Kartal'da 21 kişinin hayatını kaybettiği Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin davada tutuklu yargılanan tek sanık Uğur Mısırlıoğlu tahliye edildi. Sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve imza şeklinde adli kontrol hükümleri uygulandı.
Kartal’da 6 Şubat 2019 tarihinde 21 kişinin yaşamını yitirdiği Yeşilyurt binasının çökmesine ilişkin binanın projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu ve inşaat teknikeri Arzu Baran’ın “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 15'er yıla kadar hapis istemiyle yargılandıkları davanın ikinci duruşması görüldü.
Duruşmaya aralarında enkazdan 45 gün sonra çıkarılan 16 yaşındaki Mert Aydın’ın da aralarında bulunduğu 9 mağdur ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada ilk celsede dinlenmeyen mağdurlar dinlendi. Mağdurlar, sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi. Ardından tanık beyanlarına geçildi. Duruşmada dinlenen 2 tanık, bodrum katta tadilat olduğunu ve binada rutubet izlerinin bulunduğunu söyledi.
“Para kazanma saikiyle hareket ediyorlar”
Müştekilerin avukatı Ferda Aksu ise sanıkların ihmali olduğunu belirterek, “Sanıklar mağdur edeceklerini öngörmelerine rağmen para kazanma saikiyle hareket ediyorlar. Olası kastla adam öldürme suçunun işlendiğini düşünüyoruz. Denetim sorumlulukları da var” diyerek sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi. Firari Suzan Çayır’ın avukatı ise “Müvekkilime tutuklamaya yönelik yakalama kararının kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
“İnsanların canlı canlı mezara girmesine neden oldular”
Tutuklu sanık Uğur Mısırlıoğlu’nun avukatı Coşkun Atılğan, “Biz istiyoruz ki Suzan Çayır gelsin, adalete teslim olsun. Müvekkilimin kendisinin yanında çalışmasına ilişkin sorularımızı kendisine soralım. Bir bina yapıyorsunuz, 30 yıl sonra yıkılıyor ve siz sorumlu oluyorsunuz. Bu bina 30 yıl önceki haliyle yıkılmıyor. Bu binada kaçak katları Mustafa Yeşilyurt ve Halim Yeşilyurt’un aç gözlü babaları yapıyor. Belediye çalışanları da izin veriyorlar. İşbirliği yapıp bu insanların canlı canlı mezara girmesine neden oldular” dedi.
“Keşke vefat etmeseydi de hesap verseydi”
Avukat Atılğan, “Bu bina göçtü. Altında onlarca can ile göçmüş bir bina var. 5 katı bitirilmiş binada kanunsuz ve kaçak olarak 2 kat yapılmış. Kaçak yapıya kim müsaade etti? Yeşilyurt apartmanını bir bardak gibi düşünün. 50 kez su koysanız bir şey olmaz, sonra patlar. Bu binanın tam olarak ne sebeple göçtüğünü hiçbir bilirkişi söyleyemez çünkü binanın orijinal hali bozulmuş. Ben Uğur Mısırlıoğlu’nun suçsuzluğuna inanıyorum ama benim derdim binanın neden çöktüğünü ortaya çıkarmaktır. Keşke müteahhit vefat etmeseydi de burada bu insanlara hesap verseydi. Bu olayın iki faili var Mustafa ve Halim Yeşilyurt. İkisi hakkında suç duyurusunda bulunulmasını ve zorla getirilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
"Asıl sorumlu müteahhittir"
Sanık Uğur Mısırlıoğlu ise, “Öncelikle müteahhit olan Hikmet Yeşilyurt’un asıl sorumlu olduğunu, vefat ettiğinden dolayı benim tutuklandığını anlatmaya çalıştım. Projeye imzayı Suzan Çayır’ın talimatıyla attım. Kendisinin yapılan çalışmalardan haberdar olmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Mağdurlar kadar ben de mağdur oldum. Ben bu davada sucum olduğuna inanmıyorum. Bu işin tek sorumlusu Hikmet Yeşilyurt’tur. Ben kendi ayağımla gelip teslim oldum, yargılanmaktan kaçmadım. Çocuklarım ve ölmüş eşime beddua ediliyor. Ben de mağdurlar kadar mağdurum. Suçlu olduğuma inanmıyorum. Cezaevinde tutuklu kalmamın hakkaniyetli olmadığını düşünüyor ve tahliyemi istiyorum” dedi.
Tek tutuklu sanık tahliye edildi
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, davanın tek tutuklu sanığı olan Uğur Mısırlıoğlu’nun tahliyesine karar verdi. Sanık hakkında yurtdışı çıkış yasağı ve haftada iki gün imza atma şeklinde adli kontrol hükümleri uygulayan mahkeme, sanık Suzan Çayır hakkındaki yakalama emrinin devamına hükmetti. Sanıkların kusur durumunun tespitine ilişkin 1 mimar, 1 inşaat mühendisi ve 1 jeoloji mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilerek duruşma ertelendi.