T24 - PKK 'eylemsizlik' kararını bir ay daha uzattığını duyurdu. Örgütün Kandil'deki lideri Murat Karayılan ‘’Karşılıklı güven verici çabalar gelişirse ateşkes süresize dönüşebilir’’ dedi. Karayılan tek taraflı adımların sonuç vermediğini söylerken ateşkes için gerekli olan koşulları sundu.
PKK'ya yakınlığı ile bilinen Fırat Haber Ajans'ının haberine göre, Kandil'de bir basın toplantısı düzenleyen Murat Karayılan karşılıklı güven verici çabalar gelişmesi halinde ateşkesin süresize dönüşebileceğini söyledi. Karayılan şöyle konuştu:
''Bu sürecin süresiz bir ateşkes olarak uygulanması tarafımızdan arzulanmıştır. Ancak AKP hükümetinin son iki hafta içerisinde hareketimizin tasfiyesine dönük faaliyetleri bizlerde ciddi kaygılar yaratmıştır. Ortadoğu’da çözüm bekleyen en temel sorunlardan biri Kürt sorunu, bu sorunun yüzyıla dayanan çözümsüzlük ve çatışma durumu başta Kürt halkı olmak üzere bölge halklarına çok acılar yaşattı.
'Kalıcı bir barışa yakın olduğumuzu düşünüyoruz'
Şimdi her zamankinden daha fazla çözüme ve kalıcı bir barışa yakın olduğumuzu düşünüyoruz. Çünkü her şey; tarihi, siyasal ve toplumsal koşullar sorununun çözümünü zorlamakta ve bizlere dayatmaktadır. Baştan beri bu sorununun çözümü için ciddi çabalar sarf edildi.
'Tek taraflı adımlar sonuç vermiyor'
13 Nisan 2009 tarihinde ilan edilen tek taraflı eylemsizlik kararı, bu dönüm noktasındaki gelişmelerin bir sonucuydu. Sürecin kalıcı bir barış ortamına dönüşmesi için tek taraflı adımlar ve çabalar istenen sonucu vermemiştir.
Bunun nedeni, AKP hükümetinin beklentilerin tam tersine, binlere varan siyasi tutuklama, DTP’nin kapatılması ve askeri operasyonları sürdürmesidir. Ardından da adına milli birlik ve kardeşlik projesi dediği içi boş, tamamen bir aldatma ve tasfiyeden ibaret olan demokratik açılım adı altında bir proje geliştirmiştir. AKP hükümetinin bu yaklaşımı sorunun daha da ağırlaşmasına, acıların artmasına ve daha ciddi bir güven bunalımına neden olmuştur.
‘Türk devleti ve hükümeti hiçbir adım atmadı'
Türk devletinin bazı kurumları çatışmasız bir ortamın gelişmesi için Öcalan'la diyaloga girerek bazı görüşmeler gerçekleştirmiştir. Bunun üzerine Öcalan PKK'ya mesaj göndererek ateşkes çağrısı yapmış ve PKK 13 Ağustos 2010'da süresi belirlenmiş eylemsizlik kararını ilan etmiştir.
Bu karar, günümüze kadar geçerliliğini korumaktadır. Yaptığımız açıklamada, sürecin olumlu yönde ilerleyebilmesi için öncelikli olan dört maddelik öneri talebimiz de dile getirilmişti. Ancak Türk devleti ve hükümeti bu temel taleplere ilişkin ciddi sayılabilecek hiçbir adım atmadı. Askeri ve siyasi alana yönelik operasyonlar devam etti, siyasetçilerin tutuklanması durmadı. Seçim barajının düşürülmemesinde ısrar edildi.
'Öcalan PKK'ya yeni bir mesaj gönderdi'
Barışçıl bir çözüm sürecinin gelişmesi, halkımızın bir halk olmaktan kaynaklı doğal haklarına kavuşması için sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye, barışçıl çözüm politikalarını desteklemeye ve şiddete dayalı politikalara destek vermemeye çağırı yapıyoruz. 12 Eylül’de gerçekleştirilen anayasa referandumu kendisiyle birlikte önemli siyasal sonuçlar yaratmıştır. Kürt halkının anayasa referandumunu boykot kararındaki tutumu, sorunu bir kez daha kapsamlı bir biçimde gündeme taşımıştır. Bütün olumsuz tutumlara rağmen bu diyalog ve ilişki halkası çok önemli olup çözüm için değerli bir şansı ortaya çıkarmış bulunmaktadır. Diyalog süreci temelinde Öcalan eylemsizlik sürecinin uzatılması için PKK'ya yeni bir mesaj iletmiştir.
‘1 ay sonra yeniden değerlendireceğiz'
13 Ağustos’ta ilan edilen ve 20 Eylül'de süresi biten eylemsizlik sürecini uzatma kararını almıştır. Karşılıklı güvenin gelişmesi ve sürecin nitelik kazanarak kalıcı bir barışa dönüşmesi için, bu sürecin süresiz bir ateşkes olarak uygulanması tarafımızdan arzulanmıştır. Ancak AKP hükümetinin son iki hafta içerisinde gerçekleştirdiği güvenlik zirvesiyle birlikte hareketimizin tasfiyesine dönük başta ABD ve Irak olmak üzere çeşitli güçlerle yürüttüğü diplomatik faaliyetler ve yenilemekte olduğu sınır-ötesi operasyon tezkeresi karşı tarafın samimiyetine ilişkin bizlerde ciddi kaygılar yaratmıştır. Süresiz ateşkes biçiminde düşündüğümüz bu sürecin sağlıklı gelişimi açısından bir ay sonra yeniden bir durum değerlendirmesi yapacağız. Önümüzdeki ay içerisinde karşılıklı güven verici barışçıl çabaların vücut bulması halinde sürecin süresiz bir biçimde ateşkese dönüşeceği açıktır. Aksi taktirde yeni bir değerlendirmeye gidilecektir."
Karayılan, aldıkları eylemsiz kararıyla ilgili koşulları da açıklayarak, PKK’nın herhangi bir hareketilik içinde bulunmayacağını belirterek, “Ancak güçlerimizin üzerine şiddetle gidildiğinde ise kendini savunma çerçevesinde cevap verme ve misileme haklarını kullanacaklardır. Bu dönemde güçlerimiz kendisini savunmayı esas alacaktır” dedi.
Karayılan, eylemsizlik kararıyla ilgili şartlarını şöyle sıraladı:
“Öncelikle, PKK’nın üs alanlarına dönük askeri operasyonlara son verilmesi gerekmektedir. Çünkü askeri operasyonların devam etmesi, ateşkesi kendiliğinden anlamsız hale getirecektir. Bu nedenle gerçek anlamda bir ateşkesin uygulanması için çift taraflı olması kesin gereklidir. Diğer önemli bir husus, Kürt halkının toplumsal, siyasal ve kültürel alanlarına dönük siyasi amaçlı operasyonlarla, baskı, şiddet ve haksız yere tutuklamaların durdurulmaması, toplumsal gerginliği arttıracağı ve ateşkesi sürdürülemez hale getireceği açıktır. Bu nedenle ortamı tahrik edici, Kürt halkının siyasal iradi güçlerine karşı siyasal operasyonlara son verilmesi gerekmektedir.
Sürecin kalıcı bir barışa dönüşmesi için en önemli bir husus da, Kürt sorunun çözümünü de kapsayan demokratik bir anayasa ile demokratik cumhuriyet sürecinin geliştirilmesidir. Sorunun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleştirilmesi için demokratik anayasa ertelenemez bir görev olup, bu konuda pratik adımlarının atılması süreci derinleştireceği muhakkaktır.
Bütün bunlarla birlikte Abdullah Öcalan ile diyalog ve müzakerenin ilerletilmesi, bu sürecin gelişmesi, sağlıklı yürümesi ve sonuç alıcı olması için stratejik bir husus durumundadır. Sorunun köklü çözümünde genel ve güvenlik boyutunun Öcalan ile demokratik haklar ve anayasa boyutunu da Kürt halkının yasal temsilcileri durumunda olan DTK ve BDP ile diyalog ve müzakerenin sürdürülmesi kalıcı barışı gerçekleştirecek yegane yol durumundadır.”
PKK, 13 Ağustos 2010'da ilan ettiği 20 Eylül'e kadar tek taraflı eylemsizlik kararı almış, daha sonra bu kararı bir hafta daha uzattığını duyurmuştu.