Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, dün ABD tarafından gerçekleştirilen hava saldırısıyla öldürülen İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin "emperyalist" sayılabileceği değerlendirmesinde bulundu.
Oğur köşe yazısında, "Türkiye dış politikasını maceracı, mezhepçi diye eleştirip, dünden beri sırf ABD öldürdü diye Kasım Süleymani’den anti-emperyalist bir Che çıkarmaya çalışanlar üzülebilir ama karşımızda tamamen mezhepsel kaygılarla ve İran’ın yayılmacı, irredantist politikaları için mücadele eden, aynı anda elleri kolları 5-6 ülkenin içişlerinin içinde olan, oralarda terörden suikasta her türlü askeri-istihbari yöntemle operasyon yürütmüş muhakkak çok yetenekli biri var" ifadelerini kullandı.
Oğur'un yazısının ilgili bölümü şöyle:
Bir devletin dış politikada bir Kasım Süleymanisi olmak ne demek dünden beri yeniden izliyoruz. Biyografisi anlatılırken İran Devrim muhafızlarının yurt dışı operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü’nün komutanı denip geçiliyor.
İran’ın neden yurtdışı operasyonları olduğu kısmına artık kimse takılmıyor. Kasım Süleymani’nin görev sahası olarak ise Irak, Suriye, Lübnan, Yemen, Afganistan diye uzayan bir liste sayılıyor.
O yüzden yıllardır siyasetini, ordusunu, milislerini yönettiği Bağdat Havalimanı’nda ne işi olduğunu kimse merak etmiyor.
Öldürülmesini meydanlara çıkarak, tatlı dağıtarak kutlayan Suriyeli muhalifler onu Suriye’deki katliamlardan sorumlu tutuyorlar. Çünkü yıllardır İran’ın Suriye’deki askeri ve istihbari operasyonlarını o yönetiyordu. Esad’ı o yönetiyordu demek daha doğru. Yemen’deki Şii Husilerin arkasında da o vardı. Tabii 80’lerde Kudüs Gücü’nün eğitip, silahlandırdığı Hizbullah’ın lideri Nasrallah’ın arkasında da.
Mazisinde Taliban’a karşı Afgan Şiilerini silahlandırıp, örgütlemek, İran’daki Mahabad Kürt isyanlarını bastırmak, İran-Irak savaşında savaşmak gibi başka işler de var.
Görüldüğü gibi 80’lerin başlarında Devrim Muhafızları içinde Kudüs’ü kurtarmak gibi büyük laflarla kurulmuş, 98’den beri başında Kasım Süleymani’nin olduğu Kudüs Gücü’nün Kudüs’le pek bir işi yok.
Türkiye dış politikasını maceracı, mezhepçi diye eleştirip, dünden beri sırf ABD öldürdü diye Kasım Süleymani’den anti-emperyalist bir Che çıkarmaya çalışanlar üzülebilir ama karşımızda tamamen mezhepsel kaygılarla ve İran’ın yayılmacı, irredantist politikaları için mücadele eden, aynı anda elleri kolları 5-6 ülkenin içişlerinin içinde olan, oralarda terörden suikasta her türlü askeri-istihbari yöntemle operasyon yürütmüş muhakkak çok yetenekli biri var.
Eğer sadece ABD ya da İngiltere vatandaşı olmak şartı aranmıyorsa ona çok rahatlıkla emperyalist de denebilir.