Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin (ÇYDD), 2009 yılı Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülü, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'na verildi.
Nişantaşı'ndaki Özel Işık Lisesi Muvaffak Benderli Salonu'nda düzenlenen törende konuşan Kanadoğlu, sanayi ve aydınlama devrimini gerçekleştirememiş bir ülke için laik devlet, hukuk devleti ve ulus devletin kurtuluş olduğunu söyledi.
Laikliğin olmaması durumunda ne çağdaş yaşamın ne de demokrasinin ayakta kalacağını ifade eden Kanadoğlu, ulus devlet olabilmek için de ülkeyi bir bütünlük içinde, aynı düşünce ve ideal çevresinde toplamak gerektiğini belirterek, "Kim ne derse desin eğer mezhepleri, tarikatları ortadan kaldıramazsanız, eğer etnik ilgileri ve bunun üzerine siyaset ve onun üzerine seçim konusuna girerseniz, o ülkenin birliğini koruyamazsınız" diye konuştu.
Kanadoğlu, hukuk devletinin ithal edilebilecek ya da dışardan alınan ilhamlarla kurulabilecek bir sistem olmadığını, çağdaş yaşam ve çağdaş demokrasinin hukuk devletiyle mümkün olacağını vurguladı. Hukuk devleti kurulduğu zaman ise yargı bağımsızlığının sağlanması gerektiğini ifade eden Kanadoğlu, şöyle konuştu:
"Yargının bağımsızlığını önemsemez, onu kendinize uygun bir yargı haline getirmek isterseniz, hiç şüphe etmeyin ki bu yargı mutlaka siyasallaşır.
Siyasallaşmış bir yargı da bir hukuk devletinin temel ilkesini ortadan kaldırmak demektir. Eğer bir yargı siyasallaşan bir yargı haline gelmişse, 'adalet mülkün temelidir' diyoruz, her şeyden önce bu temeli de ortadan kaldırmış oluruz. Çağdaş demokrasi için katılımcılığı, çoğulculuğu ve yargı bağımsızlığını sağlamak, saydam bir yönetim kurmak zorunludur. O halde her şeyden önce çağdaş bir demokrasiye ulaşmamız için yurttaşları bu yönde bilinçlendirmeyi sağlamamız
gerekir. O, kul diye görünmek istenen, hatta kendisinin de kul olmasından mutluluk duyan kimselerle çağdaş demokrasiyi kuramazsanız." (aa)