Gündem

Karar yazarı Ocaktan: Acaba cami mihrabında ‘dil koparma’ ifadelerinin kullanılmasından dolayı kaç dindar insanın yüreği acımıştır?

31 Ocak 2022 09:54

Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Büyük Çamlıca Camii'nde  kullandığı "Hz. Adem efendimize kimsenin dili uzanamaz; o dilleri yer geldiğinde koparmak bizim görevimizdir" ifadelere ilişkin olarak, "Acaba cami mihrabında ‘dil koparma’ ifadelerinin kullanılmasından dolayı kaç dindar insanın yüreği acımıştır?" düşüncesini dile getirdi. 

Ocaktan yazısında, "28 Şubat’ta ikna odalarına sokulan genç için yüreğimiz nasıl yandıysa, bugün özgürlükleri ellerinden alınan, haklarında suç icat edilerek AİHM kararlarına rağmen ‘adil yargılanma’ hakkı ellerinden alınarak cezaevinde tutulmaya devam edilen insanlar için de dindarların içi acır mı? Geçmişte İmam-Hatip mezunlarının üniversiteye girişlerinin önünün kesilmesine itiraz etmek insani bir davranıştı ve iç acıtıcıydı. Peki bugün KPSS’de tam puan aldıkları halde mülakatta hakları ellerinden alınan gençler için de dindarların içi acır mı? Camiler bu ülkede yaşayan herkes için çok önemli manevi mekanlardır, bu yüzden de her türlü ayrımcı düşünceden ve özellikle de siyasi mücadele arenası olmaktan özenle korunmalıdırlar. Acaba cami mihrabında ‘dil koparma’ ifadelerinin kullanılmasından dolayı kaç dindar insanın yüreği acımıştır?" diye sordu.

Ocaktan şunları kaydetti:

"Yıllardır Bosna, Filistin ve başka mazlum coğrafyalara karşı sözde de olsa duyarlılık sergileyen dindar muhitlerin vicdanında Doğu Türkistanlılar için de acı hissi var mıdır? Biliyorum, kendilerini iktidarla çok fazla özdeşleştiren ve iktidarı dindar özelliklerinden dolayı adeta kutsallaştıran dindar camia için bu tür sorular oldukça can sıkıcı… Çünkü eleştirel düşüncenin iktidar nimetlerine zarar vereceğine inanıyorlar ve bu yüzdende dindarlık konforlarına halel gelmesini istemiyorlar…Ama bilmemiz gerekiyor ki hiçbir iktidar sonsuz değildir, dolayısıyla esas önemli olan sadece nimetler değil, aynı zamanda ahlaki erdemlerdir ve de sahici bir dindarlık bilincidir…"