Gündem

Kadri Gürsel: Türkiye adaletsiz yaşayamaz

"11 Eylül’de haksız tutuklamaların son bulacağını düşünüyorum"

04 Eylül 2017 11:23

CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Silivri Cezaevi’nde Cumhuriyet gazetesi yöneticilerini ziyaret etti. Yayın danışmanı Kadri Gürsel, CHP’li Erkek aracılığı ile, “Türkiye adaletsiz yaşayamaz. 11 Eylül’deki Cumhuriyet davası duruşmasından çıkacak olan sonuç, adalet açığını daha da büyütmemeli ve yaralı vicdanları bir nebze olsun teskin edici bir şekilde tecelli etmelidir” mesajını verdi.

CHP milletvekili Erkek, dün, Silivri Cezaevi’nde Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Ahmet Şık ve Emre İper’i ziyaret etti.

Cumhuriyet yayın danışmanı Kadri Gürsel, şu mesajı verdi:

“Türkiye’nin en büyük sorununun adalette çöküş olduğunda çok geniş bir toplum kesimi hemfikir. Mesleki faaliyetlerinden dolayı gazetecilerin terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardımcı olmakla suçlanarak hapse atılıp aylar boyunca demir parmaklıklar ardında tutulmalarının da toplum vicdanında derin bir yara açtığı inkâr edilemez. Türkiye adaletsiz yaşayamaz. Dolayısıyla 11 Eylül’deki Cumhuriyet davası duruşmasında çıkacak olan sonuç adalet açığını daha da büyütmemeli ve yaralı vicdanları bir nebze olsun teskin edici bir şekilde tecelli etmelidir. Bunu, sadece ve sadece mesleki faaliyetlerinden ötürü suçlanarak hapsedilmiş bir gazeteci olarak söylüyorum.”

Erkek ise ziyaret sırasında gazetecilerle ayrı ayrı bayramlaştıklarını, Cumhuriyetçilerin “iyi olduğunu” aktardı.

Erkek, ziyaretin ardından, şu değerlendirmeyi yaptı:

“11 Eylül’de haksız tutuklamaların son bulacağını düşünüyorum. Basın özgür ise toplum özgürdür. Gazetecilik suç değildir. 11 Eylül’de umarım özgürlüklerine kavuşurlar. Çünkü aileleri ile birlikte giderilmesi çok zor mağduriyetler yaşıyorlar. Bir hukukçu olarak, suçsuz bir insanın cezaevinde bulunmasının, ağır ve adaletsiz bir durum olduğunu biliyorum. Suçsuz bir insanın cezaevinde olması kadar ağır ve adaletsiz bir durum yoktur. Onlar gazeteci. 11 Eylül’de umarım adaletsizlik, haksızlık daha da büyümez, mağduriyetler giderilmesi imkânsız boyutlara ulaşmaz, vicdanlardaki yara bir nebze de olsa giderilmiş olur.”