Dünya

'Kafkaslara Türkiye ile Rusya hakim olur'

New York Times: Türkiye-Ermenistan ilişkileri normalleşirse bölgeye ABD ve AB değil, Türkiye ve Rusya hakim olur

30 Nisan 2009 03:00
Amerikan New York Times gazetesi, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi halinde Güney Kafkaslar'ın bir istikrar bölgesi haline geleceği değerlendirmelerini hatırlatarak, “Eğer böyle olursa, bölgeye, barış sürecinde çok az katkıları olan ABD ve AB değil, iki eski imparatorluk olan Türkiye ile Rusya hakim olacak" yorumunu yaptı.

Gazete, Türk ve Ermeni liderlerinin kendi ülkelerindeki milliyetçilere meydan okuyarak, Avrupa'nın sınırlarındaki oldukça riskli bir bölgede anlaşmazlıkları sona erdirmek adına gizlice görüştüklerini belirtti.

New York Times, "İki ülke geçen hafta diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması ve sınırların açılmasıyla sonuçlanacak bir yol haritasında anlaştı. Bu anlaşma başarıya ulaşırsa bölgede çok büyük etkileri olacak" diye yazdı.

New York Times, AKP Milletvekili Suat Kınıklıoğlu'nun "Anlaşma sağlandığı takdirde Güney Kafkaslar sonunda istikrara kavuşacak ve yatırımcılar için çekici hale gelecek" şeklindeki sözlerini hatırlattı.

Haberde, "Eğer böyle olursa, bölgeye hakim olacak güçler, barış sürecinde çok az katkısı olan ABD ve Avrupa Birliği olmayacak. Onların yerinde, gaz ve petrol bakımından zengin ve Avrupa'ya önemli bir transit kapısı olan bölgeye yeniden hakim olmak isteyen iki eski imparatorluk, yani Türkiye ve Rusya olacak" denildi.

"En çok kazanan Erdoğan olur"

New York Times, barış sürecinden en kazançlı çıkacak ismin ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olacağını öne sürdü.

Erdoğan'ın 2003'te iktidara geldikten sonra Türkiye'yi AB'ye hazırlayacak reformlara imza attığını beliren gazete şu sözlere yer verdi:

"Erdoğan, siyasi gücünü kaybetmekten korkarak reformlara karşı direnen ordunun etkisini radikal bir şekilde kırdı. Generaller komşularla ilişkileri bozmak pahasına ABD yanlısı bir dış politikayı destekliyordu. Bu da Avrupa ile Orta Asya arasında sıkışan bir bölgede Türkiye'nin stratejik rolünü azaltıyordu. Erdoğan buna karşı çıktı. 'İyi komşuluk politikası' izlemeye başladı.

Buna göre Türkiye'nin çıkarları, Bulgaristan, Suriye, Azerbaycan, Gürcistan, Irak ve İran gibi komşularıyla ilişkilerini geliştirmekte yatıyordu. Bunlardan en karmaşık olanı da Ermenistan'dı. Ermeni Ulusal ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi Direktörü Richard Giragosyan, iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirme sürecinin Türkiye'nin inisiyatifiyle başladığını söyledi.

Giragosyan, 'Türkiye'nin planı ABD veya AB'yi memnun etmek değil, tamamen kendi ulusal çıkarlarını korumak' dedi."

"ABD başkanları diasporaya boyun eğdi"

ABD'nin uzun zamandır Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin canlandırılması için çağrıda bulunduğunu hatırlatan gazete, "buna karşılık ABD başkanlarının, Türkiye'nin ilişkileri canlandırmadan önce 1915'teki Ermeni katliamlarını tanımasını isteyen güçlü Ermeni diasporasıyla Ermeni milliyetçilerin baskısına boyun eğdiğini" kaydetti.

Buna karşılık Türkiye'de hükümetlerin, ordunun da etkisiyle soykırımı tanımayı ulusal bir onur sorunu haline getirdiğini kaydeden New York Times, Erdoğan'ın, diplomatik girişimleri raydan çıkarmamak adına ortak komisyon kurmayı kabul ederek büyük bir adım attığını yazdı.

"AB yapıcı rol oynamadı"

The New York Times, Türkiye'nin üyelik görüşmelerini yavaşlatan Avrupa Birliği'nin de bu süreçte yapıcı bir rol oynamadığını savundu.

Fransa ve Almanya'nın, Türkiye'nin bölgedeki stratejik rolüne ve gerçekleştirdiği reformlara rağmen inatla AB'ye katılmasını engellediğini hatırlatan gazete, "Sonuç olarak, AB bu bölgede fazla popüler değil" diye yazdı.

Gazete, ABD ile AB'nin sayılan nedenlerle bölgede bir kenara itildiğini ve Erdoğan'ın Türkiye'nin ulusal çıkarlarını gözeten ama riskler de taşıyan bir politika izlemeye başladığını öne sürdü.

Erdoğan'ın içerde kızgın milliyetçilerle ve Ermenistan'la yakınlaşmadan dolayı kendisine diş bileyen ordu ile karşı karşıya kaldığını ileri süren gazeteye göre, bu süreç Türkiye'nin Azerbaycan'la ilişkilerini de tehlikeye atabilir.

New York Times, Karabağ savaşı sırasında Ermenistan'ı desteleyen ve bugün bile Ermenistan'ın telekomünikasyon, enerji ve demiryolları hatlarını kontrol eden Rusya'nın bile barış yapıcı rolüne soyunduğunu kaydetti.

Rusya, Türkiye'nin de desteğiyle, Ermenistan'ın, işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmesini görüşmeye başladı. Bunun ödülü büyük. Azerbaycan, kaybettiği topraklarının önemli bir bölümünü geri kazanacak, Rusya da konumunu güçlendirerek Azerbaycan'la enerji konusunda anlaşma yolu arayacak.

Son olarak, Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi Gürcistan'ın konumunu da zayıflatacak. Sınırlar açılınca, Ermenistan enerjinin yeni transit hattı haline gelecek ve Gürcistan marjinalleşecek. Richard Giragosyan'a göre zaten Rusya'nın da amacı bu. Eğer Avrupa ve ABD, Türkiye'nin yaşamakta olduğu bu değişim sürecini gereğince kavrayamazsa, bölgedeki etkinliklerini kaybedecek, Türkiye ve Rusya yeni bölgesel süper güçler olarak tarihi nüfuz sahalarına dönecek.