Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, yabancı yatırımcının Türkiye'de kazanmadığı için geri çekilmeye başladıklarını belirterek, "Yabancı gelseydi ya da gitmeseydi, Hazine daha rahat borçlanacak ve faiz yükselmeyecekti. Yani kabadayılık ve trollük karın doyurmuyor gördüğünüz gibi." düşüncesini dile getirdi.
Kahveci, "Son 5 yılda Türkiye’de hangi yabancı kazandı? Bu ülkeye gelen ve kendi parası yerine TL’ye yatırım yapan yabancıların hali nedir? Yabancı kazanamazsa, tabiri caiz ise kazıklanırsa bir daha gelir mi? Ya da kendimize soralım: Kandırıldığımız pazara bir daha gider miyiz? Nitekim gelmiyorlar... Bu yılın başından beri hızlı faiz indirimleri ile oluşan finansal baharımızda bile tam 2 milyar 295 milyon dolarlık varlık satışı yapmışlar. En büyük satış 1 milyar 642 milyon dolar ile DİBS’lerde olmuş. İkinci büyük satışları ise 694 milyon dolar ise hisse senedi piyasasında yaşanmış. Tamam, bakın 'Geldikleri gibi gitsinler” anlayışında olabilirsiniz. Bu sefer de zarar etsinler diyebilirsiniz... Ya da “Yabancının hakkını savunmak sana mı kaldı' diye trollük de yapabilirsiniz... Ama bilin ki bu görüşlerin sonucu açlığa, fakirliğe ve işsizliğe çıkmaktadır." görüşünü savundu.
Kahveci, "Yabancı DİBS alınca TL faizleri asıl o zaman daha çok düşüyor. Bir bakıma bize piyasa üzerinden -kur riskini üstlenerek borç vermiş oluyorlardı. Şimdi bütçeden deli gibi harcama yapıyoruz ama bir türlü para yetmiyor. Emeklilerin maaşları ve ikramiyeleri üzerinden kesintiler tartışılıyor şu günlerde. Yabancı gelseydi ya da gitmeseydi, Hazine daha rahat borçlanacak ve faiz yükselmeyecekti. Yani kabadayılık ve trollük karın doyurmuyor gördüğünüz gibi. Dün değindim... Mısır son 5 yılda rezervlerini 15 milyar dolardan 45 milyar dolara yükseltmiş. Yabancılar Türkiye yerine Mısır’a, Nijerya’ya gidiyor. Türkiye öngörülebilir ülke olmaktan çıktı. Ne zaman hangi kural, hangi fiili durum öne çıkacak bilen yok. Kurallar bir anda değişebiliyor. Daha önemlisi kurallar yerine fiili durum geçerlilik kazanabiliyor." ifadesini kullandı.
Kahveci yazısında şunları kaydetti:
Mesela İş Bankası örneği...
Hazine’nin olsun diyebilirsiniz. Ben yaptım oldu diyebilirsiniz. Ama bilmeliyiz ki, sermayenin güvencesiz olduğu yerde yerli bile yatırım yapmaz. Nitekim yapmıyor da...
O nedenle sürekli şunu diyorum: Bu düzende ekonomi düzelmez. Sadece tüketime dayalı dalgalanmalar yaşarız o kadar. Kronik işsizlik, yoksulluk artık bizim kaderimiz olmuş durumda.
Tablo bunu gösteriyor. Umarım bu tablo ve kaderimiz değişir.
Yazının devamı için tıklayın