Gündem

Karaman: Önerimin demokrasilerdeki karşılığı genelevdir

Hayrettin Karaman, pazar günü yayımlanan ve büyük tepki çeken "Tahammül mü hoş görmek mi?" başlıklı yazısına sahip çıkarken yeni bir tartışmanı

11 Ağustos 2011 03:00
T24- Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, pazar günü yayımlanan ve büyük tepki çeken "Tahammül mü hoş görmek mi?" başlıklı yazısına sahip çıkarken yeni bir tartışmanın da fitilini ateşledi. “Ben yazımda ne ‘gettolar yapılsın’ dedim, ne de ‘Müslüman gibi yaşamayanlar için özel bölgeler yapılmasından’ söz ettim” diyen Karaman, hem kendisini eleştirenleri cahillikle suçladı hem de görüşlerini dile getirirken yeni bir gafa imza attı: “Bu, ahlaka ve dine aykırı fiiller için ayrı mekanlar ihdas edilebilir' dedim. Bunun demokrasilerdeki örneği, ayrılmış yerlerdeki genelevlerdir.”  

Hayrettin Karaman’ın bugün (11 Ağustos 2011) yayınlanan yazısının tam metni şöyle: 

Sonhaber.com adresli bir site benim pazar günü çıkan yazımı polemik konusu yapmış. Her konu bilenler tarafından tartışılabilir; buna bir diyeceğimiz olmaz. Ama iki şeye itirazım var: 1. Ağzı olan herkesin bilir bilmez konuşması, tartışması ve ahkam kesmesi. 2. Bir kimsenin söylediğini olduğu gibi vererek değerlendirmek ve tartışmak yerine çarpıtmak, değiştirmek, işine geldiği gibi şekillendirmek. Bu site işte bu ikincisini yapmış. Bakın benim yazımı nasıl değiştirerek, çarpıtarak veriyor. 

"Bizden olmayanlara gettolar yapılsın. Yeni Şafak gazetesi yazarı Prof. Dr. Hayrettin Karaman'ın dün yazdığı "Tahammül mü hoş görmek mi" başlıklı yazısı İslami kesim tarafından eleştirilmişti. Karaman, yazısında "Müslüman gibi yaşamayanlar için özel bölgeler yapılmasından" söz etti". 

Okuduğunu anlamayacak kadar cahil isen önce öğren sonra konuş. Anladığın halde saptırıyorsan, değiştiriyorsan senin ahlakla ilgili problemin var demektir. 

Ben yazımda ne "gettolar yapılsın" dedim, ne de "Müslüman gibi yaşamayanlar için özel bölgeler yapılmasından" söz ettim. "İslam toplumunda –ki, İslamî devleti kastediyorum- bu, ahlaka ve dine aykırı fiiller için ayrı mekanlar ihdas edilebilir" dedim. Bunun demokrasilerdeki örneği, ayrılmış yerlerdeki genelevlerdir. 

Hadi gazeteci ve cahil veya bağnazlıktan kör olmuş kimseler bu saptırmayı yapmış, ya okumuş yazmış bazı kimselerin yazıma bakmadan yorum yapmaya kalkışmalarına ne demeliyim bilemiyorum! 

En iyisi aynı sitede verilen yorumlardan ikisini buraya taşıyarak "benim ne demek istediğimi anlayanların bulunduğunu" ortaya koymak olacak: 

"Sayın arkadaşım okuduğunu anlamamışsın, benim yorumumu da anlayacağını sanmasam da (Hayrettin hocayı anlayamayan beni nasıl anlasın) seviyene inerek anlatmaya çalışayım. Üstad diyor ki, sen ibadetini elbette yapacaksın, ama sayacağım şeyleri meslek haline getirmiş ve bunu yaymaya çalışan "eşcinsel, zani, alkolik, lezbiyen vs" tarzı hayatı yaşam felsefesi yapmış, bunu bir de savunup hatta normalleştirmeye çalışan insanlara şimdiki kısım hocama ait "İslam'a inanmayanlar kendi inançlarını serbestçe uygulayabilirler; ama bu uygulama Müslümanların hayat, ahlak ve dindarlıklarını, nesillerin eğitimini olumsuz etkileyecekse -İslam toplumunda- 'onların aykırı fiilleri için özel mekanlar ihdas edilmek gibi' tedbirlere başvurulur." Burada anahtar kelime İslam toplumu, öncelikle biz islamî bir toplum değiliz, belki "Müslümanların çoğunlukta olduğu topluluk" denebilir; dolayısı ile yukarıdaki kavram bir islamî gerçeği söylerken bizim Türkiye'deki sistem içinde uygulanabilir değil; zaten yazar da bunu ifade etmiş. Bir de madalyona şu tarafından bakın: Karşı komşunuz eşcinsel ve iki erkek aynı evde, alt komşunuz lezbiyen ve iki kadın hatta bazen kadınlar aynı evde, üst komşunuz da alkolik ve her gün başka hatunla, sizin de 16-17 yaşında kız ve oğlunuz var ise giderken onları evde bıraktığınızda gözünüz arkada kalmadan emin olur musunuz? Ha zaten sorun yok derseniz bu yazı sizi bağlamıyor, hayatınıza devam edin, eleştirmenizin de bir anlamı yok, hocam letafetinden az bile söylemiş." 

"Hoca onlar ayrı yerde yaşasın dememiş. Yani burada öyle yazmıyor. "Biz ayrı yerde yaşamayı istiyoruz ama imkan yok buna" demiş. "O zaman iç içe yaşamaktan mutluluk duymuyorum" demiş. "Sadece tahammül ediyorum" demiş. Ben de böyle düşünüyorum. Keşke bizi ayırsalar ama imkan yoksa yarı çıplak, gayri ahlaki yaşam süren insanlarla Müslüman mutlu mesut yaşam süremez. Bu gerçeği kabul etmek lazım." 

Siz yine de yazımı baştan sona bir okuyun.