Seçimlere birkaç hafta kala hükümetten Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) PKK'nın Kandil Dağları'ndaki mevzilerine operasyon düzenleyebileceğini işaret eden açıklamalar geldi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, hafta başında katıldığı bir programda "Kandil bizim için artık uzak bir hedef değil. Kuzey Irak bölgesinde Hakurk hattında birçok noktaya kadar epey bir yer ele geçirildi. Bu bir operasyon meselesi değil, zamanlama meselesidir. Kandil, Türkiye için güvenli bir yer haline getirilecektir" dedi.
Aynı gün Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bekir Bozdağ da "Nerede terörist varsa, Türkiye'ye tehdit varsa orası Türkiye için hedeftir. Türkiye Kandil'e girebilir, her an her şey olabilir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da "Afrin'de zaferi yakaladık, sıra Kandil'e gelecek ... " sözleriyle Kandil'e olası bir operasyonun hızlanabileceğine işaret etmişti.
Muhalifler bu söylemlerin 'seçim öncesi milliyetçi duyguları kabartıp oy toplama' amaçlı olduğunu söylüyor, zira Kandil çevresinde TSK varlığı yeni değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zonguldak'ta yaptığı konuşmada, Türkiye'yi kim tehdit ederse üzerine gidileceğini belirterek "Şimdi sıra Kandil'de sıra Sincar'da" ifadelerini kullanmıştı.
CHP: 16 yıldır Kandil'e gitmeyen 16 günde mi gidecek?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel, "16 yıldır Kandil'e gitmeyenler son 16 günde mi gitmeyi akıllarına koymuşlar" dedi ve çıkışların oy kaygısından kaynaklandığını söyledi.
Özel, "Bu şu demek, 'Seçimi kazanamıyoruz'. 'Bizim bir istismara daha ihtiyacımız var.' Orduyu, Mehmetçiği öne sürüp oradan bir seçim kazanmak için bir şey bulur muyuz diye bakacaksınız" diye konuştu.
HDP: Gelecek cenazelerden medet umuyorlar
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temel de Kandil'e operasyon söylemlerini eleştirdi:
"Bugün Kürt halkının haklarını gasp ederek, 'Kürt sorunu yoktur' diyerek seçim çalışması yapanlar, 24 Haziran öncesinde yine savaş çığırtkanlığı yapıyorlar, yine Kandil hesabı yapıyorlar, yine gelecek cenazelerden medet umuyorlar. Bilmiyorlar ki her ölüm bizim ölümümüzdür, her acı bizim acımızdır, her ana bizim anamızdır."
AKP'nin Kandil çıkışına destek veren ancak 'seçim kampanyası' olduğunu düşünenler de var.
İYİ Parti: Kandil'e operasyon olursa, bu seçim operasyonu olur
İYİ Parti Genel Sekreteri ve parti sözcüsü Aytun Çıray, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, "Teröristlere karşı her türlü mücadelenin yanındayız. Nokta! Ancak duyumlarım ve beyanlar Kandil'e bir 'seçim operasyonu!' yönünde. Kandil adeta boşaltıldı. PKK/PYD unsurları şu anda Fırat'ın doğusunda ve düzenli ordu eğitimi alıyorlar. AKP ilk hedefiniz Fırat'ın doğusu marş!" dedi.
KCK: Kandil'i boşaltmadık, saldırının karşılığı olur
Ancak BBC Türkçe'nin telefonla sorularını yanıtlayan KCK'nın Kandil'deki sözcülerinden Serhat Varto, bölgeyi boşalttıkları iddialarını yalanladı. KCK, Şengal'deki birliklerini çektiklerinin de Mart ayında duyurmuştu.
Varto, "(Kandil'in boşaltıldığı iddiaları) doğru değil. Güçlerimizin herhangi bir yere gitmesi söz konusu değil. Bütün güçlerimiz bulundukları alanda aktif savunma pozisyonundadırlar" dedi.
TSK ile PKK arasındaki çatışmalar Kuzey Irak'ta Bradost bölgesindeki tepelerde yoğunlaşıyor. Türkiye'ye geçiş yolu üzerinde bulunan bölgenin, PKK'nın lojistik stratejisi açısından önemli olduğu söyleniyor.
Hükümet yetkililerinin Kandil'e operasyon düzenlenebileceğine dair sözleri için Varto şu yanıtı verdi:
"Her türlü saldırıya yönelik hazırlıklarımız var. Üs bölgelerimize yönelim olursa, tıpkı diğer yerlerde olduğu gibi karşılık bulacaktır (...) Bu tür saldırılar, Türkiye'de savaşın daha da yaygınlaşmasına, derinleşmesine yol açar hem de savaşı güneye yayar, bu da büyük çaplı bir savaş demektir. Buraya yönelik hareket, Türkiye'deki gerilla güçlerini daha aktif hale getirecektir."
Kandil'e yönelik bir operasyonun 'askeri olarak durumu değiştirmeyeceğini, Kürt sorununun da çözümüne ilişkin bir sonucu olmayacağını' söyleyen Varto, sorunun daha uluslararası bir boyut alabileceğini ifade etti.
"PKK neden saldırılara son verip çözümü siyasi partilere bırakmıyor?" sorusuna Varto şu yanıtı verdi: "Bizim başından itibaren tercihimiz Kürt sorununun siyasi ve demokratik yöntemlerle çözülmesidir. Fakat devlet buna bir türlü fırsat, imkan vermiyor. Aslında HDP'nin 2015 yılında 80 milletvekiliyle parlamentoya girmesi bunun için bir imkan sunuyordu, çözüm süreci söz konusuydu.
"Devlet, Kürt varlığını kabul etmediği için yeniden çatışma sürecini başlattı. Çözüm söylemlerini Kürtleri, Kürt meselesini ortadan kaldırmanın bir yönetime olarak kullanmak istedi. İstedikleri netice olmayınca, tekrardan askeri, imha ve inkar yöntemlerine döndüler.
"Erdoğan'ın başta söylediği şey neydi 'Kürt sorunu vardır, tanıyoruz, çözeceğiz' ama geçen süreçte hiç bir adım atmadılar. Bugün gelinen noktada 'Kürt sorunu yoktur, çözdük' diyor. Baştan hedeflediği nokta bu noktadır. Kürtlerin varlığını, Kürtlerin statüsünü kabul etmemek üzerine kurulu bir zihniyet vardır."
KCK sözcüsü, 2015 yılından önce, çözüm süreci dönemiyle ilgili de "Türkiye, Orta Doğu bölgesinde itibarlı, ekonomisi olumlu, toplumu çözüme, barışa hazır bir durumdaydı" dedi.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan siyasilerin Kandil çıkışlarından sonra resmi bir açıklama gelmedi.