Kamu İhale Kanunu’nun “Temel ilkeler” başlıklı maddesi ile idarelerin, ihalelerde saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumlu tutulduğunun altı çizilen raporda şunlar kaydedildi:
“Denetimlerde, kamu ihale mevzuatındaki sınırlamaların ötesinde, isteklilerin ihalelere katılımını sınırlayacak şekilde bilgi ve belge istenilmesi, ‘benzer iş’ tanımının ihale konusu işe göre dar tutulması, ihaleye katılabilmek için belli makine, teçhizat ve ekipmanın istekliye ait olma koşulunun aranması, ihale dokümanını oluşturan belgeler arasında çelişkiler olması ve özellikle anahtar teslim götürü bedel teklif alınan yapım işlerinde uygulama projelerinde eksikliklerin bulunması gibi hususlar tespit edilmiştir. Söz konusu durumların ihalelere geniş katılıma engel olmak suretiyle rekabeti sınırladığı değerlendirilmiştir.”
Raporda, ihale mevzuatına aykırı yapılan diğer işlemlerle ilgili tespitlere de yer verildi. Bu tespitlerden bazıları şöyle:
Ambalaj atıklarının toplanması işinin ihale düzenlenmeksizin ve gelir elde edilmeksizin şirketlere devredilmesi,
Toplutaşıma işinin ihalesiz gördürülmesi veya ihalelerde süre belirtilmemesi,
Belediye taşınmazlarının ihale düzenlenmeden kiraya verilmesi.
Doğrudan temin ile alım sınırları aşıldı
Denetçilerin sıklıkla yapıldığına tanık olduğu ihlallerden biri de yasal sınırlar zorlanarak yapılan ve rant aktarımı iddialarına en fazla konu olan “Doğrudan temin ve pazarlık usulü ile yapılan alımlar” oldu. Bu yöntemlerle yapılan alımlarda, ödeneklerin yüzde 10’u olan yasal limitin de Kamu İhale Kurulu’nun izni olmadan aşıldığı, bazı idarelerin bu sınırlamaya uymadığı belirlendi.