Dünya

Kanser tedavisinde bazı bitkisel ilaçlar 'yarardan çok zarar veriyor'

14 Kasım 2019 15:41

Kanser uzmanları, bazı bitkisel ilaçların kanser hastalarının tedavisini olumsuz etkileyebileceği, bu nedenle doktora danışmadan alternatif bitkisel ilaçlara yönelmemek gerektiği uyarısında bulundu.

Portekiz'in başkenti Lizbon'da düzenlenen İleri Düzey Meme Kanseri konferansına katılan uzmanlar, bu ilaçların kemoterapi ve hormon tedavisini olumsuz etkileyebileceğini ve yaraların iyileşmesini geciktirebileceğini söyledi.

Konferansta konuşan Portekizli Profesör Maria Joao Cardoso, kanser tedavisini yürüten doktorların çoğu kez hastaların kendi başına aldıkları bitkisel ilaçlardan haberdar olmadıklarını belirtti.

Her beş meme kanseri vakasından birinde kanserin cilde yayılarak yaralara yol açtığı, hastaların kullandığı bitkisel kremlerin ise yaraların iyileşmesini geciktirdiği ifade ediliyor.

Cardoso, "Cilde yayılmış olan kanser vakalarında hastaların alternatif bitkisel ilaçlara yönelmeden önce doktora danışması çok önemli" dedi.

Hangi bitkisel ilaçlardan kaçınmalı?

Sarımsak, zencefil, zerdeçal, ginko, ginseng, akdiken, at kestanesi gibi bitkisel ürünler kanın pıhtılaşmasını geciktiriyor.

Birçok hastanın, tedaviye yardımcı olması umuduyla bu tür ilaçlar kullandığını söyleyen Cardoso, "Bu bitkisel ilaçlar ve kremler kanser tedavisini olumsuz etkileyebilir. Bunların içerdiği maddeler oldukça karmaşık olup bazıları tedavinin etkisini azaltıcı veya yaranın iyileşmesini geciktirici özellik taşıyor. Bazı ürünler, yararının iyileşmesi için gereken pıhtılaşmayı azaltıyor" diye konuştu.

Cardoso, bu ilaçların bazı durumlarda yarardan çok zarar verebileceği konusunda uyarıda bulundu.

Hastaların internetten yanlış bilgi edinme ihtimalinin yüksek olduğu, bu nedenle herhangi bir tedaviye başlamadan önce mutlaka doktora danışmak gerektiği vurgulanıyor.

İngiltere'deki Kanser Araştırmaları Vakfı (Cancer Research UK) sitesinde, bazı tamamlayıcı ilaçların, geleneksel tedavilerin etkisini azaltabileceği, kanser ilaçlarının vücutta parçalanmasını etkilediği için tedavi sırasında greyfurt ve portakaldan kaçınmak gerektiği ifade ediliyor.

Ancak yoga, akupunktur ve Reiki gibi aktivitelerin hastaların stresle baş etmesine yardımcı olabileceği ve yaşam kalitesini artırabileceği belirtiliyor.