Gündem

Kameraların önünde gazeteciye saldırı: Şüpheli hakkında takipsizlik kararı

"Bu karar, saldırganları cesaretlendirecektir"

27 Mart 2024 09:33

Diyarbakır’da haber takibinde olan Rûdaw Temsilcisi Maşallah Dekak ve Mehmet Kanevi’ye kameralar önünde sözlü ve fiziki saldırı girişiminde bulunan kişi hakkında, “somut delil” bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi. Kararda, gazeteciler de şüpheli olarak yer aldı. Gazeteci Maşallah Dekak karara itiraz edeceklerini söyledi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Diyarbakır’daki temaslarının haber takibini yapan Rudaw TV Diyarbakır Temsilcisi Maşallah Dekak ile kameraman Mehmet Kanevi, 12 Ocak’ta kameraların önünde sözlü ve fiziki saldırıya uğradı. Kamaralara yansıyan görüntülerde, saldırgan M.K. gazetecilere, “Burası Diyarbakır'dır, burada Kürtçe konuşamazsınız. Burası Türkiye Cumhuriyeti’dir.” diyerek tehdit etti. Çevrede bulunan gazeteciler ve yurttaşların ara girmesiyle saldırgan olay yerinden uzaklaştırıldı.

Saldırıya uğrayan gazeteciler "şüpheli" oldu

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği'nden Deniz Tekin'in aktardığına göre, Dekak’ın ve Kanevi’nin şikâyeti üzerine gözaltına alınan saldırgan M.K. ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı M.K. hakkında “tehdit” ve “hakaret” suçlamasıyla başlattığı soruşturmayı tamamlayarak, takipsizlik kararı verdi. Kararda, saldırıya uğrayan gazeteciler hem müşteki hem de şüpheli olarak yer aldı.

"Bu karar gazetecilere yönelik muhtemel saldırılara zemin hazırlayacak"

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) yazılı açıklama yaparak, gazetecilere saldıran kişi hakkında takipsizlik kararı verilmesine tepki gösterdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Basın özgürlüğü ile düşünce ve ifade hürriyetine yönelik yapıldığı aşikâr olan bu saldırıya ilişkin takipsizlik kararını kınıyoruz, tanımıyoruz. Meslektaşlarımıza yapılan saldırı, hakaret ve tehditler kamera görüntülerinde açık bir şekilde görülürken, ‘delil yetersizliği’ gibi komik bir gerekçeyle takipsizlik kararı verme, bize göre provakatif olan bu saldırıyı meşrulaştırmakla aynı anlamı taşımaktadır. Bu karar meslektaşlarımızın sokakta çalıştıkları sırada uğrayacakları muhtemel her türlü saldırıya zemin hazırlayacak, saldırganları cesaretlendirecektir. Dün olduğu gibi bugün de saldırıya uğrayan meslektaşlarımızın yanındayız. Hukuki anlamda itiraz süreçlerini de yakından takip edeceğimizi tekrar ifade ediyoruz.”