Ekonomi

Karadeniz’deki doğal gazla ilgili 5 gerçek: Türkiye’yi zengin etmez, 6-7 yıldan önce çıkmaz

21 Ağustos 2020 11:33
Barış Soydan

Erdoğan’ın bugün açıklayacağı “müjde” eğer Bloomberg ve Reuters’ın belirttiği gibi Karadeniz’de doğal gaz yatağıysa Türkiye’nin kaderi nasıl değişir? Erdoğan’ın dediği gibi Türkiye için “yeni bir dönem” mi açılıyor? Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın dediği gibi rahat rahat “eksen değiştirecek” kadar büyük bir zenginliğe mi kavuştuk?
Aceleci hüküm vermeden önce sormamız gereken bazı sorular var: Gazı çıkarma maliyeti ne? Tabaka ince mi? Saha dağınık mı? Bulunan doğal gaz saf mı, yoksa petrolle mi karışık?

Karadeniz’deki doğal gazın Türkiye’yi zengin edip etmeyeceğine karar vermek için bu ve daha başka birçok soruyu yanıtlamak lazım. Bu soruları enerji konusunu Türkiye’de en iyi bilen isimlerden biri olan, Enerji Günlüğü sitesinin kurucusu Mehmet Kara'ya sordum. Öğrendiklerim...


1-“Bugün gaz, yarın para” hayal

Reuters’e göre Tuna-1 adlı arama bölgesinde tespit edilen doğal gaz yatağının toplam kapasitesi 800 milyar metreküp. Reuters’ın verdiği rakam doğruysa, Türkiye Akdeniz’de bugüne kadar tespit edilmiş en büyük gaz yatağı olan Mısır’a ait Zohr sahasının toplam kapasitesine yakın (Zohr’un kapasitesi 850 milyar metreküp) büyüklükte bir keşif yapmış demektir.
İtalyan enerji şirketi ENİ, Zohr’daki keşfi 2013 yılında yapmıştı. Aradan 7 yıl geçti, Mısır henüz zengin olmadı. ENI, Zohr’da üretime düşük 2017'de başladı. Üretim kapasitesini yavaş yavaş artırdı. Doğal gazı bulmak bir şey, çıkarmak başka bir şey. Keşfedilen doğal gaz yatağının tam kapasiteyle üretime geçmesi zaman alıyor.

2-Potansiyel rezerv - Üretilebilir rezerv

Sismik araştırmayla tespit edilen rezervin daha sonra sondajla kesinleştirilmesi gerekiyor. Türkiye Karadeniz’deki sahanın rezervini sondajla kesinletirmiş görünüyor. Bu maddeyi hızlı geçelim….


3-Tek kuyuyla hüküm vermek

CHP Enerji Komisyonu Başkanı Necdet Pamir, sodajlarda aceleci açıklamaların yanıltıcı sonuçlara götürebileceğini belirterek şöyle diyor: “Buradan kalkıp da rezerv rakamı üfürmek, onu dolarla çarpmak bilimsel değil. Ne bunu küçümseyelim, ne de abartalım. Gaz bulgusu ekonomik değer taşır. Ancak bir kuyu delip de rezerv açıklamak doğru değil. Testleri yapılır. Kuyular açılır. Uzun süreli akışa bırakılır. Ondan sonra rezerve bakılır. Rezerv ilk günden öğrenilemez. Açıklanan tahminler spekülatif olur. Tek kuyuyla bu olmaz.”
Gerçekten de sondajın ilk aşamalarında ulaşılan “kanaatler”, süreç ilerledikçe değişebiliyor. Örneğin keşfedilen gaz tabakası, sondajın başında tahmin edilenden çok daha ince çıkabilir... Ya da rezerv sahasındaki gazın çok dağınık olduğu öğrenilebilir... Bunlar, gazın çıkarma maliyetini etkileyeceği için önemli değişkenler...


4-Gazın kalitesi

Bulunan yataktaki doğal gazın vasıfları ne? Gaz formunda mı? Yoksa petrolle mi karışık? Yoğunluğu ne?
Bu soruların yanıtları da gazın çıkarma maliyetini etkileyecek. O nedenle bunlar da önemli...


5-Türkiye ekonomisi için anlamı

Diyebilirsiniz ki, “Ama bugün ama yedi yıl sonra, Karadeniz’deki doğal gaz Türkiye’yi zengin edecek mi etmeyecek mi?”
Bu sorunun yanıtı: Hayır, etmeyecek. 800 milyar metreküp küçük bir rezerv değil ama yine de Rus Gazprom’un veya Katar’ın doğal gaz rezervlerinin yanında esamesi okunmayacak bir miktar... (Katar’ın toplam rezervi 25 trilyon metreküp.) Türkiye 800 milyar metreküple dünyanın önemli doğal gaz üreticileri arasına girmeyecek. Örneğin uluslararası piyasadaki fiyatları belirleyecek bir güce ulaşmayacağız.
Ama doğal gaza her yıl harcadığımız 13-14 milyar dolar cebimizde kalacak. Bu da az buz değil elbette. Türkiye her yıl 45-50 milyar metreküp gaz ithal ediyor. İthalatçı Botaş, fatura büyüklüğünü açıklamıyor ama işin uzmanları, uluslararası fiyatlara bakarak 13-14 milyar dolar hesabı yapıyor…
13-14 milyar doların anlamı ne? Şöyle düşünelim: Normal zamanlarda Türkiye turizmden yılda yaklaşık 35 milyar dolar gelir elde ediyor. Karadeniz’deki doğal gaz, turizm gelirlerinin üçte biri kadar getiri sağlayacak. Daha doğrusu bu kadar para Türkiye’nin cebinde kalacak…

“Yeni bir döneme” başlamak, “eksen değiştirmek” için çok daha fazlası lazım...

Düzelti: Bu yazının daha önceki versiyonunda Mısır'ın Zohr sahasında üretimin henüz başlamadığı belirtilmişti. Üretimin tam kapasiteyle olmasa da 2017'de başladığı, daha sonra yavaş yavaş artırıldığı bilgisi eklendi.