İspanya'dan ayrılmak üzere bağımsızlığını ilan eden ancak daha sonra Madrid yönetiminin müdahalesiyle doğrudan merkezi yönetime devredilen Katalonya Özerk Yönetimi'nde Quim Torra başkanlığa seçildi.
Eski bir avukat ve yayımcı olan ve İspanya karşıtı görüşleriyle bilinen 55 yaşındaki Torra'nın başkanlığa seçilmesi, bir süredir sürgünde bulunan ve seçilmesine karşın İspanya'ya dönemeyen eski Başkan Carles Puigdemont'un önerisiyle gerçekleşti.
Katalan Özerk Yönetimi'nin parlamentosunda Cumartesi günü düzenlenen seçimde mutlak çoğunluğun sağlanamaması üzerine bugün tekrarlanan oylamada bu kez basit çoğunluk arandı ve Torra, 65'e karşı 66 oyla yeni başkan seçildi. Katalan parlamentosunda dört vekil bugünkü oylamada çekimser kaldı.
Seçildikten sonra Barcelona'daki parlamento genel kurulunda bir konuşma yapan yeni lider, Katalonya'nın bağımsızlığına ve Almanya'dan İspanya'ya iade edilmeme mücadelesi veren eski lider Puigdemont'a bağlılığını ilan etti. Konuşmasında "Bizim başkanımız Carles Puigdemont'tur ve Ekim ayında alınan ve cumhuriyet yönetiminde bağımsız bir devlet oluşturmayı öngören karara sadığız" şeklinde konuşarak bağımsızlık referandumundan çıkan sonuca da bağlılığını tekrar etti.
Madrid'deki merkezi hükümet Torra'nın konuşmasını "zıtlaşan" bir tavır olarak değerlendirdi ve İspanya Başbakanı Mariano Rajoy' liderliğindeki Halk Partisi'nin Katalan parlamentosundaki vekillerinden Andrea Levy, eğer yeni hükümet yasaları ihlal ederse Madrid'in yönetime tekrar el koyabileceğini ima etti.
Torra kimdir?
Hukuk eğitimi almış ve bir dönem sigorta sektöründe yönetici olarak çalışmış Torra, Katalanlar için sıkı bir ayrılıkçı olarak tanınıyor. Katalan ayrılıkçılığını destekleyen siyasi oluşumlarda çeşitli görevlerde bulunmuş yeni lider, aynı zamanda milliyetçi eğilimleri olan bir tarih kurumunun da bir dönem direktörlüğünü yürüttü.
İspanya karşıtı söylemleri ile bilinen Torra, siyasi muhalifleri tarafından aşırıcı olarak değerlendirilen ve hatta kimi zaman Katalanları İspanyollara karşı üstün gören ifadeleri ile tanınıyor. Katalan Özerk Yönetimi'nin yeni lideri geçmişte İspanyollara karşı küçük düşürücü ifadeler kullandığı makaleleri, söyleşileri ve sosyal medya gönderileri nedeniyle kamuoyundan özür dilemişti.
Torra'nın, İspanyolların "sadece yağmalamayı bilmeleri" ve "'utanç' kelimesini sözlüklerinden çıkarmış olmaları" gibi ifadeleri geçmişte birçok kişini tepkisini çekmişti.
2011'deki bir söyleşide ise Katalonya'nın ayrılıkçılığını baskılaması için Madrid yönetiminin askeri güç kullanmasını umduğunu söylemiş, bunun davaları için uluslararası sempatiyi körükleyeceğini düşündüğünü belirtmişti. Torra, "İspanya hata eder ve tankları gönderirse, en çok kazançlı çıkan biz oluruz" ifadesini kullanmıştı. Ancak ne ispanya hükümeti ne de ülkenin önde gelen partileri böyle bir önleme başvuracaklarını belirtmişti.
Aylardır aşılamayan kriz
Katalonya Özerk Bölgesi yönetimi geçen Ekim ayında bir referandum düzenleyerek, İspanya'dan ayrılma yönünde çıkan karar doğrultusunda aynı ayın sonunda bağımsızlığını ilan etmişti.
İspanya Yüksek Mahkemesi'nin yasa dışı olarak nitelendirdiği referandum sonrası Madrid merkezi yönetimi Katalan hükümetini lağvetmiş ve aralarında eski lider Puigdemont'un da olduğu üst düzey yöneticiler hakkında "isyan” başlattıkları gerekçesiyle tutuklama kararı çıkarmıştı. Ancak hükümetin lağvedilmesine karşın, Katalonya'da 21 Aralık'ta düzenlenen bölgesel seçimlerden bağımsızlık yanlısı koalisyon galip çıkmıştı.
Puigdemont'un İspanya'dan ayrılması üzerine hakkında uluslararası yakalama emri çıkarılmış, sürgündeki başkan geeçn Mart ayında Danimarka'dan Almanya'ya geçerken Alman yetkililerce gözaltına almıştı. Halen Berlin'de bulunan Puigdemont hakkında İspanya'nın iade talebi Alman mahkemelerince değerlendiriliyor.
Bugünkü oylama öncesinde Katalan Özerk Yönetimi'nde yeni başkanı belirlemek için dört kere girişimde bulunulmuş, ancak bu girişimler başkan adaylarının sürgünde ya da tutuklu olmaları nedeniyle başarıya ulaşmamıştı.
AP,rtr,dpa/ÇÖ,CÖ
© Deutsche Welle Türkçe