T24
Associated Press’ten Sarah El Deeb, Suudi Arabistan’ın, İstanbul’daki Başkonsolosluk binasına girerek kaybolmasının ardından öldüğünü 17 gün sonra kabul ettiği Cemal Kaşıkçı ile ilgili "Kaşıkçı, Türkiye’yi ‘yeni Orta Doğu’nun merkezi’ olarak görüyordu" başlıklı bir makale kaleme aldı. Makalede, Kaşıkçı'nın yakın arkadaşlarıyla yapılan röportajlar bir araya getirildi.
Gazetecinin arkadaşlarının Kaşıkçı’nın ‘atalarının toprağı’ olarak gördüğü Türkiye’ye kalıcı olarak yerleşmeyi planlayan gururlu bir Arap olduğunu söylediği Kaşıkçı’nın kaybolması/öldürülmesinden bir gün sonra, 3 Ekim’de Türk nişanlısı Hatice Cengiz’le evlenmeyi planladığını kaydeden El Deeb’e konuşan Suriyeli film yapımcısı Eiad Alhaji de şunları söyledi:
“Eskiden ülkelerinden ve toplumlarından uzak iki yabancı olarak oturur ve Türkiye’deki, ABD’deki Araplara neler olduğunu konuşurduk. Ben bir Suriyeli, o da bir Suudi Arap olarak. Sürgünde yaşamak ona acı veriyordu ama aynı zamanda fikirlerini özgürce ifade etmekten ve yeni hayatından memnundu.”
"Türkiye'nin gücü Osmanlı İmparatorluğu'nun özelliklerini yansıtıyordu"
Kaşıkçı ailesinin 1. Dünya Savaşı sürecinde nasıl Suudi Arabistan'dan Türkiye'ye geldiğinin anlatıldığı makalede, "Kaşıkçı için bölgede Türkiye'nin gücü ve Arap toplumunun gelişimi, İstanbul'un çok kültürlü ve zengin Orta Doğu'nun merkezi olduğu Osmanlı İmparatorluğu'nun özelliklerini yansıtıyordu" değerlendirmesi yapıldı.
"Türkiye'nin siyasi otoritesi, Osmanlı'nın düşüşünden bu yana Araplara en yakın olandır"
Makalede Kaşıkçı'nın bir diğer arkadaşı Azzam Tamimi'nin şu görüşleri de paylaşıldı:
"Kaşıkçı kendisine İstanbul'da sıcak bir yer bulmuştu. İstanbul'da kendinizi bir yabancı gibi hissetmezsiniz; insanlar, yemekler, alışkanlıklar. Ayrıca Türkiye'nin mevcut siyasi otoritesi, yüz yıl önce Osmanlı İmparatorluğu'nun düşüşünden bu yana Araplara en yakın olanıdır. (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) Erdoğan ve onun partisi, Araplara kapılarını açtı."