Karar yazarı Taha Akyol, Anayasa Mahkemesi'nin İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 17'nci maddesinde yer alan ve başkanlığın bütün kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişilerden "gerekli gördüğü bilgileri isteme" yetkisinin iptalini isteyen CHP'nin talebini reddetmesine ilişkin bir yazı kaleme aldı.
Karardaki "ticari sır" maddesine dikkat çeken Akyol, "Aynı zamanda iktidar partisinin propaganda cihazı gibi çalışan bu birim neden buna ihtiyaç duymaktadır? Elde edeceği kurumsal ve kişisel verileri nasıl kullanacaktır? Bu soruların henüz cevabı yok, zaman içinde göreceğiz. İktidar partisinin propaganda cihazına benzetirken haksızlık yapmadığımı düşünüyorum. Zira muhalefet partileriyle giriştiği polemikleri hepimiz biliyoruz. Görevi Türkiye’nin dünyaya siyasi tanıtımıyla sınırlı olsa, anlarım… Ama iç politika konularında da faal bir birimdir bu. Diğer taraftan, görülüyor ki, 'ticari sır' niteliğindeki bilgileri de isteyecek, alacak ama sır niteliğini koruyarak elinde tutacak" dedi.
Akyol, "CB İletişim Başkanlığı’nın 'ticari sır'larla ne ilişkisi olabilir? Yolsuzluk, kara para falan gibi şüpheler oluştuysa, bu konuda MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) yetkilidir, ilgilidir ve uzmanlığa sahiptir. Üstelik CB sisteminde Cumhurbaşkanı partilerüstü değildir. ‘Partili’ olmaktan da öteye, partisinin genel başkanıdır. Öbür partilere karşı siyasi mücadele halindedir… AK Partililer, kendi kişisel verilerini muhalefetin ele geçirmesini isterler mi?! Kararname 'fişleme' kaygılarına yol açmaktadır" düşüncesini dile getirdi.