Ekonomi

Kâr üretimden gelmedi!

Sanayinin 2. liginin 2007’deki kârında ana uğraşları değil, kambiyo-faiz gelirleri ile maaşlardaki azalma etkili oldu.

28 Ağustos 2008 03:00
İkinci 500’lerde kâr, üretimden gelmedi. Sanayinin ikinci ligi, 2007’de, ana faaliyet alanı dışındaki uğraşlarından kâr elde etti. Yüksek kârlılıkta, kambiyo-faiz gelirleri ile maaş ve ücretlerdeki azalma etkili oldu.

İstanbul Sanayi Odası'nın İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu raporuna göre 2007'de ikinci ligdeki şirketler kur farkı nedeniyle faaliyet dışı kârlarını görülmedik biçimde artırdı. Bu durum şirketlerin çok yüksek bir döviz pozisyonu taşıdığını ortaya koyarken bu yıl kâr eden şirketlerin büyük risk altında olduğunu da gösterdi. Üretim ve satışlarındaki artış hızı yavaşlayan ikinci 500'de verimlilik artışı da yüksekti.

Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu raporu, İSO Odakule Meclis Salonu'nda düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu. Araştırmaya göre şirketlerin üretim dışı gelirlerinin yüzde 61'inden fazlasını net kambiyo kârları oluşturdu. 2007 kârları yüzde 85 artan şirketlerin yüksek kârlılık oranlarına ulaşılmasında, maaş ve ücretlerdeki azalma da etkili oldu.

Faaliyet dışı gelir, şirketlerin üretim dışındaki gelirlerini ifade eder, ağırlıklı olarak da faiz ve kambiyo gelirinden oluşur. Faiz, şirketlerin aktifindeki nakit değerlerini, kimi zaman ödemeleri gereken paraları geç ödeyerek, kimi zaman üretimden çekerek devletin bono/tahviline yatırarak değerlendirmesi sonucu elde ettiği gelirdir. Kambiyo geliri ise, şirketlerin pasiflerindeki yabancı para borçlarının, YTL karşılıklarının düşmesi sonucu elde ettikleri gelirdir.

Sanayinin ikinci liginin 2007'de dönem kâr ve zarar toplamı yüzde 83,9 artarken, üretim faaliyeti dışı gelirler ise yüzde 92,5 yükseldi. İlk 500'de 2007'deki dönem kâr ve zarar toplamındaki reel artış yüzde 26,4 olarak gerçekleşirken, bu oran ikinci 500'lerde 73,5'e ulaştı. İkinci 500 listesine giren şirketlerin 2007 kambiyo yani döviz borçlanmaları yüzünden kur farkı nedeniyle oluşan kârlarında olağandışı bir artış yaşandığını vurgulayan İSO Başkanı Tanıl Küçük, "İlk 500'ü açıklarken bunlar sanal kârlardır, demiştik. Ama zarar olursa bu zarar reel olabilir. Bu anlamda olası bir kur artışı karşısında, reel sektör ciddi bir risk taşıyor" dedi.

Rapora göre ikinci 500'de kambiyo kârları İlk 500'dekinden çok daha yüksek boyuta ulaştı. İkinci 500’de üretim faaliyeti dışı gelirlerin yüzde 61'inden fazlasını net kambiyo kârları oluşturdu. Bu oran, 2006 yılında sadece yüzde 7,8 idi. 2007'de dönem kâr ve zarar toplamı içinde net kambiyo kârlarının payına bakıldığında, bu oranın birinci 500'de yüzde 18,6, ikinci 500'de de yüzde 30 ile birinci 500'dekinin neredeyse iki katı olduğu görüldü.

2007 yılında YTL'nin yıl sonu itibariyle yılbaşına göre dolar karşısında yüzde 18 değer kazandığının hatırlatıldığı raporda, söz konusu kârlara ilişkin olarak, "Realize olmamış döviz cinsinden işlemlerin değerleme günündeki kurla dikkate alınması nedeniyle bu durum, dolar bazında borçlanan işletmelerde yüksek boyutlarda kur farkı geliri ve kambiyo kârının doğmasına neden olmuştur" tespitinde bulunuldu.

Toplam satışlardaki artış 2006'nın gerisinde

Rapora göre, 2007 yılında ikinci 500 kapsamındaki özel kuruluşlarda sabit fiyatlarla toplam satışlar yüzde 6,1, üretimden satışlar da yüzde 8,7 arttı. Raporda, 2007'de ikinci 500'de de ilk 500'de olduğu gibi üretimden satışlar ve toplam satışlardaki artışın 2006 yılının gerisinde kaldığına işaret edildi. Ancak, ikinci 500'ün İlk 500'dekinin aksine, brüt katma değer ve özellikle de dönem kar ve zarar toplamının 2006'ya göre büyük bir artış gösterdiğini belirtildi.

Birinci 500'den düşen 2'nin zirvesinde

İkinci 500 listesinin ilk 10 sırasında yer alan 8 şirket ilk 500 listesinden düşen şirketlerden oluşarak Graniser Granit Seramik Sanayi ve Ticaret AŞ, Küçüker Tekstil ve Edirne Yağ Sanayi ve Ticaret AŞ oldu. Tanıl Küçük, ikinci 500 kapsamındaki özel kuruluşlarda 2006 yılında yüzde 30,4 olan dönem kar ve zarar toplamındaki reel artışın 2007'de yüzde 73,5'e yükseldiğini söyledi. Küçük, 2007'de ikinci 500 büyük sanayi kuruluşunun yarattığı katma değerin Türkiye sanayi sektörü katma değerinin yüzde 4,1'ini oluşturduğunu kaydetti.
İSO'nun raporuna göre, 2007'nin İkinci 500 listesinde yer alan özel kuruluş sayısı 491'den 495'e yükselirken, kamu kuruluşu sayısı 9'dan 5'e geriledi. Bir önceki yılda, ikinci 500 kapsamına giren 364 sanayi kuruluşu, 2007'de de listeye girdi. 136 yeni katılımın 44'ü, 2006'da birinci 500'de iken, 92'si ikinci 500'e dışarıdan dâhil oldu. 2007'de kar bildiren kuruluş sayısı 442 olurken, zarar bildiren kuruluş sayısı ise 3'ü kamu 55'i özel olmak üzere 58 olarak gerçekleşti.

En karlı şirket Torunlar

İkinci 500'de vergi öncesi dönem karına göre en fazla kar eden şirket 61 milyon 627 bin 823 YTL ile Torunlar Gıda oldu. Bunu 59 milyon 174 bin 834 YTL ile Vakko Tekstil, 50 milyon 964 bin 15 YTL ile Kayseri Elektrik izledi. En fazla ihracat yapan şirketler ise, ATK Tekstil ve Mintay Tekstil oldu.

İkinci 500 kapsamındaki özel kuruluşlarda, 2006 yılında yüzde 30,4 olan dönem kar ve zarar toplamındaki reel artış 2007 yılında yüzde 73,5'e yükseldi. Raporda, İlk 500 kapsamındaki özel kuruluşlarda ise dönem kar ve zarar toplamındaki reel artışın, 2006 yılındaki yüzde 37,5 seviyesinden 2007 yılında yüzde 26,4'e gerilediğinin altı çizildi. 2001 yılından 2007'ye, satış hasılatındaki değişimlerin de incelendiği rapora göre, ikinci 500'de 2001 yılında sabit fiyatlarla 21.8 milyar YTL olan toplam satış hasılatı, 2007 yılında 35.1 milyar YTL'ye çıktı. Aynı dönemde ilk 500'deki artış ise 139.3 milyar YTL'den 238.2 milyar YTL'ye yükseldi.
2001-2007 yılları arasında ilk 500'deki özel kuruluşlarda satış gelirleri sabit fiyatlarla yüzde 71 oranında artarken, aynı dönemde ikinci 500 özellerdeki artış oranı yüzde 60,6 olarak gerçekleşti.

Raporda, 2007 yılında TÜİK'in yıllık sanayi üretimi artışını yüzde 5,4 olarak açıkladığı hatırlatılarak, İkinci 500'ün üretimden satışlarını yüzde 8,7, İlk 500'ün ise yüzde 4,5 artırdığı kaydedildi. Rapora göre, üretimden satışlardaki artışın üretim artışını yansıttığı kabul edildiğinde 2007 yılında birinci 500'ün üretim artışı yıllık ortalamanın altında kaldığı, buna karşılık ikinci 500'deki üretim artışının yıllık ortalamanın üzerinde gerçekleştiği vurgulandı.