BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in yanındaki iki kişi ile birlikte saat 17.00 itibariyle Habur Sınır Kapısından çıkış yaptığı ve Kandile doğru ilerlediği bildirildi. Önder'in, Abdullah Öcalan'ın Kandil'deki PKK yönetimine verilmesi için yazdığı mektubu teslim edeceği iddia edildi. Ancak BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, “Sırrı Bey'in mektubu götürdüğü bilgisi yanlış” diyerek iddiayı yalandı. Demirtaş, Abdullah Öcalan'a ait mektupların muhataplarına götürülmesini, milletvekilleri üzerinden yapmadıklarını belirterek, “Uygun bir mekanizma bulup bize yardımcı olacak arkadaşlar üzerinden gönderdik mektupları. Milletvekillerimiz daha çok bu işin esasıyla ilgileniyorlar” dedi.
Doğan Haber Ajansı'ndan Ferit Aslan'ın haberine göre, Sırrı Süreyya Önder, bugün akşam saatlerinde yanında BDP'lilerden oluşan bir grupla Şırnak'ın Silopi İlçesi'ne geldi. Buradan doğruca Habur Sınır Kapısı'na geçen Sırrı Süreyya Önder, saat 17.00 sıralarında sadece kendisi ve şoförün bulunduğu otomobille Habur'dan Irak'a geçiş yaptı.
Cumartesi günü BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ile birlikte İmralı'ya giden Önder'in yaptığı Kuzey Irak yolculuğunun amacının Abdullah Öcalan'ın kaleme aldığı mektubu Kandil'deki PKK yönetimine teslim etmek olduğu iddia edildi.
Demirtaş ne dedi?
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise iddiayı yalanladı. Anadolu Ajansı'nın yayımladığı habere göre, Demirtaş, Abdullah Öcalan'a ait mektupların muhataplarına götürülmesini, milletvekilleri üzerinden yapmadıklarını belirterek, “Uygun bir mekanizma bulup bize yardımcı olacak arkadaşlar üzerinden gönderdik mektupları. Milletvekillerimiz daha çok bu işin esasıyla ilgileniyorlar” dedi.
Demirtaş, Halkların Demokratik Kongresi ODTÜ Meclisi'nce düzenlenen etkinlikte, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin “Sırrı Süreyya Önder'in Kandil ve Avrupa'ya giden heyetlerde yer aldığı şeklinde söylentilerin bulunduğunu” belirterek, “Doğru mudur? Kandil ve Avrupa'ya giden heyette, yine bir milletvekili ya da parti meclisi üyesi var mı?” diye sorması üzerine, kamuoyunun bu konudaki ilgisini takdirle karşıladığını söyledi.“Meseleye şöyle bakmak lazım, sonuçta üzüm yemek istiyoruz” diyen Demirtaş, kendileri için esasın daha önemli olduğunu dile getirdi.
Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti: “Ben partiden çıkarken de ifade ettim, mektuplar yola çıktı. Birkaç saat içinde belki de muhataplarına ulaşmış olur. Kimin nasıl götürdüğünden çok, bütün bu süreç sağlıklı işleyecek mi başarılı bir müzakere süreci başlayabilecek mi, bütün bunları tartışıyoruz. Bunu daha çok önemsiyoruz. Yani milletvekilleri üzerinden bu çalışmayı yapmadık, yani mektupların götürülmesi çalışmasını. Uygun bir mekanizma bulup bize yardımcı olacak arkadaşlar üzerinden gönderdik mektupları. Milletvekillerimiz daha çok bu işin esasıyla ilgileniyorlar, ilgilenmeye devam edecekler.”
'Sırrı Bey'in heyette olduğu bilgisi yanlış'
Gazetecinin “Sırrı Bey'in heyette olduğu bilgisi yanlış” ifadesi üzerine Demirtaş, “Sırrı Bey'in mektubu götürdüğü bilgisi yanlış” dedi. Terör örgütü PKK'nın elinde kamu görevlilerinin bulunduğunun hatırlatılması üzerine de Demirtaş, “Biz umut ediyoruz ki en kısa zamanda sonuç alınır. İnsanlar ailelerine kavuşur. Görünen o ki yapılan açıklamalardan anladığımız kadarıyla süreç ilerledikçe, karşılıklı güven oluştukça bu konularda gelişme olacaktır. Bizim de temennimiz, bütün insanların, cezaevinde olanların, dağda olanların, dağda tutulan insanların da ailelerine kavuşmasıdır” diye konuştu.
'Kapalı oturumda bilgilendirme kararını destekleriz'
Demirtaş, “Mektupları götüren mekanizmanın yanıtları da getirip getirmeyeceğine” ilişkin soru üzerine de “Evet, aynı mekanizma getirecek. İki hafta içerisinde bütün bu gelişmeler tamamlanır diye düşünüyorum” dedi.
Bir gazetecinin “CHP'nin bu süreçle ilgili “bilgilendirilmiyoruz” eleştirisi olduğunu” ifade etmesi üzerine ise Demirtaş, şunları söyledi:
“Yani hükümet bu konularda birinci derecede sorumluluk sahibidir. Tabii ki muhalefeti bilgilendirmek hükümetin sorumluluğundadır. Biz de yani kendi dahil olduğumuz süreç dışında çok fazla bilgi sahibi değiliz. Dahil olduğumuz kadarıyla bilgi sahibiyiz. Hükümetten biz ayrıca özel bilgi alıyor değiliz. Tabii kapalı oturumda hükümet parlamentoyu bilgilendirirse böyle bir karar alırlarsa biz de destekleriz. Bunun dışında bizim grubumuzun tek başına kapalı oturum kararı alma gücü yok. İktidarın bu sorumluluğunun gereği olarak muhalefeti ya tek tek ziyaret ederek ya da kapalı oturumla bilgilendirme gibi bir niyeti olursa biz bundan memnuniyet duyarız.”