. Daha çok tıklanma, beğeni alma istiyoruz. Bu örnekte de ilk seri katil olarak lanse edilen kişinin yakınlarında olma ve bunu gösterme isteği. Ha Tarkan, ha bu kişi."

Doç. Yavuz’a göre, Türkiye’de bu tip fotoğrafların sosyal medya hayatımıza bu kadar çok girmeden önce toplumsal hassasiyet noktaları vardı ama sosyal medyadan sonra bu sınırlar genişledi.

 

"Şaşırmak şaşırtıcı"

 

Oysa Kadir Has Üniversitesi öğretim üyelerinden yeni medya uzmanı Sarphan Uzunoğlu’na göre, asıl şaşırtıcı olan, şiddete yakın olanlarla selfie çekilmesine şaşırılması. Çünkü Uzunoğlu’na göre, şiddet baskın toplumsal kültürün bir parçası, eskiden beri vardı burada yeni olan, bunun yeni medya araçlarıyla yansıtılması:

“Bu durum dünyanın her yerinde gelişen şiddet kültürünün bir parçası. MTV’de beş klipten üçünde silah, birbirini öldürenler görüyorsunuz. Şiddetin meşrulaştırıldığı yerde şiddet kendisini yeni medya kültürü ile ifade ediyor. Türkiye içinde zanlı ile fotoğraf yeni bir durum değil ama bunu sosyal medyada paylaşmak yeni."