Kendisini fuhuşa zorlayıp şiddet uygulayan eşi Hasan Karabulut’u öldüren Çilem Doğan'a verilen 15 yıllık hapis cezasının onanmasına tepkiler sürüyor. Kararı protesto eden İzmirli kadınlar, "Yıllarca şiddet görmüş, fuhşa zorlanmış, ailesi ve kendisi ölümle tehdit edilmiş, dokuz kez koruma talebinde bulunduğu halde korunmamış olan Çilem Doğan’a verilen ceza, tüm kadınlara verilmiştir. Kabul etmiyoruz, yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz" açıklaması yaptı.
Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde bir araya gelen İzmir Kadın Platformu üyeleri, Çilem Doğan'a verilen 15 yıllık hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasını protesto etti. "Erkek vuruyor, devlet koruyor", "Bu düzeni kadınlar değiştirecek", "Erkek adalet değil gerçek adalet" sloganı atan kadınlar, "Çilem Doğan'a Özgürlük" yazılı pankart taşıdı. Protestocu kadınlar, burada yaptıkları açıklamada şunları kaydetti:
"Erkeklerin işlediği bütün suçlarda yargı mekanizması erkekler lehine işliyor. Kadın cinayetleri, tecavüzler, tacizler, çocuk istismarları… Kadına ve çocuğa yönelik şiddet faili tüm erkekler, eril yargının indirimlerinden, cezasızlık politikalarından faydalanabiliyor. Musa Orhan, Şirin Ünal, Zaynal Abakarov gibi nice fail dışarıda serbestken ölmemek için, yaşam hakkı gasp edilmek istendiği için kendini savunan kadınları cezalandıramazsınız. Çilem’i hapsetmek tüm kadınları hapsetmektir. Çilem’i yargılamak, kadın mücadelesini yargılamaktır.
Bu karar, tüm kadınların yaşam haklarına saldırı, Çilem’e olduğu gibi 'sen neden ölmedin' demenin hukuk eliyle ilamıdır. Ölmemek için kendimizi savunmaktan, bunun için örgütlenmekten, haklarımızı talep etmekten, dayanışmadan vazgeçmeyeceğiz. Çilem Doğan’a verilen cezayı kabul etmiyoruz. Şiddetin, tek bir anla sınırlı olmadığı gibi geniş bir alanı ve zaman dilimini kapsadığını biliyoruz. Yıllarca şiddet görmüş, fuhşa zorlanmış, ailesi ve kendisi ölümle tehdit edilmiş, dokuz kez koruma talebinde bulunduğu halde korunmamış olan Çilem Doğan’a verilen ceza, tüm kadınlara verilmiştir. Kabul etmiyoruz, yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz."