Saadet Partisi, "Gelecek Saadet'le Gelecek" sloganı ile Ankara Spor Salonu'nda 7. Olağan Kongresi'ni düzenliyor. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu konuşmasının açılışını Necip Fazıl Kısakürek ve Nâzım Hikmet'in şiirleriyle yaptı.
Şiirlerin ardından Karamollaoğlu, "Bu dava bizim, bu sevda, bu vatan bizimdir. Karacaoğlan bizim, Dadaloğlu bizim, Yunus Emre bizimdir. Ahmet Yesevi, Pir Sultan Abdal, Hacı Bektaş, Mevlana bizimdir. Kürt'ü, Türk'ü, Çerkes'i bizimdir. Semah bizim, halay bizim, horon bizimdir. Munzur bizim, Fırat bizim, Kaz Dağları bizimdir. Acıyla ansak da Madımak, Roboski, Başbağlar bizimdir. Yasin Börü, Eren Bülbül, Berkin Elvan bizimdir" diye devam etti.
Karamollaoğlu, "Gelin canlar bir olalım, bu dünya kimseye kalmaz" dedi. 3 Kasım 2002'de AKP'nin iktidara geldiğini hatırlatan Karamollaoğlu, "Milletimiz 3 Kasım 2002’de beş şeyi gerçekleştirmek için AK Parti’ye oy verdi. Güçlü, özgür, müreffeh, adaletli bir Türkiye için oy verdi. Ekonomiden ekolojiye, eğitimden dış politikaya sürekli savrulan bir Türkiye var ne yazık ki" dedi.
Karamollaoğlu, "Kardeşlik ve kucaklaşma diyoruz. 50 yıldır bu çizgimizden taviz vermedik. Rüzgâra, makama ve mevkiye göre yön değiştirmedik. İstikrar görmek isteyen bu salona baksın. Aynı heyecanla hedefe doğru yürüyoruz. 50 yıl önce yaptığımız gibi bir kez daha besmeleyi çekiyor, kolları sıvıyor ve işe koyuluyoruz" diye konuştu.
Karamollaoğlu, "Milletimiz 3 Kasım 2002’de beş şeyi gerçekleştirmek için AK Parti’ye oy verdi. Güçlü, özgür, müreffeh, adaletli bir Türkiye için oy verdi. Ekonomiden ekolojiye, eğitimden dış politikaya sürekli savrulan bir Türkiye var ne yazık ki… Bütün birikimleri Varlık Fonu altında ipotek edildiği bir Türkiye var. Komşularla sıfır sorun derken tek bir komşusu kalmayan bir Türkiye var. Adalet, iflas etmiş, mağdurlar ordusu oluşmuş bir Türkiye var. Eğitimi yaz-boz tahtasına dönmüş, aile yapısı zayıflamış bir Türkiye var. Yarınlara dair umutların tükendiği bir Türkiye var. 3 Kasım 2002 AK Parti'nin iktidara geldiği gün, 3 Kasım 2019 miladını doldurduğunu tescilleme tarihidir. Türkiye'ye vereceği hiçbir şey kalmamıştır. Ülkemizde ne adalet kalmıştır ne de kalkınma" ifadesini kullandı.
Karamollaoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu kadronun tek derdi bu millete olan aşkıdır sevdasıdır. Sizler Türkiye'nin umudusunuz. Herkes bilmeli ki biz AK Parti'yi değil yanlış politikaları eleştiriyoruz. Saadet Partisi, kimsenin hasmı ya da düşmanı değildir. Biz partileri değil, politikaları eleştiririz. Kişileri değil zihniyetleri eleştiririz. 50 yıl boyunca milletin inancı ile mücadele edenlere karşı çıktıysak bugün de milletin inancını istismar edenlerine karşı çıkıyoruz. Halkın değil rantın yanında olanlara karşı çıkıyoruz.
Millî Görüş gömleğini çıkarırlarsa asla benzeri başarıları sağlayamazlar. Ülkelerine ve insanlara hizmeti ancak onlar yapabilirler. Türkiye'nin yeni bir başlangıca ihtiyacı var. Geçmişte herkesin hataları olmuştur. Önemli olan hatalardan ders çıkarabilmektir.
Bu gelecekte adalet olsun. Bu gelecekte üstünlük ve kibir değil eşitlik ve tevazu olsun. Biz Saadet Partisi olarak yeni bir toplumsal sözleşme teklif ediyoruz. Ruhunu ilk Meclis'ten alan bir anlayış öneriyoruz. Biz inanıyoru ki kendisi için istediğini başkası için de isteyen bir müşfik toplum olarak gören bir siyasi anlayış gereklidir.
Yeniden büyük Türkiye'yi böyle kuracağız. Devlet insana ve topluma hizmet için vardır. Adalet en önemli konudur. Saadet Partisi bir değerler hareketidir. Saadet Partisi bilgi ve hakikat hareketidir. Bütün çalışmalarını bilgi ve veri temelli yapar. İftiraya, gerçekle alası olmayan algı operasyonlarına itibar etmez.
Saadet Partisi bir adalet hareketidir. Saadet Partisi güçlünün haklı olduğu değil haklının güçlü olduğu bir Türkiye için çalışır. Adalet sarsılması toplum için felakettir. Yine Saadet Partisi her türlü sömürüye karşı başkaldırı hareketidir. Din, faiz, şahsiyet sömürüsünü reddeder Saadet Partisi. İnsanlarımızın özgürce ve kardeşçe yaşayacağı bir ülke inşa edeceğiz. Gerektiğinde itibarımızdan tasarruf edecek, kaynakları milletimize ayıracağız. Hızlı ve yaygın bir kalkınma hareketini başlatacağız. Her alanda adam kayırma, torpil ve iltiması kaldıracağız. Bize emanet edilen kamu mallarına ve imkânlarına yetim malına sahip çıkar gibi çıkacağız. Ne yiyeceğiz ne de yedireceğiz. Eşimize dostumuza kamu ihalelerini dağıtmayacağız. Hiçbir işimizi kapalı kapılar ardında yapmayacağız.
Adalet olmazsa devlet olmaz. Adalet olmazsa hürriyet, huzur, emniyet olmaz. Ama merhametsiz adalet de hiç olmaz. Devletin bekası adaletle mümkündür. Adalet anlayışı yeri geldiğinde zulme kapı açabilir. Hiçbir şart hukuk kurallarının çiğnenmesini meşrulaştıramayacak. Önemli bir konuya da temas etmeden geçemeyeceğim. Ülkemizdeki Kürt meselesini hak ve adalet ekseninde çözeceğiz. Kürtler ve Türkler aynı dinin mensubu, aynı vatanın evlatlardır. Kürt’ün Türk diye, Türk’ün de Kürt diye bir sorunu yoktur. Sorun her türlü ırkçı politikadadır.
Çözümü sadece güvenlik eksenli politikalarda aramak meseleyi anlamamaktır. Kuvvetler ayrılığı ilkesini benimsiyoruz. Üreten ve hakça bölüşen bir ekonomik sistem kuracağız. Bugünkü ekonomi rant ekonomisidir. Halkın sahip olduğu bütün imkânlar elinden alınmaktadır."