Gündem

'Karizmatik' hayvanların soyları tükeniyor

Yeni bir araştırma, medyada ve eklamlarda görselleri yer alan "popüler" hayvanların soylarının tükendiğini, tüketicilerin ise bunun farkında olmadığını gösteriyor.

29 Nisan 2018 20:30

Yeni yapılan bir araştırmaya göre medyada, reklam kampanyalarında görselleri yer alan "karizmatik" hayvanların vahşi doğada tehdit aldığında olduğu tüketiciler tarafından yeterince bilinmiyor.

Çoğunlukla markaların kampanyalarında, reklamlarında yer alan ve soyları tükenmekte olan hayvanlar arasında aslanlar, filler, kaplanlar da var.

Araştırmacılar, bu hayvanların medya ve reklam aracılığıyla görünür olmalarının, vahşi doğada da soylarının da çoğaldığı algısını getirdiğini bunun da yanıltıcı olabileceğini söylüyor.

Araştırma sonuçları PLOS Biology adlı uluslararası bilim dergisinde yayımlandı.

Araştırmanın başındaki isim Dr. Franck Courchamp, hayvanlar arasında 'karizmatik' doğal yaşam biyolojisinde son zamanla daha yaygın kullanılmaya başlandığını söyledi.

Dr. Courchamp soyları tükenen bu hayvanların hangilerinin "karizmatik" kabul edildiğini bulmak için internette dört farklı dilde araştırma yapıp İngilizce, İspanyolca ve Fransızca eğitim veren ilkokullarda anket yaptırdı.

Araştırmacılar ankete katılanlara "karizmatik" buldukları hayvanların hangileri olduğunu sordu.

Aynı zamanda bu hayvanların hangi sıklıkla hayvanat bahçelerinin internet sitelerinde ve Disney ve Pixar'ın animasyon filmlerinde görüldüklerini inceledi.

Fransa'daki gönüllü araştırmacılar da bir hafta içinde 10 popüler hayvandan kaçının, hangi sıklıkla yazılı ve görsel medyada yer aldığına baktı.

İnceleme sonucunda her gün ortalama 4.4 aslanın logolarda, çizgi filmlerde, dergilerde ve diğer kaynaklarda yer aldığı ortaya çıktı. Buna göre insanlar bir yılda, Batı Afrika'da gözleriyle görebilecekleri aslan sayısından en az iki ya da üç kat daha fazla "temsili aslan" görmüş oluyor. Zira Afrika'daki aslanların soyu tükeniyor.

Dr. Courchamp, bu yoğunlukta "temsili hayvan" görmenin bilinçaltına etkisi olabileceği görüşünde:

"İnsanlar hayatlarının hemen her gününde zürafa ve aslan gördükleri için bilinçaltlarında sayılarının da çok olduğu algısı oluşuyor."

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN), medyadaki görünürlüklerine rağmen, listelenen hayvanlardan dokuzunun soylarının tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısını yapıyor.

Ankete katılanlara bu hayvanların soylarının tükenmekte olduğu bilgisi verildiğinde ise çoğu bunu şaşkınlıkla karşıladı.

Ankete katılanların yarısına yakını soyları tükenmekte olan gorillerin tehlike altında olduklarını bilmiyordu.

Doğayı koruma biyoloğu Dr. Sarah Durant ise 'medyada, reklamlarda hayvanları sıklıkla görmenin soylarının tehlikede olmadığı algısı yarattığı' önerisine temkinli yaklaşıyor.

Hayvan türlerinin soylarına ilişkin durum ve doğal yaşamdaki rollerine dair oluşan algı farklı etkenlerle oluşuyor olabilir.

Londra Zooloji Toplumu araştırmacısı Dr. Durant, "Doğal yaşamı korumanın arkasındaki psikolojiyi hakkında çok şey bilmiyoruz. Çok yeni bir alan. O kadar çok sorun var ki, birçok kişi çoğu zaman bu ağırlığın altında kalıyor" diyor ve daha fazla araştırma yapılması gerektiğini söylüyor.

Dr. Courchamp'ın doğal yaşamı koruma ve hayvanların medyada, reklamlarda kullanılmasıyla ilgili yaratıcı bir fikri var: Soyları tehlikede olan hayvanların görüntülerine 'telif hakkı' getirilmesi ve şirketlerden toplanacak paraların doğal yaşamı koruma alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına bağış olarak ödenmesi.

Dr. Courchamp bunun 'gerçekçi bir çözüm olabileceği' görüşünde:

"Böyle yapan şirketler var. Jaguar, Panthera adlı sivil toplum örgütüyle ortaklık yapıyor."

"Lacoste yakın zamanda logolarını soyları tükenen hayvanların siluetlerine dönüştüren bir kampanya yaptı."

Dr. Durant da bunun uygulaması zor ama ilginç bir öneri olduğu kanısında:

"Fikri ortaya atmak yalnızca bir adım. Umuyorum, bu tür hayvanlar ve doğal yaşamlarıyla ilgili bir tartışma başlatır."

Ama listedeki bazı hayvanlar için zaman daralıyor. Çevre bilimcileri istikrarlı bir doğal yaşamı koruma programı olmazsa, fillerin gelecek yüzyılda soylarının tükeneceği uyarısını yapıyor.

Çita nüfusu yüzde 70 azalma tehlikesiyle karşı karşıya. Afrika'da da yalnızca yüzde 9 oranında kaldılar.

Dr. Courchamp daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini söylüyor:

"Şimdilik, ölmek üzere olan bu tür hayvanlara ilk yardım uyguluyoruz. Yalnızca soylarının tükenmesini birer gün erteleyebiliyoruz, onları kurtarmıyoruz."Uzmanlar, dünyada en popüler, en çok beğenilen hayvanların soyunun tahmin ettiğimizden çok daha büyük tehlike altında olduğunu söylüyor.