Gündem

Kardak operasyonuna katılan Albay Ali Türkşen: Bu gidişle Yunanistan Ege'de attığımız oltaya bile karışır

"Kıbrıs'ı unutmayalım, çünkü o da elden gidiyor"

02 Şubat 2017 11:30

Ocak 1996'daki Kardak operasyonuna katılan emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, Yunanistan'la krize yol açan Kardak ziyaretine ilişkin olarak, "Kimse ses çıkarmadı, çıkarmıyor… Sonunda uluslararası mahkemelere başvursak bile ‘Şimdiye kadar hiç fark etmediniz mi?’ diye soracaklardır" dedi. "Sonunda Yunanistan, İzmir Karaburun'dan balık tutmak için denize atacağımız oltaya bile 'Çek şunu geri' diye karışır duruma gelecek" diyen Türkşen, "Akdeniz'e gelince, orada da Kıbrıs'ı unutmayalım, çünkü o da elden gidiyor" ifadesini kullandı.

Sözcü'den Yüksel Şengül'ün sorularını yanıtlayan (2 Şubat 2017) Türkşen'in açıklamalarından bazı bölümler şöyle:

– Çok yoğunsunuz…

15 Temmuz'daki kalkışma hareketinden sonra sık sık televizyon programlarına konuk oluşumla başlayan yoğunluğum devam ediyor. Yurtiçi ve dışından, konuşmalar yapmam için davetler alıyorum.

– Neden sizin konuşmanızı istiyorlar?

Çünkü, “Bize umut aşılıyorsunuz” diyorlar.

– Neler söylüyorsunuz?

Kumpasla 3.5 yıl hapiste kalmama neden olanlarla bir derdimin olmadığını söylüyorum. “Benim en önemli derdim vatanımdır ve onun kılına dahi zarar gelmesini istemem” diyorum. Çoluk çocuğumla huzurlu, mutlu yaşamanın peşindeyim. Bunun da tek yolu, Atatürk değerlerine sahip çıkmak ve bu yolda yürümekten geçiyor. Atatürk, tek kurtuluş çaremizdir. Bunları anlatıyorum insanlara. Partili olmak, taraf olmak gibi dertlerim yok. Bu ülke hepimizin ve ayırım yapmadan herkesi kucaklıyorum.

Türkşen, siyasete girmeyi düşündüğünü belirterek, “Seçim dönemi gelince, hizmet verebileceğim ortam olursa seve seve göreve koşabilirim” dedi.

"Dikkatli konuşmalıyız"

 

– En son Kanada'dan mı davet aldınız?

Toronto'daki Türkler‚ “Çocuklarımıza Türkiye'yi ve Atatürk'ü anlatın. Bu değerleri sizden öğrensinler” diyerek beni Kanada'ya davet ettiler. İşin içinde Atatürk ve vatan olursa, dünyanın öteki ucuna bile giderim.

– TSK'nın durumu nedir?

3.5 yılı hapiste olmak üzere 28 yıl Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hizmet ettim. Ordumuzla ilgili konuşurken dikkatli olmak, düşmanları sevindirecek cümleler kurmamak gerekiyor. Yaşadığı onca moral bozukluğuna, haksızlıklara rağmen ordumuz, hem ülke içinde, hem de ülke dışında canı ve kanı pahasına başarıyla savaşıyor, görevini yerine getiriyor. Ancak rahatsız edici olan olay, sürekli askerin tepesinde bir sopa olmasını istemeleridir.

– Peki hedefleri ne olabilir?

Hedefleri çok net. Milletin ordusunu AKP'nin ordusu haline dönüştürmek istiyorlar.

– Ordumuz Ortadoğu'da sürekli şehit veriyor.

Türkiye ile Irak ve Suriye arasına güvenli bir koridor oluşturmak için çalışıyorlar ama hiçbir şey net değil. O bölge bir karmaşa ve karanlıklar yumağı. Bunu göremiyorlar.

 

Adaların önemi büyük

 

– Yunanistan tarafından işgal edilen Ege'deki adalarımızı da göremiyorlar…

Ege'de üzerinde yerleşimi olmasa da stratejik önemi büyük olan bazı adalarımıza Yunanistan sessiz sedasız el koydu. Bunu defalarca dile getirdim. Kimse ses çıkarmadı, çıkarmıyor. Bir süre sonra uluslararası mahkemelere başvursak bile “Şimdiye kadar fark etmediniz mi?” diye soracaklardır bize.

– Yunanistan iyiden iyiye burnumuzun dibine giriyor.

Sonunda Yunanistan, İzmir Karaburun'dan balık tutmak için denize atacağımız oltaya bile “Çek şunu geri” diye karışır duruma gelecek. Akdeniz'e gelince, orada da Kıbrıs'ı unutmayalım, çünkü o da elden gidiyor.

– Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının Kardak Kayalıkları'na yaptığı ziyareti nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sosyal medyada da konu olan ve hiçbir amaca hizmet etmeyen bir hareket oldu. Güç gösterisi deseniz değil. Zaten uzun süredir birçok işgale sessiz kalınıyordu. Kısacası Genelkurmay Başkanı'nın Kardak ziyaretini anlamadım. Bana anlamsız geldi.