Karar yazarı Hakan Albayrak, darbe girişiminin ardından tutuklanan askerlerin ifadeleriyle ilgili olarak "15 Temmuz Darbe Teşebbüsünü Talat Aydemir ve arkadaşlarının 20-21 Mayıs (1963) Darbe Teşebbüsüne benzetenlerden istirham ederim, benzerliğin bunlarla sınırlı kaldığını iyice vurgulasınlar ki Talat Aydemir’e hakaret olmasın" dedi. "Talat Aydemir, yaptığı işi adıyla sanıyla yapmıştı. Sonuna kadar da o işin arkasında durmuştu" ifadesini kullanan Albayrak, "Fethullah Güen ve kurmayları gibi işin içinden sıyrılmaya çalışmamıştı. Darbeyi piç gibi ortada bırakmayı kendine yakıştırabilecek kadar karaktersiz değildi" diye yazdı.
Hakan Albayrak'ın "Talat Aydemir'e hakaret" başlığıyla yayımlanan (5 Haziran 2017) yazısı şöyle:
Planlanandan erken başladığı ve başarısızlıkla sonuçlandığı için 15 Temmuz Darbe Teşebbüsünü Talat Aydemir ve arkadaşlarının 20-21 Mayıs (1963) Darbe Teşebbüsüne benzetenlerden istirham ederim, benzerliğin bunlarla sınırlı kaldığını iyice vurgulasınlar ki Talat Aydemir’e hakaret olmasın.
Talat Aydemir, yaptığı işi adıyla sanıyla yapmıştı.
Sonuna kadar da o işin arkasında durmuştu.
Fethullah Güen ve kurmayları gibi işin içinden sıyrılmaya çalışmamıştı.
Darbeyi piç gibi ortada bırakmayı kendine yakıştırabilecek kadar karaktersiz değildi.
Mahkemede darbe teşebbüsünün sorumluluğunu yiğitçe kabul etti.
Sağ kolu olan ve kendisi gibi darağacını boylayan Fethi Gürcan da kıvırmadan gitti.
Mahkemedeki son ifadesinde “İnandığım, doğru ve faydalı telakki ettiğim bir işe karıştım” dedi, sonra da darbeyi niçin doğru ve faydalı telakki ettiğini uzun uzun anlattı.
***
15 Temmuz darbecileri de delikanlı gibi “Evet, halkın seçtiği idarecileri devirmeye kalkıştık, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı derdest etmeye çalıştık, Meclis’i bombaladık, kan döktük, çünkü davamız bunu gerektiriyordu” deyip davalarını anlatsalar ya!
Davalarına tüküreyim ama hiç değilse rezilliklerinin sorumluluğunu kabul edecek kadar yürek sahibi olsaydılar.
Ne gezer…
15 Temmuz 2016 gecesi Genelkurmay Başkanlığı’nı basan subayların arasında yer aldığı tespit edilen biri, ‘Orada terörle mücadele için bulunuyordum’ diyor!
O geceyi Akıncı Hava Üssü’ndeki cunta karargâhında geçirdiği anlaşılan başka biri, falanca yakınını ziyaretinden dem vuruyor!
TRT’de darbe bildirisini okutan zat bile darbeci olmadığını ileri sürüyor ve hatta o gece ne olduğunu bile anlamadığını iddia ediyor!
Karaktersizlik diz boyu.
***
Karaktersizlik dediğime bakmayın, aslında belli bir karakteristik özelliği yansıtıyor suçüstü yakalandıkları halde mahkemede sütten çıkmış ak kaşık ayaklarına yatabilen bu darbecilerin kaypaklığı, arsızlığı, yüzsüzlüğü.
Bildiğimiz FETÖ karakteristiği işte.
İğrenç.